neslinur
Fri 18 June 2010, 06:23 pm GMT +0200
HZ. PEYGAMBER SEVGİSİ
Muhterem Müslümanlar!
Yüce ALLAH’ın insanoğluna ihsan ettiği ulvî duygulardan biri de sevgidir. İnancımızın ve ibadetlerimizin temelinde sevgi, daima ön plandadır. ALLAH’a imanımız da sevginin eseridir. Çünkü şuurlu bir iman ve ibadet ancak sevilen hak mabuda yapılır. Müslüman; ALLAH’ı ve ALLAH dostlarını seven insandır. Peygamberimiz (s.a.v.) ise ALLAH dostlarının başında ilahi sevgiye ulaştıran rehberdir. ALLAH’a ve peygamberine olan sevgimiz, emirlerine uymak ve yasaklarından kaçınmakla mümkündür. Nitekim Kuran’ı Kerim bu sevgiyi ispatlamanın yolunun Rasulüne itaatten geçtiğini şöyle vurgulamaktadır. De ki: “Eğer ALLAH’ı seviyorsanız bana uyun ki, ALLAH da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın ALLAH çok merhametli ve bağışlayıcıdır.”[1] Bununla birlikte Yüce ALLAH Rasûlüne itaatin yanında mü’minlerden Hz Peygamberin canını kendi canlarından bile üstün tutmalarını istemiş ve bu konuda şöyle buyurmuştur: “Peygamber, mü’minler için kendi canlarından ileridir. Onun eşleri de onların anneleridir.”[2]
Değerli Mü’minler!
Peygamberimizi canımızdan ve tüm sevdiklerimizden daha çok sevmek, ancak O’nun yolunda gitmekle olur. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) de kendisinin her şeyden, herkesten daha çok sevilmesi hususunda şöyle buyurmuştur. ”Sizden biriniz, beni anasından-babasından, çoluk -çoçuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş olamaz”[3] İşte bu sebeple, Hz.Peygamber’e gönülden inanan ashabı ondan gelen emirleri büyük bir teslimiyetle yerine getirdiler. O’na derin saygı duydular, derdine ortak oldular. Ayağına batacak dikene bile razı olmadılar. Hidayetin insanlara ulaştırılmasında, O’na her zaman maddi ve manevi destekte bulundular. Onu her şeyden fazla sevdiler. Hz.Ali’ye Rasûlullah’a olan sevginiz nasıldır? diye sorulduğunda O: “Rasûlullah’ı susuz bir insanın suya hasreti gibi severdik”[4] buyurmuştur. Ashabın, Hz.Peygamber sevgisini şu örnek çok güzel yansıtmaktadır. Ensardan bir kadına; babası, kardeşi ve kocasının savaşta şehit düştükleri haber verilince, O, hemen Rasûlullah’ı sormuş, sağlık haberini alıp, O’nu görünce, “Seni sağ olarak gördükten sonra, her musibet bana hafif gelir”[5] diyerek sevincini izhar etmiştir.
Aziz Mü’minler!
O halde; bizim için bir lütuf olan Hz Peygamber (s.a.v.)’in ALLAH’ın elçisi olduğuna inanmanın yanında O’nu samimiyetle sevmeliyiz. Bugün O hayatta olmadığına göre O’nun sünnetini öğrenerek kendimize rehber edinmeliyiz. Adı anıldığında da salat-ü selam getirmeliyiz. Ayrıca Peygamberimize hürmeten ve dinimize yaptıkları hizmetlerden dolayı da O’nun hane halkının ve ashabının adı anıldığında sevgi, saygı ifadeleri kullanmalı ve duada bulunmalıyız.
[1] Âl-i İmran,3/31