sumeyye
Sun 21 February 2010, 10:50 pm GMT +0200
Huzeyfe b. Yeman´ın Beyaz Sarıklı Süvarilere Rastlayışı
Huzeyfe b. Yeman der ki:
"Müşriklerin ordugâhından döndüğüm zamanda da, yine, hamamda yürüyor gibi idim![417]
Resûlullah Aleyhisselama doğru giderken, yolu yarıladığım veya yarıya yakın yol aldığım sırada gördüğüm yirmi kadar beyaz sarıklı süvari, bana:
´Sahibine haber ver Allah, düşman askerlerine karşı ona kâfi gelmiştir! dediler.[418]
Resûlullah Aleyhisselamın yanına döndüğüm zaman, kendisi zevcelerinden birisine ait Yemen işi bir kilim üzerinde namaz kılıyordu.[419]
Vallahi, döner dönmez, bütün üşümelerim gerisin geri bana gelmişti; tirtir titriyordum.[420]
Resûlullah Aleyhisselam yaklaşmamı eliyle işaret edince, yanına yaklaştım.
Yaklaşınca, kilimin bir ucunu benim üzerime sarkıtıp saldı. [421]
Namazını bitirince:
´Yeman´ın oğlu! Otur! Müşrikler hakkında ne haberin var? diye sordu.
´Yâ Rasûlallah! Halk Ebu Süfyan´ın başından dağılmış, başında ancak bir cemaat kalmış! Ateş yakmışlar. Allah, bizim üzerimize boşalttığı soğuk gibi, onların üzerine de soğuk boşaltmaktadır!
Fakat, biz buna karşılık Allah´tan onların dilemedikleri ecri dileriz!´ dedim.[422]
Kendisine müşriklerin bütün haberlerini verdim ve onları göçüp giderlerken geride bıraktığımı söyledim.[423]
Peygamber Aleyhisselam, azı dişleri görününceye kadar güldü.[424]
Resûlullah Aleyhisselam beni iki ayağı arasına, ayak ucuna yatırdı. Örtünün bir ucunu üzerime bıraktı.[425] Örtünün içinde sabaha (sabah namazı vaktine) kadar uyumaktan ayrılamadım. Sabaha eriştiğim zaman, Resûlullah Aleyhisselam:
Kalk artık ey uykucu!´ buyurdu."[426]
Peygamberimiz Aleyhisselam sabaha çıktığı zaman, oradaki düşman ordugâhlarında bir tek kişi bile geride kalmamıştı.[427] Müşriklergötüremedikleri bazı meta´larını da bırakıp gitmişlerdi.[428]
Müşrikler öğleye doğru Melel´e, ertesi gün de Seyyâle´ye vardılar.[429]
Ebu Süfyan´ın Kureyş ordularıyla Tihâme bölgesine kavuştuğu sırada, Uyeyne b. Hısn ile yanındaki Necdliler, Ebu Süfyan´ın arkasından yetiştiler.
Benî Kurayza Yahudileri de, dönüp kalelerine sığındılar.[430]
Benî Nadîr Yahudilerinin başkanı Huyey b. Ahtab ise, Ebu Süfyan´la birlikte Revhâ´ya kadar korka korka gittikten sonra, Ka´b b. Esed´e vermiş olduğu sözü yerine getirmiş olmak için oradan ayrılarak, geceleyin Benî Kurayza Yahudileriyle birlikte kalelerine girdi.[431]
[417] Müslim, Sahih, c. 3, s. 1414.
[418] Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 115, Diyarbekrî, Târîhu´l-ham fs, c. 1 , s. 492.
[419] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 244.
[420] Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 115.
[421] Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 31.
[422] Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 31, Beyhakî, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 451.
[423] Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 115.
[424] Beyhakf, Delâilü´n-nübüvve, c. 3, s. 455, D iyarbekrf, T ârfViu´l -h am fs, c. 1, s. 492.
[425] İbn Esîr, Kâmil, c. 2, s. 1 84.
[426] Müslim, Sahih, c. 3, s. 1414, Beyhakî, Sünen, c. 9, s. 149.
[427] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 491, İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 2, s. 69, 70.
[428] Kastalânf, Mevâhibü´l-ledünniye, c. 1, s. 148.
[429] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 485.
[430] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 3, s. 422.
[431] Vâkıdî,Megâzî,c.2,s. 485.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/112-113.