Hadice
Sat 11 December 2010, 11:20 am GMT +0200
Hürmet edilecekleri tahkir etmek
İman, Peygamber efendimizin, Allahü teâlâ tarafından, Peygamber olarak, bütün insanlara getirdiği ve bildirdiği emirlerin hepsine itimat etmek ve inanmak demektir. Bu emirlerin, bilgilerin herhangi birine inanmamak, şüphe etmek veya saygısızlık yapmak, küfür yani inkâr etmek olur.
Allahü teâlânın gönderdiği Peygamberlere, eshab-ı kirama, âlimlere, evliyaya, bunların sözlerine, fıkıh kitaplarına, tazim yani hürmet edecekken, tahkir yani hakaret edilirse, küfür olur yani iman gider. Ebu Bekr-i Şibli hazretleri; “Eshab-ı kirama tazim etmeyen, kıymet vermeyen bir kimse, Resulullah efendimize iman etmemiş olur” buyurmuştur.
İmanı gideren bir söz söylemek, yazmak, tazim etmemiz emrolunan bir şeyi tahkir ve tahkir etmemiz emrolunan bir şeyi tazim etmek, imanı giderir. Büyük bir günah işleyen kimse, bu işin kötü olduğunu düşünür, yaptığına pişman olur, üzülür ve Allahü teâlâdan utanırsa, imanı gitmez.
Birgivi vasıyyetnamesinde buyuruluyor ki:
“Kâfirlerin kullandıkları şeylerin ikinci kısmı, ibâdet olarak yaptıkları, kâfirlik alameti olan ve tahkir etmemiz vacib olan şeylerdir ki, bunları yapan ve kullanan kimsenin imanı gider, kâfir olur. Bunlardan meşhur olanlarını bilmeyerek veya şaka olarak yahut herkesi güldürmek için yapanın da, imanı gider, kâfir olur.”
Din düşmanları, Müslümanları aldatmak için, kâfirlerin âdetlerini, bayramlarını, Müslüman âdeti, Müslümanların mübarek günü diyerek anlatıyorlar, tanıtıyorlar. Müslümanlar bunlara aldanmamalı, işin doğrusunu, güvendikleri halis Müslümanlara sorarak öğrenmelidir. Bugün bütün dünyada, gerek imanı ve küfrü tanımakta, gerekse ibadetleri doğru yapmakta, cahillik özür değildir. Meşhur olan din bilgilerini bilmediği için aldanan, Cehennemden kurtulamayacaktır. Allahü teâlâ, bugün, dinini dünyanın her tarafına duyurmuş, imanı, helali, haramı, farzları, güzel ahlakı öğrenmek kolaylaşmıştır. Bunları, lüzumu kadar öğrenmek farzdır. Öğrenmeyip cahil kalan, farzı terk etmiş olur. Öğrenmeye lüzum görmeyen, ehemmiyet vermeyenin ise, imanı gider, kâfir olur.
Dinini doğru olarak öğrenip, seven, kayıran Müslümanlar, birbirine hürmet ederler ve yardımlarına koşarlar. Ramazan-ı şerife, oruç tutanlara, camilere, ezana, namaz kılanlara, Allah yolunda yürüyenlere sevgi ve saygı gösterirler. Kur’an-ı kerim okunurken, sessizce ve saygı ile dinlerler. Kur’an-ı kerimi her kitabın üstünde bulundurup, üstüne bir şey koymazlar. Çalgı ve içki alemlerinde, oyun arasında, eğlence yerlerinde okumazlar. Kur’an-ı kerimi ve bütün muhterem ve mübarek isimleri, yazıları, hakir ve aşağı yerlerde görünce, hemen kaldırırlar. Kul ve hayvan haklarını gözetirler. İslam’ın güzel ahlakı ile yaşayarak herkesin sevgi ve saygısını toplarlar.
Din düşmanları ise, Kur’an-ı kerimi, mevlidi, bütün mübarek isimleri, yazıları, hürmetten, kıymetten düşürmeye çalışırlar. Bunları, Allahü teâlânın yasak ettiği yerlerde ve şekillerde okurlar, okuturlar. Müslümanlığın aşağı gördüğü, pis dediği şeyler arasına yazarlar. Karikatürlerde, filmlerde, televizyonlarda, radyolarda, Müslümanlar ile, din büyükleri ve Allahü teâlânın emirleri ile alay ederler. Bütün buralarda Müslüman olarak pis, gülünç bir serseriyi gösterirler. Müslümanları ve Müslümanlığı tahkir ederek, onu sevimsiz ve nefrete şayan olarak tanıtırlar. Müslümanlar, bu gibi gösterileri, sözleri, yazıları ve gazeteleri, görmeye, dinlemeye gitmemeli, almamalı ve okumamalıdır. İmanlarını çaldırmamak için, çok uyanık olmalıdır!
Netice olarak, tahkir edilecek yani saygı gösterilmeyecek şeye hürmet etmek, hürmet edilecek şeyi ise tahkir yani hakaret etmek, insanı imandan çıkarır. İslamiyet’in imansızlık alameti dediği sözleri söyleyen ve işleri yapan kimsenin, kalbinde tasdik olsa, inandığını söylese de, imanı gider kâfir olur. İslamiyet’in tahkirini emrettiği şeyi tazim, tazimini emrettiği şeyi tahkir etmek, küfür yani inkâr etmek olur.
ALINTI