saniyenur
Wed 14 December 2011, 07:09 pm GMT +0200
2- Husuf (Ay Tutulması) Namazında Kabir Azabının Anılması
820- Amre'den rivayet edilmiştir:
“Yahudi bir kadın, bir şey istemek üzere Aişe'nin yanına gelmişti. Ona:
“Allah seni kabir azabından korusun” dedi. Aişe der ki: Bunun üzerine ben:
“Ey Allah'ın resulü! insanlar kabirlerinde azab edililer mi?” diye sordum. Amre der ki: Âişe dedi ki:
“Resulullah (s.a.v.):
“Allah'a sığınırım” buyurdu.
Sonra bir sabah Resuluilah (s.a'v) bir merkebe bindi. Derken güneş tutuldu. Ben de, odaların arasından kadınlarla birlikte mescide çıktım. Resuluilah (s.a.v.)'de merkebinden inip geldi ve mescidindeki namaz kıldığı yere vardı. Hemen namaza durdu. Cemâat da arkasında namaza durdu. Resuluilah (s.a.v.) uzun bir kıyam yaptıktan sonra rükuya gitti. Uzunca bir rükû yaptıktan sonra başını rükudan kaldırdı ve yine uzunca bir kıyam yaptı. Fakat bu kıyamı, önceki kıyamı kadar uzun değildi. Sonra rükûya varıp uzunca bir rükû yaptı. Bu da, birinci rükû kadar uzun değildi. Sonra rükûdan doğruldu, Güneş açılmıştı. Sonra:
“Ben, sizi, kabirlerde Deccal'in fitnesi gibi fitnelere mâruz bırakılırken gördüm” buyurdu.
Amre der ki: Aîşe'yi:
“Bundan sonra Resulullah (s.a.v.)'in hep cehennem azabından ve kabir azabından Allah'a sığındığını işitîrdim” derken işittim.” [1159]
[1159] Buhârî, Küsûf 7, 12; Nesâî, Küsûf 11, 12, 22; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/53.