- Hz. Ebu Bekir in mesciddeki konuşması

Adsense kodları


Hz. Ebu Bekir in mesciddeki konuşması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Thu 25 March 2010, 03:57 pm GMT +0200
Hz. Ebu Bekir´in Mesciddeki Konuşması


Hz. Ebu Bekir, Peygamberimiz Aleyhisselamın yanından ayrılıp, Mesciddeki halkın yanına vardı.

Hz. Ömer, hâlâ, Peygamberimiz Aleyhisselamın vefat etmediği hakkındaki konuşmasını sürdürüy ordu.

Hz. Ebu Bekir, ona:

"Otur artık ey Ömer!" dedi.

Hz. Ömer oturmaya yanaşmadı.

Hz. Ebu Bekir, sözünü iki üç kere tekrar!adı , [421] cemaate de seslendi; oturdular ve sustular. [422]

Hz. Ebu Bekir kalkıp şehadet getirmeye başlayınca, cemaat Hz. Ömer´in konuşmasını bırakarak Hz. Ebu Bekir´e yöneldiler. [423]

Hz. Ebu Bekir şöyle konuştu:

"Yüce Allah, Peygamberine daha aranızda iken ölüm haberini vermişti.

Sizlerin de (eceliniz gelince) öleceğinizi haber vermiştir.

Resûlullah Aleyhisselam ölmüştür!

Sizlerden de-Yüce Allahtan başka-hiçbir kimse sağ kalmayacaktır.

Nitekim, Yüce Allah, ´...Allah´ın Zâtından başka herşey helak ve yok olacaktır. Hüküm O´nundur ve sizler ancak O´na döndürülüp götürüleceksiniz!1 [Kasas: 8]

´Herşey fânidir, ancak ululuk ve ikram sahibi olan Rabbinin Zâtı bakidir!´ [Rahman: 2£>27]

´Her can ölümü tadıcıdır. Yaptıklarınızın karşılığı, Kıyamet günü size muhakkak verilecektir!´ [Âl-i İmran: 185] buyuruyor.

Ey insanlar! [424] Dikkat ediniz! Sizlerden[425] kim Muhammed´e tapıyor ise, bilsin ki Muhammed (Aleyhisselam) ölmüştür! [426]

Sizlerden[427] kim de Allah´a ibadet ediyorsa, hiç şüphesiz Allah Hayydır, ölümsüzdür! [428]

Yüce Allah:

´Ey Resûlüm! Elbette sen de öleceksin, onlar da öleceklerdir!1 [Zümer 30]

´Muhammed bir resûlden başka birşey değildir. Ondan önce de nice resûller gelmiş geçmiştir. Şimdi o ölür yahut öldürülürse ökçenizin üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz?!1 [Âl-i İmran: 144] [429]

´Kim böyle iki ökçesi üzerinde ardına dönerse, elbette ki Allah´a hiçbir şeyle zarar vermiş olmaz! Allah şükür ve sebat edenlere mükâfat verecektir1 [Âl-i İmran: 144] buyurmuştur." [430]

Cemaat, Hz. Ebu Bekir´den dinledikleri âyetlerden sonra, Peygamberimiz Aleyhisselamın vefat ettiğine artık iyice kanaat getirdiler. [431]

Bu âyetler okununcaya kadar, Müslümanlardan birçokları onların nazil olduğunu bilmiyor gibiydil-er.[432]

Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer´e:

"Ey Ömer! Yoksa dininde kuşkun mu var?!

Yüce Allah´ın ´Ey Resûlüm! Muhakkak ki sen de öleceksin, onlar da öleceklerdir!´ buyurduğunu işitmedin mi?" dediği zaman, Hz. Ömer

"Vallahi o günümden önce o âyetleri sanki hiç işitmemiş gibiydim! [433]

Onları Ebu Bekir´den dinler dinlemez, dizlerimin bağı çözüldü, yere çöktüm.

Artık iyice kanaat getirdim ki, Peygamber Aleyhisselam vefat etmiştir!" dedi. [434]

Peygamberimiz Aleyhisselamın üzerine eğilip alnından öptü ve ağladı. [435]

Hz. Ebu Bekir konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yüce Allah, Muhammed Aleyhisselamı, Allah´ın dinini ayakta durduracak, Allah´ın emrini açıklayıp hâkim kılacak, tebliğ vazifesini yerine getirecek ve Allah yolunda savaşacak kadar ömür verip yaşattık tan sonra vefat ettirmiştir!

Resûlullah Aleyhisselam sizi açık delilden sonra şekavet üzerine helak olanlardan başkası helak olmayacak bir yol üzerinde bırakmıştır.

Ey insanlar! Allah´tan korkunuz! Dininize sımsıkı sarılınız! Rabbinize mütevekkil olunuz!

Allah´ın dini (İslâmiyet) yaşayacaktır!

Allah´ın Kelimesi tamamlanmıştır!

Allah, dinine yardım edenlerin ve dinini üstün tutanların yardımcısıdır!

Aramızda Allah´ın Kitabı bulunmaktadır!

O bir nurdur ve şifadır!

Allah Muhammed Aleyhisselamı doğru yola onunla iletmiştir!

Allah´ın helâl ve haram kıldığı şeyler onun içindedir!

Vallahi, Allah´ın yaratıkları içinden bize sataşacak olanlarından kaygılanmayız!

Bundan sonra, Allah´ın sıyrılmış kılıçlarını ellerimizden bırakmayacak; Resûlullah Aleyhisselamın yanında savaştığımız gibi, bize aykırı davrananlarla savaşacağız!

İsyan eden, başkaldıranlar, ancak kendilerine yazık ederier!" [436]






[421] Zührî, Megâzî, s. 134, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 436, İbn Sa´d, c. 2, s. 268.

[422] Be^ıakf, Delâilü´n-nübüvve, c. 7, s. 218.

[423] Zührî,s.134, Abdurrezzak, c. 5, s. 436437, İbn Sa´d, t 2, s. 268, Be^akf, c. 7, s. 215-216.

[424] Ebu Hanffe, Müsned, s. 36, Belâzurî, Ensâb, c. 1, s. 563.

[425] İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 266.

[426] Zührî, M egâzf, s. 134- E bu Ha nffe, s. 36, Abdurrezzak, M usannef, c. 5, s. 43 7, İ bn S a´d, c. 2, s. 268, B uhârf, Sahîh, c. 4, s. 194, Belâzurî, c. 1, s. 566.

[427] İbn Sa´d, c. 2, s. 266.

[428] Zührî, s. 134, Abdurrezzak, c. 5, s. 437, İbn Sa´d, c. 2, s. 268, Buhârî, c. 4, s. 494, Belâzurî, c. 1, s. 566.

[429] Ebu Hanffe, s. 36, Zührî, s. 1 35, Abdurrezzak, c. 5, s. 437, İbn Sa´d, c. 2, s. 268-269, Belâzurî, c. 1, s. 586.

[430] Ebu Hanffe, s. 36, Zührî, s. 134-135, Abdurrezzak, c. 5, s. 437, İbn Sa´d, c. 2, s. 268, Buhârî, c. 4, s. 194, Belâzurî, c. 1 , s. 566.

[431] Zührî, s. 135, Abdurrezzak, c. 5, s. 437, İbn Sa´d, c. 2, s. 268.

[432] İbn Sa´d, c. 2, s. 268, Belâzurî, c. 1, s. 566.

[433] Belâzurî, c. 1,5.566.

[434] Zührî, Megâzî, s. 135, Abdurrezzak, Musannef, c. 5, s. 437, İbn Sa´d, Tabakât, c. 2, s. 268.

[435] Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 566.

[436] Be^akf, Delâilü´n-nübüv-vE, c. 7, s. 218, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye, c. 5, s. 243.

* Al-i İmran: 81.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 8/286-289.



sümeyra
Tue 17 January 2012, 07:01 pm GMT +0200



    Bu güzel konuşmayı ayrıntılı olarak tekrar okumuş olduk..Rabbim razı olsun ..

RAMAZAN 7/D
Mon 13 April 2015, 06:00 pm GMT +0200
Es Selamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü . Hz. Ebu Bekir ölümüne kadar Hazreti Peygamber'den hiç ayrılmamıştır. Bütün servetini, kazancını İslâm için harcamış, kendisi sade bir şekilde yaşamıştır.Hazreti Ebû Bekir hayatı boyunca Rasûlullah'ın yanından ayrılmamış, çocukluğundan itibaren aralarında büyük bir dostluk kurulmuştur.  Hazreti Muhammed Mustafa (a.s.)13 Rebiyülevvel Pazartesi günü (8 Haziran 632) bu dünyadan öbür dünyaya göç etti. Onun vefâtını duyan müslümanlar büyük bir üzüntüye kapıldılar ve ilk anda ne yapmaları gerektiğine karar veremediler. Hazreti Ömer, Efendimizin Hazreti Musa gibi Rabbi ile buluşmaya gittiğini, O'nun için "öldü" diyen olursa ellerini keseceğini söylüyordu. Ebû Bekir, Rasûlullah'ın iyi olduğu bir sırada ondan izin alarak kızının yanına gitmişti. Vefât haberini duyar duymaz hemen geldi, Rasûlullah'ı alnından öptü ve "Babam ve anam sana fedâ olsun ya Rasûlullah. Ölümünde de yaşamındaki kadar güzelsin. Senin ölümünle peygamberlik son bulmuştur. şânın ve şerefin o kadar büyük ki, üzerinde ağlamaktan münezzehsin. Yâ Muhammed, Rabbinin katında bizi unutma; hatırında olalım ..." dedi.Sonra dışarı çıkıp Hz. Ömer'e susmasını söyledi ve; onlara birkaç ayet hatırlattı ve onların endişelerini giderdi .