- Hz. Peygamber Ashabının Arasında

Adsense kodları


Hz. Peygamber Ashabının Arasında

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 18 December 2009, 10:15 pm GMT +0200
Hz. Peygamber Ashabının Arasında


Gazalar ve seriyyeleri anlattıktan sonra şimdi de Hz. Pey gamber ile sahabileri arasındaki edebi yönü anlatalım. Hz. Muhammed (sav) ile sahabileri arasında kalbi bağlar bulunu yordu. Resulullah, ashabına son derecede şefkat, sevgi ve mer hamet gösterirdi. Muhtaca yardım eder, zayıf olanı destekler ve ihsanda bulunurdu. Onları savaş meydanına çıkarırken, ashab Onun kendilerine acıyıp sevdiğini hissederlerdi. Hz. Peygamber hem merhamet, hem de kahramanlık ve savaş peygamberiydi. Savaştan ve kahramanlıktan önce merhamet gerekir. Çünkü zafer, orduya ve reayaya merhametle kazanılır. Onları koruyup kollamak zaferin ilk şartıdır.

Hz. Peygamber, Cabir bin Abdullah´ın arkadaşlarından ge ri kaldığını, yolda onlara yetişemediğini görmüştü. Cabir´in ge ride kalmasının sebebi, devesinin zayıf olmasıydı. Hz. Peygam ber ona: "Neyin var ey Cabir?" diye sorunca, Cabir şu cevabı vermişti: "Ey Allah´ın Resulü! Geride kalmama sebep devem-dir." Bunun üzerine ona, devesini çöktürmesini emretti. Cabir de Hz. Peygamberin emri ile oradaki ağaçlardan birinden bir değnek kesti. Hz.Peygamber Cabir´in kestiği değneği eline ala rak deveye birkaç defa dürtüverdi. Sonra: uEy Cabir, bin baka lım" dedi. Cabir deveye bindi. Biraz yol aldıktan sonra Cabir şöyle dedi: "Seni hak ile gönderen Allah´a andolsun ki, bu deve çok süratli yürüyor ve asla geride kalmıyor."

Kumandan, askerlerini işte böyle gözetir. Zayıfı araştırıp bu lur ve onu güçlendirir. Geride kalanı da kendi haline bırakmaz. Allah ne kadar nasib etmişse o kadar yürüsün, demez.

Biz bu olayı, yalnızca bir nakil olarak buraya almadık. Bu nun aynı zamanda Hz. Peygamber´in bir mucizesi olduğunu da göstermek istedik. Cabir ´in devesinin kıssası bununla da bitmiyor. Çünkü Hz. Peygamber, deveyi satın almak istiyor. Ama Cabir, ona hediye olarak vermek istiyor. Hz. Peygamber ise hediye olarak kabul etimiyor ve onunla pazarlığa girişiyor.

Hz. Peygamber: "Bir dirheme verir misini" deyince Cabir kabul etmedi. îki dirheme çıkardı, yine kabul etmedi. Artırma ya devam etti. Nihayet bir okka (kırk dirhem) altın vereceğini söyledi. Ama Cabir yine deveyi Peygamber Efendimize hediye olarak takdim etmek istiyordu. Oysa Hz. Peygamber, mutlaka pazarlıkla alacağını söylüyordu.

Hz. Peygamber sefer halindeyken bile, arkadaşlarının duru munu Öğrenir ve dertlerine çare arardı. Seferde iken böyle yap tığına göre onlara yardımcı olması,durumlarını araştırması ve onlara dert ortağı olması gerekiyordu.

Cabir´e sordu:

Ey Cabir evlendin mU

- Evet, ey Allah´ın Resulü.

- Aldığın kadın dul mu, bakire mi? -Dull

- Bir cariye alsaydın daha iyi olmaz mıydı?

- Ey Allah´ın Resulü! Babam Uhud savaşında şehit oldu. Ge riye yedi kız çocuğu bıraktı. Onları bir araya getirecek bir ka dınla evlendim. Onları koruyup gözetiyor ve idaresi altında tu tuyor.

- înşaallah şefkatli ve ülfetti olur. isabet etmişsinl Resulullah (sav) bu merhamet ve sevgiyle de yetinmiyor, ar kadaşı Cabir için düğün yemeği vereceğini söylüyordu. Medi ne´den üç millik mesafede olan Sırar mevkiine varınca, orada bir deve boğazlıyor. Kendisi ve aile efradı ondan yiyorlar, fakat deveden bir şey eksilmiyordu.

Bu kadar sevgi ve dostluk karşısında Cabir, kendi devesini Hz. Peygambere göndermeyi uygun görmüştü. Çünkü deveyi ona daha Önce hibe etmişti. Gönderdiği deveyi Hz. Peygamber geri çeviriyor, bununla da yetinmeyerek devenin bedeli olan bir okka (kırk dirhem) altını da beraberinde Cabir´e gönderiyordu.

Bu olayı burada anlatmamızın nedeni, kalplerimizi onun sevgisiyle doldurmamız gerektiği söylemek içindir. Cabir´in gönderdiğini deveyi görünce: "Bu ne?" diye sormuş, yanındaki ler de: "Cabir´in devesidirn diye cevap vermişlerdi. Kendisi Cabir´in nerede olduğunu sormuş ve sonra kalkıp yanına gitmiş, şöyle demişti: uEy kardeşimin oğlu! Al devenin yularını tut. Bu senindir

Başka bir rivayete göre ise, Bilal´i çağırarak ona şu direktifi vermişti: "Al şunu Cabir´e götür ve ona bir okka altın verin

Hz. Peygamberin sahabilerine karşı beslediği sevgi ve mer hametin, onları ne kadar sevindirip memnun ettiğini, yeryü zünde onlara kuvvet olmak için sıkıntılarını giderdiğini anla mak için bu kıssayı burada anlattık. Otorite, kabalık ve tahak kümle değil, sevgi, şefkat ve merhametle olur!