sumeyye
Wed 24 March 2010, 12:05 pm GMT +0200
[/color]Hz. Ömer´in Abdullah b. Zem´a´ya Sitemlenişi
Abdullah b. Zem´a der ki:
"Resûlullah Aleyhisselamın ağrıları şiddetlendiği zaman, ben de Müslümanlardan bazılarıyla birlikte yanlarında bulunuyordum.
Bilal, Resûlullah Aleyhisselamı namaza çağırınca, Resûlullah Aleyhisselam:
´İnsanlara namaz kıldırması için birisine söyleyiniz!1 buyurdu.
Ben gidip baktığımda halkın içinde Ömer´i gördüm. Ebu Bekir oralarda yoktu.
´Ey Ömer! Kalk! İnsanlara namazı kıldır!1 dedim.
O da kalktı, tekbir getirip namazı kıldırdı.
Ömer gür sesli bir kimse idi. [264]
Resûlullah Aleyhisselam, onun sesini işitince:
´Bu, Ömer´in sesi değil mi?´ diye sordu.
´Evet yâ Rasûlallah! Onun sesidir!´ dediler. [265]
´Ebu Bekir nerededir?
Buna ne Allah razı olur, ne de Müslümanlar!
Buna ne Allah razı olur, ne de Müslümanlar!´ buyurdu.
Haber salındı, Ebu Bekir gelip Ömer´in kıldırdığı namazdan sonra halka namaz kıldırdı.
Ömer bana:
"Yazıklar olsun sana ey Zem´a´nın oğlu! Ne yaptın bana!
Vallahi bana namaz kıldırmayı emrettiğin zaman, bunu ancak Resûlullah Aleyhisselamın emrettiğini sanmıştım!
Böyle olmasaydı, insanlara namazı ben kıl di rm azdı m!´ dedi.
Ona:
´Vallahi Resûlullah Aleyhisselam bana bunu senin kıldırmanı emretmedi.
Fakat, Ebu Bekir´i göremeyince, hazır bulunanların içinde halka namaz kıldırmaya en lâyık seni görmüştüm!´ dedim. [266]
Hz. Ömer:
Keşke insanlara bu namazı ben kıldırmamış olsaydım!´ dedi." [267]
[264] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 303.
[265] Zührî, Megâzî, s. 131-132.
[266] İbn İshak, c. 4, s. 303, Ahmed, Müsned, c. 4, s. 322.
[267] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 220-221.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 8/265-266.
Abdullah b. Zem´a der ki:
"Resûlullah Aleyhisselamın ağrıları şiddetlendiği zaman, ben de Müslümanlardan bazılarıyla birlikte yanlarında bulunuyordum.
Bilal, Resûlullah Aleyhisselamı namaza çağırınca, Resûlullah Aleyhisselam:
´İnsanlara namaz kıldırması için birisine söyleyiniz!1 buyurdu.
Ben gidip baktığımda halkın içinde Ömer´i gördüm. Ebu Bekir oralarda yoktu.
´Ey Ömer! Kalk! İnsanlara namazı kıldır!1 dedim.
O da kalktı, tekbir getirip namazı kıldırdı.
Ömer gür sesli bir kimse idi. [264]
Resûlullah Aleyhisselam, onun sesini işitince:
´Bu, Ömer´in sesi değil mi?´ diye sordu.
´Evet yâ Rasûlallah! Onun sesidir!´ dediler. [265]
´Ebu Bekir nerededir?
Buna ne Allah razı olur, ne de Müslümanlar!
Buna ne Allah razı olur, ne de Müslümanlar!´ buyurdu.
Haber salındı, Ebu Bekir gelip Ömer´in kıldırdığı namazdan sonra halka namaz kıldırdı.
Ömer bana:
"Yazıklar olsun sana ey Zem´a´nın oğlu! Ne yaptın bana!
Vallahi bana namaz kıldırmayı emrettiğin zaman, bunu ancak Resûlullah Aleyhisselamın emrettiğini sanmıştım!
Böyle olmasaydı, insanlara namazı ben kıl di rm azdı m!´ dedi.
Ona:
´Vallahi Resûlullah Aleyhisselam bana bunu senin kıldırmanı emretmedi.
Fakat, Ebu Bekir´i göremeyince, hazır bulunanların içinde halka namaz kıldırmaya en lâyık seni görmüştüm!´ dedim. [266]
Hz. Ömer:
Keşke insanlara bu namazı ben kıldırmamış olsaydım!´ dedi." [267]
[264] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 4, s. 303.
[265] Zührî, Megâzî, s. 131-132.
[266] İbn İshak, c. 4, s. 303, Ahmed, Müsned, c. 4, s. 322.
[267] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 220-221.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 8/265-266.