sumeyye
Tue 2 February 2010, 11:59 am GMT +0200
Hz. Ali nin Kuba ya Gelişi
Peygamberimiz (a.s.); Kureyş müşriklerini n-saklamak üzere-kendisine bırakmış oldukları emanetleri sahiplerine iade edinceye kadar Mekke´de kalmasını, Hz. Ali´ye emretmişti.
O da, bu iş için Mekke´de üç gün üç gece oturdu.[71]
Mekke vadisinde dikilerek:
"Resûlullah´ın yanında kimin bir emaneti varsa gelsin, ona emanetini teslim edeceğim!" diye seslendikten ve emanetleri sahiplerine dağıttıktan sonra.[72] Medine yolunu tuttu.[73]
Geceleri yürüdü, gündüzleri gizlendi.[74] Rebiülevvel´in ortalarına doğru Küba´ya geldi.[75]
Küba´ya geldiği zaman, ayaklarının altı kabarmış, şişmiş, yarılmıştı; kanıyordu.
Peygamberimiz (a.s.) Hz. Ali´nin geldiğini işitince:
"Ali´yi bana çağırınız!" buyurdu.
"Yâ Rasûlallah! Yürümeye takati yok!" dediler.
Peygamberimiz (a.s.) hemen kalkıp onun yanına vardı.
Halini görünce rahmet ve şefkatinden ağladı, kucakladı.
Ayaklarının altını eliyle sığadı, iyileşmesi için Allah´a dua etti. Böylece, Hz. Ali´nin hiçbir ıztırabı kalmadı.[76]
[71] İbn İshak, İbn Hişam, Sıre, c. 2, s. 138, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 3, s. 22, Mesûdî, Murûcu´z-Zeheb, c. 2, 285, Muhibbul-Taberî, Rıyâdu´n-nadrâ, c. 2, s. 211 Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 197.
[72] Ahmed Zeynî Dahlan, Sîre, c. 1, s. 169.
[73] İbn Sa´d, Tabakât, c. 3, s. 22.
[74] İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 4, s. 96.
[75] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 3, s. 22.
[76] İbn Esîr, Usdu´l-gâbe, c. 4, s. 96, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 233.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 3/22-23.