- Hz. Lut

Adsense kodları


Hz. Lut

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Sat 11 August 2012, 10:31 am GMT +0200
Hz. Lût

Kur'ân-ı Kerîm'de bildirildiğine göre Hz. İb­rahim'e kavminden sadece Hz. Lût iman et­mişti (29: 26). Lût aleyhisselâm, Hz. İbra­him'in yeğeniydi. Hz. Lût amcası ile birlikte Irak'tan çıkıp bir süre Suriye, Filistin ve Mı­sır'da dolaştı; vaaz ve tebliğin inceliklerini öğrenmesinin yanısıra Hakka davetin zorluklarından da haberdar oldu. Allah tarafından peygamberlik makamına getirilince, Lût kav­mi ismiyle meşhur olan, ahlâkı son derece bozuk ve dalâletin son haddine ulaşmış olan halkının ıslâhına memur edildi. Kur'ân onu şöyle anlatır: "Lut'u da (gönderdik). Kavmi­ne dedi ki: 'Siz, sizden Önce dünyalarda hiç kimsenin yapmadığı fuhşu mu yapıyorsunuz? Siz, kadınları bırakıp erkeklere şehvetle gidi­yorsunuz ha! Doğrusu siz, israfçı (azgın) bir kavimsiniz!' Kavminin cevabı: 'Onları (şu Lût taraftarlarını) kasabanızdan çıkarın, güya onlar temiz kalmaya uğraşan insanlarmış' de­melerinden başkası olmadı. Biz de onu ve ai­lesini kurtardık; yalnız karısı(nı kurtarma­dık). Çünkü o, geride kalanlardan oldu. Ve üzerlerine bir (taş) yağmur(u) yağdırdık; bak işte suçluların sonu nasıl oldu!" (7: 80-84). Hûd sûresinde, şöyle buyrulmaktadır:

"Elçilerimiz Lût'a gelince, onlar yüzünden kaygılandı; onlar için göğsü daraldı (ne yapacağını şaşırdı): 'Bu (gün) çetin bir gündür!' dedi. Kavmi de koşarak ona geldiler. Onlar daha önceden kötü kötü işler yapıyorlardı. (Lût) dedi ki: 'Ey kavmim, işte kızlarım, on­lar sizin için daha (güzel, daha) temiz! Al­lah'tan korkun, konuklarım içinde beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu?' Dediler ki: 'Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını bilirsin. Ve sen bizim ne istediğimizii de pekâlâ bilirsin!' (Lût): 'Keşke sizi savacak gücüm olsaydı, yahut da çok sarp bir kaleye sığınabil şeydim!' dedi."

"(Melekler) dediler ki: 'Ey Lût ! Biz senin Rabb'inin elçileriyiz. Onlar sana asla doku­namazlar. Gecenin bir kısmında ailenle bera­ber yola çık; içinizden, karından başka hiç kimse geri kalmasın. Çünkü ötekilerine eri­şen (azâb) ona da erişecektir. Onlara va'dedi-len (azâb) zaman(ı), sabah (vakti)dir. Sabah da yakın değil mi?" (11: 77-81).

Ankebuî sûresinde ise şu âyetleri görmekte­yiz: "Lût da kavmine şöyle demişti: 'Doğrusu siz dünyalarda hiç kimsenin sizden önce yap­madığı bir hayâsızlığı yapıyorsunuz. Erkekle­re yaklaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz?' Kavminin cevabı: 'Doğru sözlü isen bize Allah'ın azabını getir!' demek oldu. Lût: 'Rabbim! Bozgunculara karşı bana yardım et!' dedi." (29: 28-30).

Bütün peygamberler gibi, Lut da ilim zen­ginliği ile donatılmıştı; "Lût'a da hüküm ve ilim verdik; onu, çirkin işler işleyen kasaba­dan kurtardık. Doğrusu onlar yoldan çıkmış kötü bir kavimdi." (21: 74). Bu ayetler, Lut'a Hakikat ilminin vahyolunduğunu, içinde yaşadığı günahkâr ve kötü amel sahibi toplu­munu düzeltmek için gönderildiğini göster­mektedir. Onlar, üzerlerine Allah'ın azabını çekecek, iğrenç bir günah işlemekteydiler. "Toplumlarında temiz insanların varlığına bi­le tahammül edememeleri, ahlâksızlığın gay­yasına nasıl düştüklerini, hasıl arsız bir surat­la dişiler yerine erkekleri isteyebildiklerini açıkça göstermektedir. Sadece günahkâr, ahlâksız ve utanmaz olmayıp, bütün iyilik ve fazilet duygularını da kaybetmişlerdi. Bu yüzden Lut ve bağlılarını kovmak iste­mekteydiler. Böylece içlerinde onları fazilete, iyiliğe çağıracak kimse kalmayacaktı. Top­lum olarak günahkârlıkta zirveye ulaşıp artık iyilik adına hiçbir şeyleri kalmayınca, Allah, yeryüzünde varolma, yaşama haklan kalma­dığı için hepsinin helak edilmesi hükmünü vermiştir. Onlann başlarına gelenler, bir se­pet çürük elmanın içindeki sağlam bir kaç el­maya benzetilebilir. İçlerinden sağlamları çı­karıldıktan sonra kalanlar işe yaramadıkları için çöpe atılmalıdır." (The Meaning of the Qur'an, c. IV, sh. 48).