hafiza aise
Sat 23 July 2011, 03:38 pm GMT +0200
32— Hutbeleri:
Hz. Peygamber (s.a.) biri kurban bayramının birinci günü —bu yukarıda geçti—, diğeri teşrik günlerinin ortasında olmak üzere Mina'da halka iki konuşma yaptı. Bu ikinci konuşmanın kurban bayramının ikinci günü, teşrik günlerinin ortası yani en hayırlısı olan günde yapıldığı söylenmiş ve bu görüşü savunanlar şu hadisi delil göstermişlerdir: Serrâ bt. Nebhân anlatıyor: Allah Rasûlü'nün (s.a.): "Biliyor musunuz, bugün hangi gün?" diye sorduğunu işittim. O gün, sizin "kelleler günü (kurban kellelerinin yendiği gün)" dediğiniz gündü. Sahabîler: "Allah ve Rasûlü en iyi bilendir." dediler. Hz. Peygamber (s.a.): "Bugün, teşrik günlerinin ortasıdır. Biliyor musunuz, bu belîe neresidir?" dedi. "Allah ve Rasûlü en iyi bilendir." dediler. "Burası Meş'ar-i Haram'dır" deyip sonra şu konuşmayı yaptı: "Bilmiyorum, belki bu seneden sonra aranızda bulunmayacağım. Dikkat edin, içinde bulunduğunuz şu ayda, şu beldede bugününüzün haramlığı ve saygınlığı gibi kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız, Rabbınıza kavuşuncaya kadar birbirinize haramdır. Rabbınıza kavuşacaksınız ve Rabbınız size yaptıklarınızı soracaktır. Dikkat edin! Yakın olanınız uzakta olanınıza bu söylediklerimi eriştirsin. Dikkat edin! Bunları size tebliğ ettim mi?" Medine'ye döndüğümüzde çok geçmedi Hz. Peygamber (s.a.) vefat etti. Bu hadisi Ebu Davud rivayet etmiştir.[635]' "Kelleler günü" ittifakla kurban bayramının ikinci günüdür.
Beyhakî'nin, Musa b. Ubeyde er-Rabezî — Sadaka b. Yesâr — İbn Ömer senediyle rivayetine göre: "İzâ câe = Nasr" sûresi teşrik günlerinin ortasında Allah Rasûlü'ne (s.a.) indirildi ve bunun veda anlamına geldiği anlaşıldı. Devesi Kasvâ'mn getirilmesini emretti. Deve eğedendi. İnsanlar Hz. Peygamber'in (s.a.) etrafında toplandı ve Hz. Peygamber (s.a.): "Ey insanlar!" diye başlayarak şöyle bir konuşma yaptı... Sonra râvi konuşmasını aktarmıştır.[636]
[635] Bütün uzunluğu ile hadisi Ebu Davud rivayet etmemiştir. Beyhakî, Sünen'inde (5/151) rivayet etmiştir. Ebu Davud'un (1953) metni şöyledir: Allah Rasûlü (s.a.) kelleler günü bize konuşma yaptı ve: "Bu gün hangi gündür?" diye sordu. "Allah ve Rasûlü en iyi bilendir." dedik. "Teşrik günlerinin ortası değil mi?!" buyurdu. Senedinde İbn Hibbân'dan başkası tarafından sika kabul edilmeyen bir râvi vardır. Diğer râvi-leri sikadır. Bu hadisin Ebu Davud (1952) tarafından ceyyid senedle rivayet edilen bir şahidi vardır. BekiroğuIIanndan iki adam diyor ki: "Allah Rasûlü'nü (s.a.) teşrik günlerinin ortasında konuşma yaparken gördük. Biz devesinin yanında idik. Bu konuşma, Allah Rasûlü'nün (s.a.) Mina'da yaptığı konuşmadır." Hadisin senedi kuvvetlidir. O gün, kurbanların kellelerini yedikleri için "kelleler günü" diye adlandırılmıştır.
[636] Beyhakî, 5/152. Senedi zayıftır.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/290-291.
Hz. Peygamber (s.a.) biri kurban bayramının birinci günü —bu yukarıda geçti—, diğeri teşrik günlerinin ortasında olmak üzere Mina'da halka iki konuşma yaptı. Bu ikinci konuşmanın kurban bayramının ikinci günü, teşrik günlerinin ortası yani en hayırlısı olan günde yapıldığı söylenmiş ve bu görüşü savunanlar şu hadisi delil göstermişlerdir: Serrâ bt. Nebhân anlatıyor: Allah Rasûlü'nün (s.a.): "Biliyor musunuz, bugün hangi gün?" diye sorduğunu işittim. O gün, sizin "kelleler günü (kurban kellelerinin yendiği gün)" dediğiniz gündü. Sahabîler: "Allah ve Rasûlü en iyi bilendir." dediler. Hz. Peygamber (s.a.): "Bugün, teşrik günlerinin ortasıdır. Biliyor musunuz, bu belîe neresidir?" dedi. "Allah ve Rasûlü en iyi bilendir." dediler. "Burası Meş'ar-i Haram'dır" deyip sonra şu konuşmayı yaptı: "Bilmiyorum, belki bu seneden sonra aranızda bulunmayacağım. Dikkat edin, içinde bulunduğunuz şu ayda, şu beldede bugününüzün haramlığı ve saygınlığı gibi kanlarınız, mallarınız ve ırzlarınız, Rabbınıza kavuşuncaya kadar birbirinize haramdır. Rabbınıza kavuşacaksınız ve Rabbınız size yaptıklarınızı soracaktır. Dikkat edin! Yakın olanınız uzakta olanınıza bu söylediklerimi eriştirsin. Dikkat edin! Bunları size tebliğ ettim mi?" Medine'ye döndüğümüzde çok geçmedi Hz. Peygamber (s.a.) vefat etti. Bu hadisi Ebu Davud rivayet etmiştir.[635]' "Kelleler günü" ittifakla kurban bayramının ikinci günüdür.
Beyhakî'nin, Musa b. Ubeyde er-Rabezî — Sadaka b. Yesâr — İbn Ömer senediyle rivayetine göre: "İzâ câe = Nasr" sûresi teşrik günlerinin ortasında Allah Rasûlü'ne (s.a.) indirildi ve bunun veda anlamına geldiği anlaşıldı. Devesi Kasvâ'mn getirilmesini emretti. Deve eğedendi. İnsanlar Hz. Peygamber'in (s.a.) etrafında toplandı ve Hz. Peygamber (s.a.): "Ey insanlar!" diye başlayarak şöyle bir konuşma yaptı... Sonra râvi konuşmasını aktarmıştır.[636]
[635] Bütün uzunluğu ile hadisi Ebu Davud rivayet etmemiştir. Beyhakî, Sünen'inde (5/151) rivayet etmiştir. Ebu Davud'un (1953) metni şöyledir: Allah Rasûlü (s.a.) kelleler günü bize konuşma yaptı ve: "Bu gün hangi gündür?" diye sordu. "Allah ve Rasûlü en iyi bilendir." dedik. "Teşrik günlerinin ortası değil mi?!" buyurdu. Senedinde İbn Hibbân'dan başkası tarafından sika kabul edilmeyen bir râvi vardır. Diğer râvi-leri sikadır. Bu hadisin Ebu Davud (1952) tarafından ceyyid senedle rivayet edilen bir şahidi vardır. BekiroğuIIanndan iki adam diyor ki: "Allah Rasûlü'nü (s.a.) teşrik günlerinin ortasında konuşma yaparken gördük. Biz devesinin yanında idik. Bu konuşma, Allah Rasûlü'nün (s.a.) Mina'da yaptığı konuşmadır." Hadisin senedi kuvvetlidir. O gün, kurbanların kellelerini yedikleri için "kelleler günü" diye adlandırılmıştır.
[636] Beyhakî, 5/152. Senedi zayıftır.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 2/290-291.