- Hurma Kütüğünün İnlemesi

Adsense kodları


Hurma Kütüğünün İnlemesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Wed 30 December 2009, 03:18 pm GMT +0200
Hurma Kütüğünün İnlemesi


Buharî´nin bu hususla ilgili rivayeti şöyledir: Peygamber (s.a.v.), önceleri hurma kütüğüne dayanarak hutbesini okurdu. -Kendisi için minber yapıldıktan sonra, minber üzerinde hutbesini irâd etmek için çıktığında, bu hurma kütüğünün sabî çocukların ağlaması gibi bir ses çıkararak ağlayıp-inlediği duyuldu. Peygamberimiz de bunun üzerine minberden inerek hurma kütüğünün yanma geldi ve onu kucaklayıp susturmaya çalıştı. Hurma kütüğü, yavaş yavaş inlemesini azaltarak sustu. Buyurdu ki: "Bu hurma kütüğü, Allah´ın zikrini duyması üzerine zaman zaman ağlar idi. [6]

(Buhari´nin Câbir b. Abdullah´tan başka bir rivayeti daha vardır.)

Dârimî Abdullah bin Büreyde tarikiyle şu haberi nakletmektedir: Peygamber (s.a.v.), hutbesini okurken hurma kütüğüne dayanırdı. Kendisi için minber yapılınca, hurma kütüğünü terketti. Minber üzerine çıkıp hutbesini okumaya başlayınca, hurma kütüğü feryâd etmeye baş ladı. Peygamberimiz de bunun üzerine minberden inerek hurma kütü ğünün yanma geldi ve mübarek elini onun üzerine koyarak onu susturdu. Bu sırada kütüğe hitaben: "istersen seni eski yerine dikeyim de orada eskisi gibi olasın! İstersen seni cennete dikeyim, orada cennetin nehirlerinden sulanarak neşvü nema bul, meyveler ver de Allah´ın dostları senin mpyveîerinden afiyetle yesinler! Seçim senin, sen nasıl istersen öyle olsun!" buyurdu. Kütük, Peygamberimiz´in bu ikinci tekli fini kabul etmiştir. Zira onlar Peygamber Efendimize sormuşlar: "Kütük hangi şıkkı kabul etti?" demişler. Peygamberimiz de onlara verdiği ce-vabta: "O, cennette olmayı seçti" buyurmuştur.

(Bunu, aynı tarîkten ve Hz. Aişe´den olmak üzere Taberânî ile Ebu Nuaym dahi rivayet etmişlerdir. Bu mealde bir rivayeti, Beğavî, Ebu Nuaym ve îbn-i Asâkîr Übeyy bin Ka´b tarîkinden de rivayet etmişler dir).

Ahmed, îbn-i Sa´d, Dârimî, îbn-i Mâce, Ebu Nuaym ve Beyhakî, îbn-i Abbas´tan şu haberi nakletmektedirler: Peygamberimiz de minber den inerek hurma kütüğünün yanına gelmiş ve onu kucaklayarak teskin etmiştir. Bu sırada Efendimiz şöyle buyurmuştur: "Ben, minberden ine rek onu teskin etmesem, o kıyamete kadar feryâd etmeğe devam eder di!"

(Bu hususta ve bu mealdeki bir rivayeti de Dârimî, Tirmizî, Ebu Yâlâ, Beyhakî ve Ebu Nuaym, Enes bin Mâlik tarikiyle vermektedir ler.),

îbn-i Sa´d, îbn-i Râhûye, Beyhakî, Sehl bin Sa´d el-Sâidî´den şu farklı haberi vermektedirler: "..Mescidte bulunan ashâbtan bazıları da hurma kütüğünün yanına gelerek onun feryadından müteessir oldukla rından orada ağlaşmaya başladılar ve çokça ağladılar. Peygamberimiz de minberden inerek hurma kütüğünün yanma geldi ve mübarek elini onun üzerine koyarak onu susturdu."

´ (Yine Beyhakî ile Ebu Nuaym´in bu mealdeki bir haberi, Ümmü Seleme tarikiyle sevkedilmiş bulunmaktadır.)

Zübeyr bin Bekkâr da Medîneye Ait Haberler adlı kitabında, Ebu Veddâ oğlu Muttalib´ten yaptığı rivayetle şu farklılık vardır: "..Peygamber´den ayrılmış olmak sebebiyle feryâd edip inlediği için onu ayıplamayınız! Çünkü Allah´ın Resûlü´nden ayrılmış olmak, hiç bir şey için, kolay birşey değildir." [7]

îmâm-ı Beyhakî, Ebu Hatim el-Râzî tarikiyle Amr bin Sevâd´dan şöyle rivayet etmektedir: "Bana îmâm Muhammed bin îdrîs el-Şâfiî dedi ki: Sânı Yüce Allah, Muhammed´e verdiğini, peygamberlerinden hiç bi rine vermiş değildir!" Ben de onun bu sözüne karşılık: "Peki, ölüleri di rilten İsa´ya dahî vermemiştir, diyebilir misiniz?" dedim. Imâm-ı Şafiî de buyurdu ki: "Evet, ölüleri dirilten isa´ya dahi vermemiştir! Zira sânı yüce Allah, Resulü Muhammed´e hurma kütüğünün feryâd etmesi mucizesini vermiştir. Bu ise, isa´ya verdiği ölüleri diriltme mucizesinden daha büyük bir mucizedir!"[8]




[6] Hurma kütüğünün ağlayıp inlemesi mucizesi, manevî tevatür derecesinde olup, Mescid´dekilerin tamâmı tarafından duyulmuştur. Fakat bunu, 11 sahabî rivayet etmiştir. Bunlar sırasıyla İslâm Tarihi Asr-ı Saadet´te gösterilmiştir. (Bakınız, İst. 1920 baskısı, 4/ 1653).

[7] Hiç şüphesiz Peygamber´den (s.a.v.) ayrıldığı için hurma kütüğünün feryâd edip inlemesi, peygamberlik alâmetlerinin en büyüklerindendir. Bu husus, manevî tevatür ifâde edecek şekilde pekçok tarîklerden rivayet edilmiş bulunmaktadır. Bunu, her ne kadar ashâbtan bazıları (en azından 11 tanesi) rivayet etmekte ise de, bu mucize vukua geldiği zaman, mescid´de bulunanların tamâmı tarafından işitilmiştir. Hasan-ı Basrî gibi bir İslâm büyüğü, derslerinde ve sohbetlerinde bu mucizeden bahsettiği zamanlarda ağlamasını tu-tamayarak hüngür hüngür ağlayıp gözyaşları döker ve şöyle derdi: "Bu, bir kurumuş kütüktür! Resûlullah´ın (s.a.v.) firakı ve O´na duyulan sevgi ile İnleyip feryâd ediyor. Altah Resûlü´nün dile getirip teblîğ buyurduğu zikrullah ile aşka gelip ağlıyor. Sizlerin kalblerine ne olmuştur ki, aşka gelip ağlamıyor? Bir sıcaklık ve yakınlık göstermeksizin hissiz ve kaskatı duruyor?"

[8] !mâm-ı Şafiî, bu sözünde ne kadar doğru ve güzel söylüyor! Cansız bir nesnenin inleyip feryâd etmesi, vaktiyfe yaşamış ve öldükten sonra eski hâline iade edilerek diriltilmiş bulunan bir varlığın dile gelip konuşması mucizesinden, elbette daha büyük bir mucizedir

Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri, Uysal Kitabevi: 2/145-147.