rray
reyyan
Sat 4 January 2014, 12:23 am GMT +0200
Hz. Muhammed (sav) ve Sevgi Dili
Peygamberimiz yıllar öncesinden sevgi dilinin de temellerini atmıştır. Onun bütün çocuklara karşı samimi bir ilgisi vardı. Yine o, bütün çocukların babası ve dedesiydi. Karşısındaki çocuğa bir yetişkinmiş gibi değer verir ve ciddiyet gösterirdi. Her çocuğun, çocukluk ve ergenlik yıllarında geçireceği zorluklara karşı hazırlıklı olmasını sağlayacak bir duygu deposu vardır. Çocuklarımızın duygu depolarını koşulsuz sevgiyle doldurmamız gerekir. Çünkü gerçek sevgi koşulsuzdur. Koşulsuz sevgi, çocuğu davranışlarıyla değerlendirmek yerine onu olduğu gibi kabul eder ve onaylar. Ne yaparsa yapsın (ya da ne yapmazsa yapmasın) ana babası onu sever. Ne yazık ki bazı ana babalar çoğunlukla koşullu sevgi sergiler.
Çocuklarını oldukları gibi kabul etmekten öte bir şeye bağlıdır bu sevgi. Koşullu sevgi performansa dayanır ve genellikle istenildiği şekilde hareket eden ve beklentileri yerine getiren çocuklara armağanlar, ödüller ve ayrıcalıklar sunan eğitim teknikleriyle desteklenir. Çocuklarımızı eğitmemiz ve disipline sokmamız gerekir ama tabii ki sevgi depolarını doldurduktan sonra. Bu depolar da ancak koşulsuz sevgi ile doldurulabilir. Sevgi depoları sürekli bir şekilde doldurulmaya ihtiyaç duyarlar çünkü sürekli tüketilmektedirler.
Koşulsuz sevgi, çocuğumuz kötü davrandığında bile gösterdiğimiz sevgidir. İlk yıllarda verilen temel sevgi, çocuğun öğrenme ve yeni bilgiler edinebilme yetilerini etkiler. Bu yaştaki çocukların etkili öğrenmeden önce mutlaka duygusal düzeye ulaşmaları gerekir. Ergenlik çağında ise koşullu sevgiyle büyüyen çocuklar bu şekilde sevmeyi öğrenirler. Memnun olduklarında anne babalarını memnun edecekler, memnun olmadıklarında ise onları üzeceklerdir. Oysaki bu gençler koşulsuz sevgiyi tatmamışlardır. Bu kısır döngü genellikle öfke, kırgınlık ve taşkın hareketlere dönüşür. Öyleyse bu koşulsuz sevgiyi nasıl vereceğiz, bu olgunlaşma düzeyini nasıl sağlayacağız? Çocuğa sevgiyi her dilde göstermek ve onun ruhsal özelliklerini tanımak, istediği sevgi dilini (fiziksel temas, nitelikli zaman, onay sözleri, armağanlar ve hizmet davranışları) ortaya koymak gerekmektedir. İşte böylece sağlıklı bireyler yetişecek ve sağlıklı aileler olacaktır. (Gary Chapman & R. Campbell, Çocuklar İçin Beş Sevgi Dili, (Çev: Ozaner, Pelin, İstanbul 2003, s:17, 26, 30)
Peygamberimiz yıllar öncesinden sevgi dilinin de temellerini atmıştır. Onun bütün çocuklara karşı samimi bir ilgisi vardı. Yine O, bütün çocukların babası ve dedesiydi. Karşısındaki çocuğa bir yetişkinmiş gibi değer verir ve ciddiyet gösterirdi. Onların yaramazlıklarını fıtratlarının bir gereği olarak değerlendirir ve onlara karşı gayet şefkatli davranırdı. Hiçbir çocuğa kızmamıştır. Çünkü O, çocuklara karşı pozitif eğitimden yana olmuştur. “Çocuğun küçüklüğünde yaramazlığı büyüklüğünde aklının çok olacağına alamettir” (Feyzü’l Kadir, 4, 310) diyerek ölçülü müspet davranışı tavsiye etmiştir.
Günümüzde bilim adamları tarafından ortaya atılan, çocuk eğitimi ve kişisel gelişiminde önemli bir yer tutan beş sevgi dili ile ilgili uygulamalarının, sevgili Peygamberimizin çocuk eğitimi ve koşulsuz sevgisinde çok büyük yer tuttuğunu görüyoruz.
Şimdi Peygamberimiz’in çocuklara beş sevgi dili ile ilgili uygulamalarından örneklere bakalım:
1) Hizmet davranışları: Hz. Ali’nin rivayetine göre Rasûlullah (sav) bir gün kendisini ziyarete gelir ve yanlarında geceler. Hasan ve Hüseyin bu sırada uyumaktadırlar. Bir ara Hasan hemen arkasından da Hüseyin su isterler. Hz. Peygamber derhal su kabına koşarak önce Hasan’a sonra da Hüseyin’e su verir. Bunun üzerine Hz. Fatıma (r.anha) dayanamayarak, “Hasan’ı Hüseyin’den daha fazla seviyor gibisin” deyince, “Hayır ilk defa o istedi, önce isteyene öncelik verilir.” (Müsned, 1, 101) cevabını verdi.
Abdullah b. Cafer, “Bir seferden dönünce biz onu karşılardık, yanımda ya Hasan ya da Hüseyin olurdu. O da birimizi önüne diğerimizi arkasına alarak Medine’ye getirirdi.” (İbn Mace, Edeb, 48)
2) Fiziksel temas: Rasûlullah (sav) çocuklara her zaman yakın olmuş, ağlayan bir çocuk gördüğünde onları okşayıp öperek susturmuştur. Bu konuda bir de müjde vermiştir: “Kim ağlayan bir çocuğu sakinleşinceye kadar gönüllerse Cenab-ı ALLAH cennette ona memnun oluncaya kadar ikramda bulunur.” (Deylemi, 2, 147/a)
Hz. Peygamber, “Çocuklarınızı öpün, zira her öpücük için size cennette bir derece verilir ki her iki derece arasında beş yüz yıllık mesafe mevcuttur. Melekler öpücüklerinizi sayarlar ve sizin için yazarlar.” (Müsnedü Zeyd İbn Ali, 505) Usame bin Zeyd şöyle rivayet etmiştir:
Rasûlullah (sav) beni alır, dizi üzerine oturturdu. Hasan’ı da öbür dizine oturturdu. Sonra bizi göğsüne bastırır, “ALLAH’ım bu ikisine rahmet ihsan eyle. Çünkü ben, bunlara hayır ve saadet diliyorum.” (Buhari, Kitabü’l-Edeb, 22) derdi.
Fiziksel temasın en güzel örneği kucaklayıp öpmektir. Hz. Peygamber’in, “Kokusu cennet kokusundandır” (Mecmeu’z-Zevaid, 8, 156) dediği çocukları kucaklayıp öpmesi o kadar çoktur ki sık sık Hasan ve Hüseyin’i çağırtıp onları koklar ve bağrına basardı.
3) Nitelikli beraberlik: Hz. Peygamber torunlarıyla arasına engel koymaz, onların psikolojilerinden çok iyi anlardı. Onlarla nitelikli zaman geçirmeyi hiç ihmal etmezdi. Rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sav), Hasan ve Hüseyin’i sırtına almış ve ellerini yere koyup yürürken, “Ne güzel, ne güzel! Sizler ne güzel süvari, deveniz de ne güzel” dediği defalarca görülmüştür. (Kenzü’l Ummal, 16, 271)
4) Armağanlar: Rasûlullah (sav)’a bir keresinde Habeşistan Necaşi'sinden içinde altın bir kolye bulunan birkaç parça hediye gelmişti. Hz. Peygamber’in kızı Zeynep’in iki çocuğundan birisi olan Umame bir köşede oynuyordu. Hz. Peygamber bu kolyeyi ailesinden en sevgili olana hediye edeceğini söyledi. Hz. Peygamber’in eşleri bu şerefin Hz. Aişe (r.anha)’ye ait olacağını düşündüler. Fakat Rasûlullah (sav) Umame’yi çağırdı ve kolyeyi onun boynuna taktı. Kendisine güzel bir hediye sunulunca onu cemaatin en gencine vermesi âdetiydi. (Afzalurrahman, Siret Ansiklopedisi, İstanbul 1990, cilt: 2, s. 235.)
Günümüzde bilim adamları tarafından ortaya atılan, çocuk eğitimi ve kişisel gelişiminde önemli bir yer tutan beş sevgi dili ile ilgili uygulamalarının, sevgili Peygamberimizin çocuk eğitimi ve koşulsuz sevgisinde çok büyük yer tuttuğunu görüyoruz.
5) Onay sözleri: Sâib b. Yezid’in hatırası Hz. Peygamber’in selam veren çocukları onaylaması ve takdir etmesi bakımından önemlidir. Kişisel gelişimi sağlaması bakımından da önemlidir. Sâib b. Yezid der ki: “Biz çocuklarla oynuyorduk. Yanımızdan Hz. Peygamber geçti. Ben arkadaşlarımdan ayrılarak selam verdim. Selamımı aldı ve sen kimsin, diye sordu. Ben Sâib b. Yezid dedim,“ALLAH seni mübarek kılsın” dedi.” (Mecmeu’z-Zevaid, 9, 409)
Peygamberimiz kendi çocuklarına, torunlarına ve diğer bütün çocuklara davranışları ve eğitim metodu ile farklı bir yaklaşım sergileyerek çağımız anne-babalarına rehberlik etmektedir. “Şüphesiz, sizin için, ALLAH’ı ve ahiret gününü umanlar ve ALLAH’ı çokça zikredenler için ALLAH’ın Rasûlü (sav)’nde güzel bir örnek vardır.” (Ahzab, 33/21)
Fehmiye Üzümcü
zeynep-8c
Sat 4 January 2014, 12:43 am GMT +0200
Koşulsuz sevgi çocuğumuz kötü davrandığında bile gösterdiğimiz sevgidir..
Çok doğru bir söz. Ben bana gösterilen bu sevgiyi annem ve babamda görüyorum, tabi herkes için öyledir . Efendimiz (sav) hayatını okuduğumda ise torunları olan Hasan ve Hüseyin'e çok güzel davranıp onları koşulsuz sevmiş. Onlarla çocuk olmuş, onlarla sevinmiştir...Ne kadar güzel ki;arada bir onları sırf cennet kokularını almak için yanlarına çağırıp bağrına basarmış...
Emirhan7c
Sat 4 January 2014, 12:58 am GMT +0200
Peygamber efendimiz bir çocuk yaramazlık yapsa bile ona kızmazmış , çünkü gerekli olduğunu düşünürmüş.Buda peygamber efendimizin ne kadar sabırlı olduğunu gösteriyor.
Emirhan7c
Sat 4 January 2014, 01:01 am GMT +0200
Peygamber efendimiz hiç bir zaman çocuklar arasında ayrımcılık yapmamıştır.
mevlüdekalınsaz
Sat 4 January 2014, 01:13 am GMT +0200
koşulsuzca sevilmek her çocuğun en büyük hayali olsa gerek.
peygamberimiz çocukların psikolojisini çok iyi anlamış ve ona göre davranmıştır
Peygamber Efendimiz daima çocukları sevmiş,onları görüp gözetmiştir
bütün bu davranışlarıyla da günümüz anne babalarına çok güzel örnek olmuştur...
-merve-7d-
Sat 4 January 2014, 09:00 am GMT +0200
Peygamber efendimiz sevgi ve hoşgörü diline çok önem veren bir insandı.
Yani bir çocuğa veya başka birisine bir iş yaptırmak isteniyorsa bunun sevgi diliyle halledilmesi gereklidir.
Nede olsa tatlı dil yılanı deliğinden bile çıkarılır.
7/C
Sat 4 January 2014, 10:45 am GMT +0200
PEYGAMBER EFENDİMİZ (sav) torunları olan HASAN HÜSEYİN PEYGAMBER EFENDİMİZ namaz kılarken PEYGAMBER EFENDİMİZ in sırtına çıkarlarmış ama PEYGAMBER EFENDİMİZ hiç bir şey demezmiş. Namazı bittikten sonra torunları ile oynarmış.Birde PEYGAMBER EFENDİMİZ çocuklar arasında hiç bir şekilde ayrımcılık yapmazmış.:)))))))))
8/A
Sat 4 January 2014, 11:15 am GMT +0200
Bazı çocuklar psikolojik bir şey olsa gerek daha az sevildiklerini düşünürler ama ahirette ümmetini bekleyen Alemlerin RABBİ nin ELÇİSİNİN onları herşekilde kabul ettiğini bilmeleri gerek
Hafsa Nur 6.D
Sat 4 January 2014, 12:39 pm GMT +0200
Koşulsuz sevgi çocuğumuz kötü davrandığında bile gösterdiğimiz sevgidir..
Çok doğru bir söz. Ben bana gösterilen bu sevgiyi annem ve babamda görüyorum, tabi herkes için öyledir . Efendimiz (sav) hayatını okuduğumda ise torunları olan Hasan ve Hüseyin'e çok güzel davranıp onları koşulsuz sevmiş. Onlarla çocuk olmuş, onlarla sevinmiştir...Ne kadar güzel ki;arada bir onları sırf cennet kokularını almak için yanlarına çağırıp bağrına basarmış...
Yazgül_8-A
Sat 4 January 2014, 03:35 pm GMT +0200
Çocukları mutlu etmek için gülümseme bile yeter sonsuz ve koşulsuz sevgi her çocuğun hayali olsa gerek :)
Hanife 8.D
Sat 4 January 2014, 03:49 pm GMT +0200
Yarının büyükleri olacak çocuklarımızı yetiştirirken efendimizi hiç aklımızdan çıkarmamalıyız ama bunun içinde onu çok iyi tanımalıyız.Çocuklarımızın bizim elimizde bir emanet olduğunu unutmamalıyız.Onlar bize yüce Allah'ın emaneti.Evet çocuklarımızı çok sevelim, sarılalım, öpelim.Henüz fırsatımız varken.
fatmanur7b
Sat 4 January 2014, 07:04 pm GMT +0200
keşke bu ülkenin insanlarıda sevgili saygılı olsaydı
7/C
Sat 4 January 2014, 07:06 pm GMT +0200
Allah Resûlü (s.a.v) annemize olan sevgisini her vesile ile izhar etmekten sakınmamış, bu sevgiyi çeşitli şekilde her zaman göstermiştir. Bunlardan biri belki de en belirgini ona hitap şekli ve verdiği lakaplardır. Annemize olan sevgisini belirtmek için "Yâ Âiş!" diye hitap edermiş.:)
esratüz zehra 2
Sat 4 January 2014, 07:17 pm GMT +0200
Gerçekten küçüklükten beri hatta şu an da bile derslerimde başarısız olunca anne ve babamın beni sevmeyeceğini düşünürdüm .Ama abimin çokta başarılı olmadığı halde sevildiğini gördüm bu sefer başka şeyler düşünmeye başladım sadece ibadet yönünde değil eğitim yönünden de efendimizin metodlarını uygularsak hepimiz için hayırlı olacaktır inşALLAH .
7/C
Sat 4 January 2014, 07:35 pm GMT +0200
Peygamberimiz kendi çocuklarına, torunlarına ve diğer bütün çocuklara davranışları ve eğitim metodu ile farklı bir yaklaşım sergileyerek çağımız anne-babalarına rehberlik etmektedir. :) :)
kardelen7d
Sat 4 January 2014, 08:48 pm GMT +0200
Bence her çocuk aynı olmaz bir ailenin yahudi çocuğuyla müsliman çocuğu aynı olurmu bence bu tür durumlarda ayrım yapılmalı.
-merve-7d-
Sat 4 January 2014, 10:14 pm GMT +0200
Hz. Mevlana İnsanın gerçek bir insanoğlu olabilmesi için bize öğütte bulunur.
Der ki: “ Sevgide güneş gibi ol.
Dostluk ve kardeşlikte akan su gibi ol.
Hataları örtmede gece gibi ol.
Tevazuda toprak gibi ol.
Öfkede ölü gibi ol.
Her ne olursan ol;
Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.”
diyerek sevgi diline doğrulayacak şekilde karşıdaki kişiyi küçük düşürmeden onunla nasıl konuşacağımızı veya bir suç yaptığında ona hoşgörülü olarak nasıl davranmamız gerektiği ile ilgili bize öğütlerde bulunmuştur...
Hanife 8.D
Sat 4 January 2014, 10:20 pm GMT +0200
“ALLAHümme salli ala Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed”
Hz. Muhammedin yaptiklari anlat anlat bitmiyor,rabbim peygamberimiz gibi bir insan olmayi nasip etsin herkese...
reyyan
Sat 4 January 2014, 10:50 pm GMT +0200
MaşaAllah kardeşlerin yorumları çok güzel, Burcu kardeşim Hz.Nuh (as.)ın oğlu da ona iman etmedi fakat babası ondan vazgeçmedi her zaman Hak olana davet etti...
Gizem8/A
Sun 5 January 2014, 01:06 am GMT +0200
Peygamber Efendimiz çocuklar arasında hiç ayrımcılık yapmamış her çocuğa eşit derecede sevgi ve saygı gösterirmis çocuklar yaramazlık yapsa bile hiç kızmazmis yani Peygamber Efendimiz çocuklara çok değer verdiğini göstermiş olduğu biz çocuklara herkes çocuğuna eşit sevgi ve saygı göstermelidir ve sorunlarına ortak olup onu anlamalidir zaten bu çocuğun mutlu olmasına yeter de artar bile...
cerendemir
Sun 5 January 2014, 01:14 am GMT +0200
Gene peygamber efendimiz karşımızda.Ve gene bilimsel açıklamalarda sünnetler çözüm aracı.Subhanallah.Rabbim uymayı nasip etsin anne babalara.
yunushan7d
Sun 5 January 2014, 11:22 am GMT +0200
Hz. Ali’nin rivayetine göre Rasûlullah (sav) bir gün kendisini ziyarete gelir ve yanlarında geceler. Hasan ve Hüseyin bu sırada uyumaktadırlar. Bir ara Hasan hemen arkasından da Hüseyin su isterler. Hz. Peygamber derhal su kabına koşarak önce Hasan’a sonra da Hüseyin’e su verir. Bunun üzerine Hz. Fatıma (r.anha) dayanamayarak, “Hasan’ı Hüseyin’den daha fazla seviyor gibisin” deyince, “Hayır ilk defa o istedi, önce isteyene öncelik verilir.” (Müsned, 1, 101) cevabını verdi.Bu yer öncelik değil sadece ilk istediği içindir. arkadaşım lütfen atılan yanlış yorumu sil.Peygamber efendimiz ayrımcılık yapmıyor.Hz hasan ve hüseyini sırtına alıp onlara süvari kendine deve demesi çocuk sevgisi,Çocuğa verilmesi gereken değeri açıklıyor.
nurcancortge
Sun 5 January 2014, 07:19 pm GMT +0200
Allah herkeze peygamber sabırı versin inşallah:)
Rukiye Çekici
Mon 6 January 2014, 02:15 pm GMT +0200
Bence Reyyan hocamız çok doğru söylemiş. Çocuklara çok iyi davranılmalı. onlara gerektiğinden fazla ilgi gösterilmeli. :) ;)
ykpcn
Mon 6 January 2014, 02:43 pm GMT +0200
Hz. Muhammed hep çocuklara iyi davranmıştır ve şefkat göstermiştir. Örneğin Medine'de bir bayram sabahında dizlerine kapanmış ağlayan bir çocuk görmüştür ve ona ağlamasının nedenini sormuştur oda başını kaldırmadan;'' Babam peygamberimizle gittiği savaşta şehit olmuştu.Şimdi ise yanımda yok'' demiş. Peygamberimizde;''İstersen ben senin baban olayım Ayşe annen Fatma'da kardeşin olsun demiş.Çocuk başını kaldırmış. Karşısındaki ALLAH resulu hz. Muhammed'ti.Çocuk gözündeki yaşları silerek başını sallamış.Evde bu küçük misafiri sevgiyle karşıladılar.Çocuğu yıkayıp saçlarını taradılar. bir de harçlık verdiler.şimdi Medine'de en mutlu çocuk oydu.
Ayşe 4/b
Mon 6 January 2014, 08:29 pm GMT +0200
unutmayalım ki her çocuk sevgiye MUHTAÇTIR ;)
hasan7d
Tue 7 January 2014, 02:11 pm GMT +0200
Hiçbir çocuğa kızmamıştır. Çünkü O, çocuklara karşı pozitif eğitimden yana olmuştur. “Çocuğun küçüklüğünde yaramazlığı büyüklüğünde aklının çok olacağına alamettir”
Hangimiz şimdiye kadar hiçbir çocuğa kızmadı?
hasan7d
Tue 7 January 2014, 02:13 pm GMT +0200
Hiçbir çocuğa kızmamıştır. Çünkü O, çocuklara karşı pozitif eğitimden yana olmuştur. “Çocuğun küçüklüğünde yaramazlığı büyüklüğünde aklının çok olacağına alamettir”
Hangimiz şimdiye kadar kendimizden küçüğe kızmadık ?
yagmur_7-c
Tue 7 January 2014, 06:33 pm GMT +0200
Hz. Ali’nin rivayetine göre Rasûlullah (sav) bir gün kendisini ziyarete gelir ve yanlarında geceler. Hasan ve Hüseyin bu sırada uyumaktadırlar. Bir ara Hasan hemen arkasından da Hüseyin su isterler. Hz. Peygamber derhal su kabına koşarak önce Hasan’a sonra da Hüseyin’e su verir. Bunun üzerine Hz. Fatıma (r.anha) dayanamayarak, “Hasan’ı Hüseyin’den daha fazla seviyor gibisin” deyince, “Hayır ilk defa o istedi, önce isteyene öncelik verilir.Gerçekten çok doğru namaz kılarken bile torunlarını incitmez Hz. Muhammed
8-B Nisa
Tue 7 January 2014, 07:00 pm GMT +0200
PEYGAMBERİMİZ ( s.a.v ) çocuklara hep şefkatle sevgiyle yaklaşmıştır..PEYGAMBERİMİZ (s.a.v ) her zaman çocuklara karşı sevgisini belli etmişti hiç çocuklar arasında ayrımcılık yapmamıştır her çocuğa eşit sevgi ile yaklaşmıştır....biz de PEYGAMBER EFENDİMİZ ( s.a.v) gibi çocuklara bu şekilde davranmalıyız..
8-B Nisa
Tue 7 January 2014, 07:01 pm GMT +0200
hocam sizlere teşkkür ederiz bizleri böyle şeyler paylaşarak bilinçlendiriyorsunuz ....
Haki
Tue 7 January 2014, 07:40 pm GMT +0200
Çocuklarımız geleceğimizin Teminatıdır......
damla6d
Tue 7 January 2014, 08:06 pm GMT +0200
Nilay8/C
Tue 7 January 2014, 08:14 pm GMT +0200
Bütün çocukların hayalidir koşulsuzca sevilmek. Peygamber efendimiz (sav)de çocukları koşulsuz severmiş. Bütün anne babalara da örnek olmuştur.
ömer7/C
Wed 8 January 2014, 01:13 pm GMT +0200
koşulsuzca sevilmek her çocuğun en büyük hayali olsa gerek.
peygamberimiz çocukların psikolojisini çok iyi anlamış ve ona göre davranmıştır
Peygamber Efendimiz daima çocukları sevmiş,onları görüp gözetmiştir
bütün bu davranışlarıyla da günümüz anne babalarına çok güzel örnek olmuştur...
Talhaycsr8D
Wed 8 January 2014, 01:31 pm GMT +0200
Şimdiki küçüklerimizi Hz. Muhammed in sevgisiyle hayatıyla büyütelim ki büyüyünce o da başkasına yada cocuguna Hz. Muhammed in hayatını anlatsın :)
yunushan7d
Wed 8 January 2014, 01:40 pm GMT +0200
arkadaşlar bu ilim dünyası! site değildir.bir sorun bir yalnış davranış yapmayın birşeyleri merak edenler bana mesaj atabilir yardımcı olurum.
rabianur 8/B
Wed 8 January 2014, 01:50 pm GMT +0200
HZ. Peygamberimiz’in insanlarla münasebetlerinde dikkat çekici yönlerinden biride kesinlikle zengin fakir ayrımı yapmamasıydı Onun nazarında zengin,fakir, büyük, küçük, efendi, köle herkes eşitti.İslamın ilk yıllarında HZ. Peygamberimiz’in çevresinde genellikle genç ve fakir kimseler bulunuyordu.Hatta bir hadisde şöyle buyurmuştur: “Fakirleri arayınız, onları görüp gözetiniz zira siz ancak fakirler sayesinde yardım görüyor ve rızıklandırılıyorsunuz.” Sahabeden Ebû Zer,HZ. Peygamberimiz’in kendisine tavsiyelerini anlatırken, bunlardan birinin yoksulları sevip onlara yakın olmak olduğunu söylemiştir. HZ. Peygamberimiz, o dönemde toplumda yaygın olarak bulunan köle ve cariyelere “kölem yada cariyem” diye hitap edilmemesini “delikanlım, gencim, oğlum” gibi ifadelerle hitap edilmesini istemiştir. Yine bir hadiste “Nice saçı başı dağınık, kapı kapı kovulan ve asla önemsenmeyen kimse vardır ki, (herhangi bir hususla ilgili) ALLAH ’a yemin etse, ALLAH onu yemininde yalancı çıkarmaz.” buyurarak fakir bir dış görünüşün altında Allah katında değerli bir kalbin bulunabileceği hususunda uyarıda bulunmuş ve bizi dikkatli olmaya çağırmıştır. “İnsanlar HZ. Âdem’in oğullarıdır. HZ. Âdem’i de ALLAH topraktan yaratmıştır.” diyerek insanlar arasında bir farkın olmadığını vurgulamıştır.
Hanife 8.D
Wed 8 January 2014, 02:04 pm GMT +0200
Başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum,
Ailemin beni hayatlarının hangi tarafına koydukları konusunda hiç bir bilgim yoktu,dahası bana duydukları ilginin zamanla azaldığını hissediyordum.Sürekli olarak ağlıyordum ve sitemimi bu şekilde belli edebileceğime inanıyordum.Ama ters tepiyordu,ailem bana sert bir yaklaşımda bulunuyorlardı.
Daha sonra farkettim ki,kendimi onların sevigisine o kadar bağımlı olarak görmüştüm ki,beni asıl sevenleri unutmuştum.Yüzümü o tarafa dönmeyi seçtim.Ve şimdi layık olduğum o sevgiye artık kavuştuğuma inanıyorum.İleride Allah'ım nasip eder de evlatlarım olursa,onları yetiştirme konusunda kimden örnek alacağımı da,bu yazınız sayesinde anladım.Allah sizden,bu siteyi açmada katkısı bulunan herkesten razı olsun.
8dgonca
Wed 8 January 2014, 02:18 pm GMT +0200
Hz. Muhammed icinde yasadigi toplumun sıkıntlariyla ilgilenmistir. Aclari doyurmus , yetim , oksuz ve kimsesizleri korumustur. Bir ayette onun bu ozelligi soyledir.''Andolsun size icinizden oyle bir peygamber gelmistir ki sizin sıkıntıya ugramaniz ona cok ağır gelir O size çok düşkün müminlere karşı çok sefkatli ve merhametlidir.'' Tevbe suresi 128. Ayet
Rüveyha
Wed 8 January 2014, 02:34 pm GMT +0200
arkadaşlar bu ilim dünyası! site değildir.bir sorun bir yalnış davranış yapmayın birşeyleri merak edenler bana mesaj atabilir yardımcı olurum.
MaşaAllah ynushan kardeşim,. :) Arkadaşlarına yardım etme isteğin çok güzel..İnşaAllah senin de sormak istediğin bir şey olursa bizlere sorabilirsin..Böylelikle sen de diğer kardeşlerimize çok daha yardımcı olabilirsin inşaAllah.
fatmanur8-b
Wed 8 January 2014, 07:16 pm GMT +0200
Hz. Muhammed'in çocuk sevgisinin en büyük örneği Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'e duyduğu sevgidir.Öyle ki Peygamberimiz secdedeyken torunları sırtına çıkınca düşmesinler diye secdeyi uzatırmış.
fatmanur8-b
Wed 8 January 2014, 07:32 pm GMT +0200
Hz. Peygamber’in, “Kokusu cennet kokusundandır” (Mecmeu’z-Zevaid, 8, 156) dediği çocukları kucaklayıp öpmesi o kadar çoktur ki sık sık Hasan ve Hüseyin’i çağırtıp onları koklar ve bağrına basardı.
Peygamberimiz çocuklara duyduğu içten sevgiyi böyle göstermiş böyle örnek olmuş ümmetine...Bütün anne ve babaların, bütün insanların içlerindeki sevgiyi karşı tarafa aktarabilme konusunda peygamberimizi örnek alması gereklidir.Böylece dünya savaş ve kötülüklerden uzak tertemiz bir yer olacaktır.
Ercan 7-d
Thu 9 January 2014, 04:47 pm GMT +0200
Bazı kimseler, Peygamberimiz (sav)'in çocuklarla oyun oynamasını, onlarla ilgilenmesini anlamıyorlardı. Bir defasında Akra bin Habis (ra), Peygamberimiz (sav)'i, Hz. Hasan'ı öperken gördü ve şöyle dedi:
"Benim on çocuğum var. Şimdiye kadar hiçbirini öpmedim." Bunun üzerine Peygamberimiz, "Merhamet etmeyene merhamet olunmaz" demiştir.
DİLAN 8-D
Tue 14 January 2014, 06:03 pm GMT +0200
PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V) merhametli oldugu icin sinirlenmez hep şefkat gösterir .........
fatmanur7b
Sat 18 January 2014, 02:55 pm GMT +0200
Koşulsuz sevgi çocuğumuz kötü davrandığında bile gösterdiğimiz sevgidir..
Çok doğru bir söz. Ben bana gösterilen bu sevgiyi annem ve babamda görüyorum, tabi herkes için öyledir . Efendimiz (sav) hayatını okuduğumda ise torunları olan Hasan ve Hüseyin'e çok güzel davranıp onları koşulsuz sevmiş. Onlarla çocuk olmuş, onlarla sevinmiştir...Ne kadar güzel ki;arada bir onları sırf cennet kokularını almak için yanlarına çağırıp bağrına basarmış
fatmanur7b
Sat 18 January 2014, 02:55 pm GMT +0200
Hz. Peygamber’in, “Kokusu cennet kokusundandır” (Mecmeu’z-Zevaid, 8, 156) dediği çocukları kucaklayıp öpmesi o kadar çoktur ki sık sık Hasan ve Hüseyin’i çağırtıp onları koklar ve bağrına basardı.
Peygamberimiz çocuklara duyduğu içten sevgiyi böyle göstermiş böyle örnek olmuş ümmetine...Bütün anne ve babaların, bütün insanların içlerindeki sevgiyi karşı tarafa aktarabilme konusunda peygamberimizi örnek alması gereklidir.Böylece dünya savaş ve kötülüklerden uzak tertemiz bir yer olacaktır
fatmanur7b
Sat 18 January 2014, 02:56 pm GMT +0200
Hz. Muhammed icinde yasadigi toplumun sıkıntlariyla ilgilenmistir. Aclari doyurmus , yetim , oksuz ve kimsesizleri korumustur. Bir ayette onun bu ozelligi soyledir.''Andolsun size icinizden oyle bir peygamber gelmistir ki sizin sıkıntıya ugramaniz ona cok ağır gelir O size çok düşkün müminlere karşı çok sefkatli ve merhametlidir.'' Tevbe suresi 128. Ayet
fatmanur7b
Sat 18 January 2014, 07:45 pm GMT +0200
Peygamber efendimiz bir çocuk yaramazlık yapsa bile ona kızmazmış , çünkü gerekli olduğunu düşünürmüş.Buda peygamber efendimizin ne kadar sabırlı olduğunu gösteriyor.
fatmanur7b
Sat 18 January 2014, 07:46 pm GMT +0200
MaşaAllah ynushan kardeşim,.:) Arkadaşlarına yardım etme isteğin çok güzel..İnşaAllah senin de sormak istediğin bir şey olursa bizlere sorabilirsin..Böylelikle sen de diğer kardeşlerimize çok daha yardımcı olabilirsin inşaAllah.
fatmanur7b
Sat 18 January 2014, 07:47 pm GMT +0200
HZ. Peygamberimiz’in insanlarla münasebetlerinde dikkat çekici yönlerinden biride kesinlikle zengin fakir ayrımı yapmamasıydı Onun nazarında zengin,fakir, büyük, küçük, efendi, köle herkes eşitti.İslamın ilk yıllarında HZ. Peygamberimiz’in çevresinde genellikle genç ve fakir kimseler bulunuyordu.Hatta bir hadisde şöyle buyurmuştur: “Fakirleri arayınız, onları görüp gözetiniz zira siz ancak fakirler sayesinde yardım görüyor ve rızıklandırılıyorsunuz.” Sahabeden Ebû Zer,HZ. Peygamberimiz’in kendisine tavsiyelerini anlatırken, bunlardan birinin yoksulları sevip onlara yakın olmak olduğunu söylemiştir. HZ. Peygamberimiz, o dönemde toplumda yaygın olarak bulunan köle ve cariyelere “kölem yada cariyem” diye hitap edilmemesini “delikanlım, gencim, oğlum” gibi ifadelerle hitap edilmesini istemiştir. Yine bir hadiste “Nice saçı başı dağınık, kapı kapı kovulan ve asla önemsenmeyen kimse vardır ki, (herhangi bir hususla ilgili) ALLAH ’a yemin etse, ALLAH onu yemininde yalancı çıkarmaz.” buyurarak fakir bir dış görünüşün altında ALLAH katında değerli bir kalbin bulunabileceği hususunda uyarıda bulunmuş ve bizi dikkatli olmaya çağırmıştır. “İnsanlar HZ. Âdem’in oğullarıdır. HZ. Âdem’i de ALLAH topraktan yaratmıştır.” diyerek insanlar arasında bir farkın olmadığını vurgulamıştır.
damla6d
Sat 18 January 2014, 07:56 pm GMT +0200
Çocuklarını oldukları gibi kabul etmekten öte bir şeye bağlıdır bu sevgi. Koşullu sevgi performansa dayanır ve genellikle istenildiği şekilde hareket eden ve beklentileri yerine getiren çocuklara armağanlar, ödüller ve ayrıcalıklar sunan eğitim teknikleriyle desteklenir. Çocuklarımızı eğitmemiz ve disipline sokmamız gerekir ama tabii ki sevgi depolarını doldurduktan sonra. Bu depolar da ancak koşulsuz sevgi ile doldurulabilir. Sevgi depoları sürekli bir şekilde doldurulmaya ihtiyaç duyarlar çünkü sürekli tüketilmektedirler.
fatmanur7b
Sat 18 January 2014, 08:01 pm GMT +0200
koşulsuzca sevilmek her çocuğun en büyük hayali olsa gerek.
peygamberimiz çocukların psikolojisini çok iyi anlamış ve ona göre davranmıştır
Peygamber Efendimiz daima çocukları sevmiş,onları görüp gözetmiştir
bütün bu davranışlarıyla da günümüz anne babalarına çok güzel örnek olmuştur...
Hafsa Nur 6.D
Sat 1 March 2014, 03:02 pm GMT +0200
koşulsuzca sevilmek her çocuğun en büyük hayali olsa gerek.
peygamberimiz çocukların psikolojisini çok iyi anlamış ve ona göre davranmıştır
Peygamber Efendimiz daima çocukları sevmiş,onları görüp gözetmiştir
bütün bu davranışlarıyla da günümüz anne babalarına çok güzel örnek olmuştur...
evet kardeşim haklısın