meryem
Thu 12 May 2011, 11:28 am GMT +0200
Hz. Davud'un Duasi
Hz. Davud Allah'ın kendisine mülk, hikmet verdiği ve dilediğini öğrettiği bir peygamberdir.[208] Aynı zamanda kendisine dört kutsal kitaptan biri olan "Zebur" verilmiştir.[209]
Cenab-ı Hakk, Hz. Davud'a bir çok mucizeler ve imkanlar ihsan etmiştir. Bunlardan bazılarını Kur'an'm diliyle şöyle sıralayabiliriz:
Davud'a dağları boyun eğdirdik. Kuşlarla beraber teşbih ediyorlardı. Yapmak isteyince yapanlarız hiz.[210]
O'na, sizi şiddetten koruyacak olan, zırh yapma sanatım öğrettik. Peki siz şükrediyor musunuz?[211]
O kuvvet sahibi kulumuz Davud'u an. O, teşbih nağmeleri döktüren bir kul idi.[212]
Dağlan O'nunla birlikte buyruk altına almıştık: Akşam sabah birlikte teşbih ederlerdi.[213]
Kuşlar da toplu halde O'nunla beraberdi. Hepsi O'nun teşbih nağmelerine katılırdı.[214]
Mülk ve yönetimini güçlendirmiştik. Kendisine hikmet ve hakla batılı ayıran söz etme yeteneği vermiştik.[215]
Davud'a tarafımızdan bir imtiyaz verdik. Ve: "Ey dağlar ve huşlar.' Onunla beraber teşbih edin..." (dedik).[216]
(Ve Davud'a): "Geniş zırhlar yap. Ve dokumada bir seviye olmasına dikkat et. Ve iyilik işleyin. Ben, yaptığınız şeyleri görenim" (dedik).[217]
Hz. Davud'a ait Kur'an'da bulunan tek dua, O'nun Hz. Süleyman (a.s.)'la birlikte yaptıkları ve Nemi Sûresi'nin 15. ayetini oluşturan duadır.
Andolsun biz, Davud'a da Süleyman'a da bir ilim verdik. On-lar şöyle dediler: "Bizi, mümin kullarının bir çoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun."[218]
Hükümet ve hükümdarlık ile bilinen ve seçilen Davud (a.s.)'a verilen ilahi nimetlerden öncelikle ve yalnız ilmin ifade olunması, ilmin yüceliği ve öneminin hepsinden yüksek olmasındandır. "İlmen" diye belirsiz ifade edilmesi bunun olağanüstü bir ilim olduğuna işaret etmek içindir.
Duaları ise şu anlama gelmektedir:
"...Mülk ve devletle değil, üstünlük nimeti ile duygulanarak, nimeti ifade ettiler. Ulaştıkları üstünlük nimetini, hükümet ve devleti Allah'tan bildiler. Ve bundan dolayı övgü ve saygı ile hamd ve senanın ancak onu veren Allah'ın hakkı olduğunu düşündüler. Hükmetme ve hükümdarlığın, özellikle O'na ait olduğunu bilerek hareket ve şükrünü yerine getirmeye gayret ettiler. Bu da onlara verilen ilmin işaretlerinden biri oluyordu." [219]
[208] Bakara/251
[209] Nisa/163
[210] Enbiya/79
[211] Enbiya/80
[212] Sad/17
[213] Sad/18
[214] Sad/19
[215] Sad/20
[216] Sebe/10
[217] Sebe/11
[218] Neml/15
[219] Elma-hh Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, C.6 s. 131 Necmettin Şahinler, Kur’an’da Peygamber Duaları, Beyan Yayınları, İstanbul 2002: 60-61.