- Hz. Ömer Faruk R.a. Böyle Seslendi

Adsense kodları


Hz. Ömer Faruk R.a. Böyle Seslendi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Mon 24 October 2011, 07:47 pm GMT +0200
Hz. Ömer Faruk R.a. Böyle Seslendi


Mart 2005 - 75.sayı

Semerkand Dergisi kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.


Hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin. Mizanda amelleriniz ölçülüp tartılmadan önce nefsinizi (iyilik ve kötülüklerinizi) ölçüp tartın. Zira nefsinizi bugün hesaba çekmeniz, yarın maruz kalacağınız hesap ve sorgudan daha kolaydır.

Kendinizi o en büyük hesaba hazırlayın ki, "O gün sizler huzura alınır, sorguya arz olunursunuz; hiç bir şeyiniz gizli kalmaz." (el-Hâkka, 18)

. . .

İnsanların kendisini itham etmelerine (kınanacak işleri açıktan yapmak suretiyle) zemin hazırlayan kimse, kendisine kötü zan besleyenleri sakın kınamasın! Sırrını gizleyen kimse ise, insanların kendisi hakkında kötü düşünceler beslememesini sağlayabilir. Durumu hakkında kuvvetli kanaat sahibi olmanı sağlamaya yetecek kadar bilgi sana gelinceye kadar kardeşin hakkındaki düşüncelerini, onun en iyi amellerini ve en güzel halini esas alarak oluştur.

Müslüman kardeşinden sadır olan bir sözü, en güzel şekilde tevil edebildiğin sürece şerre ve kötülüğe yorma. Kardeşinin senin hakkında işlediği bir masiyeti büyüterek, onun taatine ve hakkındaki hayırlı düşüncene denk tutma.

Sıdk ehli kimseleri kardeş edinmeye bak ve böyle kimselerin dostluğunu olabildiğince kazan. Zira onlar bolluk ve genişlik durumlarında kişi için bir süs ve şiddetli belalarla imtihan olunduğunda yardımcıdır. Allah Tealâ adına yemin etmeyi sakın küçümseme; yoksa Allah Tealâ da seni küçümser.

. . .

Üç şey vardır ki, sana kardeşinin muhabbet ve ülfetini kazandırır: Karşılaştığında kendisine selam vermen, mecliste ona yer açarak oturup rahat etmesini sağlaman ve kendisinin en fazla hoşlandığı hitap şekliyle ona seslenmen.

Üç şey de çirkinlik ve kötü huydandır: Bizzat kendi işlediğin bir kötülüğü başkasının işlediğini gördüğünde bunu açığa vurman, yine kendin işlediğin halde önemsemediğin bir fiili kardeşinin veya diğer insanların işlediğini gördüğünde önemsemen ve arkadaşına senin yapmaktan kendini alıkoyamadığın bir işi yaptığı için eziyet vermen.

. . .

Seni ilgilendirmeyen işlere burnunu sokma. Düşmanından uzak dur. Emin kimseler dışında dostun olan herkese sırrını söyleme. Hiç bir şey, bir topluluk içinde güvenilecek kimselerin bulunmasına denk olamaz.

Facir ve günahkâr kimseyle arkadaşlık etme ki, sana fücur ve günahı öğretmesin. Böyle kimseye sırrını da açıklama. İşlerinde sadece Allah Azze ve Celle'den korkan kimselerle istişare et.

. . .

Bir kimsenin aile fertleri arasındayken bir çocuk gibi olması (onlarla bir olup onların seviyesine inmesi) ve ancak kendisine ihtiyaç duyulduğunda yetişkin gibi davranması hoşuma gider.

. . .

Ey insanlar! Fazla yemek yiyerek göbeklenmekten sakının. Zira bu, namaz konusunda kişiye tembellik verir ve hastalıklara davetiye çıkarır. Allah Tealâ , süslü ve şişman kimselere buğzeder . Size gereken, beslenmede iktisatlı ve ölçülü olmaktır. Zira iktisat ve ölçülü olmak, bedenin ve nefsin ıslahı için en elverişli ve israftan en uzak yoldur. Bir de Allah Tealâ'ya ibadet konusunda kişiye en fazla kuvvet kazandıran tutumdur. Şehvetini dinine tercih etmedikçe kul helâk olmaz.

. . .

Çokça tevbe eden kimselerle oturup kalkın. Zira onlar, kalp rikkati bakımından en ileri seviyede olanlardır.

. . .

Amelinde kusur ve noksanlık bulunan kimse, bu durumuna keffaret olarak gam ve kedere mübtela kılınır.

. . .

Takva ve verâ yolunu tutan kimsenin, dünyevî makam ve şöhret sahibi olanlar karşısında zelil davranması yakışıksız ve uygunsuz bir haldir.

. . .

Size gereken, Allah Tealâ'yı zikre devam etmektir. Zira bu şifadır. İnsanların hallerini konuşmaktan da uzak durun. Zira bu da hastalıktır.

. . .

Ahiretine daha düşkün olduğun sürece, hoşuna giden dünyalıkların sana peşinen gelmesi seni hüzünlendirip endişelendirmesin.

(İbnu'l-Cevzî, Menâkıbu Emîri'l-Mü'minîn Ömer b. el-Hattâb)