hafiza aise
Fri 29 April 2011, 01:38 pm GMT +0200
Hz.Abbas’ın Mektubu
Hicretin üzerinden üç yıl geçmişti ve Şevval ayının bir Perşembe günüydü. Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellern), Kuba'da bulunduğu bir sırada Hz. Abbas'ın gönderdiği mektup eline ulaşrnış''? ve mektubu kendisine okuyan Übeyy İbn Ka'b'ı dinledikten sonra bunu gizli tutmalarını söyleyerek Sa'd İbn Rebi'in yanına gitmişti.
Meğer etraftaki kabilelerden de destek alan Kureyş, Bedir'de aldığı ağır yarayı sarıp Müslümanlardan intikam alabilmek için hazırlığını yaptığı orduyla Mekke'den hareket etmiş, son bir hamleyle kesin çözüm alabilmek için Medine'ye doğru ilerliyordu. Hatta bu ordu için Kureyş, Bedir öncesinde Şam'a gidip de gelen Ebu Süfyan kervanındaki mallarını himmet edip hazırlanacak ordu için vermiş ve Medine'den intikam alabilmek için bu orduya daha başka katkılarda da bulunmuştu. Konuyu haber veren Cibril'in getirdiği ayette şu bilgi verilecekti:
- Şüphesiz ki o kafirler, Allah yolundan insanları geri çevirmek için mallarını infak ediyorlar. Gerçi onu infak edecekler ama bu, yine de onların aleyhine cereyan edip yürek yakan bir hicrana dönüşecek ve mağlup olacaklar.v"
97 Mektubun aciliyetinden dolayı Hz. Abbas'ın Ğıfaroğullanndan seçtiği elçi, Mekke-Medine arasındaki yolu üç günde alacaktır. Bkz. Vakıdi, Meğazi, 1/204 98 Enfal, 8/36; ibn Sa'd, Tabakat. 2/38; Vahidi, Esbabu Nüzüli'l-Kur'arı, 1/84 vd.
Bu haber üzerine Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellern), önce farkh yönlere ashabından bazılarını göndererek üzerlerine gelen Mekke ordusuna ait haberlerin hiç atlamadan kendisine ulaştırılmasını istemişti.
Durumun nezaketine binaen Sa'd İbn Muôz, Üseyd İbn Hudayr ve Sa'd İbn Ubôde gibi sahabiler, Efendimiz'in etrafında silahlarını almış, namaz kılarken bile silahlarını yanlarından ayırmadan nöbet tutuyorlardı.