- Hurmanın hurma kaşılığında satılması

Adsense kodları


Hurmanın hurma kaşılığında satılması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Mon 13 December 2010, 11:35 am GMT +0200
Bâb: Hurmanın Hurma Karşılığında Satılması

 

224- Ebu'l-Velîd bize anlatarak dedi ki: el-Leys bize İbni Şîhâb'dan, o Mâlik b. Evs'ten, o Ömer b. el-Hattâb'dan (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Buğdayın buğday ile peşin dışındaki satışı faizdir. Arpanın arpa ile peşin dışındaki satışı faizdir. Hurmanın hurma ile peşin dışındaki satışı faizdir.[13]

 
Şerh
 

Hurmanın hurma ile peşin dışındaki satışı faizdir" ifadesinde, faiz sayılan muamelelerden biri zikredilmektedir.

 
Hüküm
 

Bu hadis-i şerifin hükmü için 215 no.lu hadis-i şerifin hüküm bölümüne bakınız.

 
Bâb: Kuru Üzümün Kuru Üzüm, Yemeğin Yemek Karşılığında Satılması

 

225- İsmail bize anlatarak dedi ki: Mâlik bize Nâfi'den, o Abdullah b. Ömer'den (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) müzâbene usûlü ile satışı yasakladı. Müzâbene, ağaçtaki yaş hurmayı kuru hurma karşılığı ölçerek satma ile ağaçtaki yaş üzümün kuru üzüm karşılığı ölçerek satılmasıdır.[14]

 
Şerh
 

Ağaçtaki yaş üzümün kuru üzüm karşılığında satılmasıdır" ifadesinde, o dönem tarım toplumlarında müzâbene yani kabalayı satış olarak bilinen muamele konu edilmektedir. Bu ve konuyla ilgili diğer hadis-i şeriflerden çıkarsamada bulunularak yaş meyvenin kuru meyve karşı­lığında satışı yasaklanmıştır. Bu türü satışın yasaklanma hikmeti olaraksa, meyvenin devşirilmesinden sonra gerek alıcı, gerek satıcı tarafindan gelebilecek itirazlar ve bunun sonucu yaşanan ihtilaflar zikredilmektedir.

 
Hüküm
 

Hanefî mezhebine göre müzâbene usulü satış fasittir. Ağaçtaki, kuru-yunca azalacak olan meyvenin miktarını tam olarak tahmin etmek mümkün olmadığından, taraflar için aldatma söz konusudur. İslâm hukuku riskli satışları prensip olarak yasaklamıştır.

 
Ders
 

Bu hadisten çıkarmamız gereken en mühim ders, toplumda huzursuzluğa neden olabüecek türden işlemlerden olabildiğince uzak durmaya çalışmak gereğidir. Çünkü bunlar, kısa vadede bazı sorunları cözüyormuş gibi gözükse de uzun vadede büyük sorunlara ve hukuk ihlallerine yol açabilecektir. Bunun en güzel misâli de henüz dalındaki veya tarladaki malın kabala satışıdır. Henüz hasat edilmemiş mahsulün veya devşirilmemiş meyvenin bu şekilde satışı, bir sorun çıkması durumunda iki taraf için de dert olacaktır. Bu yüzden Allah Resulü (sav) bu tür işlemleri yasaklamış, zaruret olmadıkça izin vermemiştir.
 
Bâb: Yaş Hurmanın Müzâbene Usulü Satılması

 

226- Ebu'n-Nu'mân bize anlatarak dedi ki: Hammâd b. Zeyd bize Eyyûb'dan, o Nâfi'den, o İbni Ömer'den (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) müzâbene usûlü satışı yasakladı. (Açıklayarak dedi ki:) Müzâbene yaş hurmayı ölçerek satmak, 'Fazla gelirse bana, eksik çıkarsa yine bana' demektir.

Zeyd b. Sabit (ra) bana anlattı ki: Allah Resulü (sav) yaş hurmanın tahmin üzere satışına ruhsat verdi.[15]

 
Şerh
 

Allah Resulü (sav) yaş hurmanın tahmin üzere satışına izin verdi" ifadesi Zeyd b. Sâbit'e (ra) ait olup özellikle kuraklık dönemlerinde buna ruhsat verildiğini bildirmektedir.

 
Hüküm
 

Müzâbene işleminin yasaklanmasından sonra halkın ve özellikle yoksul ziraatçıların ihtiyaçları devam etmişti. Bir süre sonra şehirde yaşayan yoksul Müslümanlar Allah Resûlü'ne (sav) başvurarak; "Siz yaş hurma ile kuru hurmayı takas etmeyi yasakladınız. Elimizde nakit para olmadığı için, ihtiyacımız olan kuru erzağı satın alamıyoruz" dediler. Bunun üzerine Allah Resulü (sav) aile ihtiyaçlarını karşılamak üzere, belli bir ağacın hurmasını kuru hurma ile takas etmeye (ariyye) izin verdi.

 
Ders
 

Allah Resulü (sav), koyduğu kuralların, toplumda bazı sorunlara yol açması hâlinde istisnalar tanıyarak mağdur olan kesimleri de rahatlatmayı benimseyen bir önderdi. Bunun günlük hayatımızdaki yansıması, bizim de kamuyu ilgilendiren kararlar alırken, mağdur olanların özel durumlarını göz önünde bulundurmamız gereğidir. Bu hadis-i şeriften çıkarılabilecek en mühim ders budur. Tabii ki bu mağduriyetlerin meşru daire içinde kalması esastır.


[13] Buhârî, buyû/1990, 2025, 2028; Müslim, musâkât/2968; Tirmizî, buyû/1164; Nesâî, buyû/4482; Ebû Dâvud, buyû/2906; İbn Mâce, ticârât/2244, 2250; İbn Hanbel, mus-nedu'l-aşereti'I-mubeşşere/157, 231, 297; Mâlik, buyû/1152; Dârimî, buyû/2465

[14] Buhârî, zekât/1391, buyû/2026-2027,2035-2036, 2039, 2043-2044, 2053, musâkât/2206; Müslim, buyû/2827, 2829-2830, 2834-2841, 2846-2850; Tirmizî, buyûl 147-1148, 1221; Nesâî, eymân/3860, buyû/4443-4446, 4456-4458, 4460, 4462, 4464, 4473, 4475; Ebû Dâvud, buyû/2917, 2923-2924; İbn Mâce, ticârât/2205, 2256, 2259-2260; İbn Hanbel, musnedu'i-müksirîn/4260, 4264, 4296, 4418, 4637, 4705, 4756, 4768, 4816, 4859, 4883, 4937, 5023, 5040-5041, 5188, 5216, 5242, 5263, 5597, 5785, 6034, 6088; Mâlik, buyû/1127, 1140; Dârimî, buyû/2442.

[15] Bkz. 225 noJu hadis~i şerif.