Eslemnur
Mon 14 March 2011, 02:32 pm GMT +0200
Hür Kadınla Evlenecek İmkânı Olmayan Hür Erkeklerin
Cariyelerle Evlenmesinin Helâl Kılınması
Cariyelerle Evlenmesinin Helâl Kılınması
Nisa sûresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
içinizden muhsan kadınları nikâhlamaya güç yetiremeyenler {yani, hür-mü'min erkeklerinizden, hürmü'min kadınlarla evlenecek maddî imkâna sahib olmayanlar}, mü'min cariyelerinizden alsın. (Nisâ/25)
Bu ifade gereğince hür-mü'min erkeğin, Ehl-i Ki-'tab'tan bir câriye ile evlenmesi helâl değildir.
Sonra Yüce Allah mü'min cariyelere öncelik tanımasının sebebini açıklamak üzere buyuruyor ki:
...Allah îmânınızı çok iyi bilir. Siz birbirinizdensiniz {yani, bu adam Ötekinin câriyesiyle, öteki adam da diğerinin câriyesiyle evlensin}. Onun için, zinadan kaçınan {yani, açıkça zina işlemeyen}, gizli dost edinmeyen {yani, gizlice zina edecekleri dostlar edinmeyen), namuslu (yani, iffetlerini koruyan) kadınlar olmaları halinde onları {yani, cariyeleri) ehllerinin {yani, sahihlerinin} izniyle nikahlayın. Mehirlerini de macrûf (yani, karşılıklı rıza ile belirlendiği şekilde} kendilerine verin! Şu (yani, cariyelerle evlenmek}, içinizden günaha girmekten (yani, dîninde günaha girmekten -ki o da zinadır-} haşyet duyanlar içindir. Bununla birlikte, sabretmeniz {yani, cariyelerle evlenmemeniz} sizin için daha hayırlıdır. Allah gafurdur (yani, câriye ile evlenenlere karşı bağışlayıcıdır), rahimdir {yani, hür bir kadını nikahlayacak imkânı bulamayan kimselere cariyelerle evlenme ruhsatım vermekle merhamet göstermiştir -ancak , imkânı olan kimselerin cariyelerle evlenmesi helâl değildir- Allah size açıkça {yani, helâli-haramı açıkça} bildirmeyi, sizi sizden öncekilerin sünnetlerine iletmeyi (yani, size sizden önceki mü'minlerin uiıi \ anneleri, kızları ve ilgili âyetin (Nisâ/23) sonuna kadar belirtilenleri haram kıldığına dâir şerli hükümleri öğretmeyi! ve tevbelerinizi {yani, haram hükmü inmeden önce onları nikahlamanız dolayısıyla ettiğiniz tevbeleri) kabul etmeyi irâde ediyor. Allah alimdir, hakimdir. Allah size dönmeyi irâde ederken, şehvetlerine uyanlar {yani, Yahudiler) ise, sizin büyük bir meyille meyletmenizi {yani, hür bir kadınla evlenebilme imkânı bulamayan kimseler için cariyelerle evlenme ruhsatı hususunda sapmanızı} irâde ediyorlar {zira Yahudiler, baba-bir kızkardeşin kızını nikahlamanın helâl olduğunu ileri sürmüşlerdir. İşte, "Sizin büyük bir sapıklığa düşmenizi isterler" buyruğu ile kasdedilen budur}. Zaten insan zayıf yaratılmıştır {yani, cinsel duygularına karşı direnemez ve onlardan uzak kalmakta zorlanır}. (Nisâ/25-28)
İşte bu sebebten ötürü Yüce Allah, zinaya düşmesinler diye cariyelerle evlenmeyi onlara helâl kılmıştır.
Hür bir kadınla da, câriye ile de evlenecek imkânı bulunmayan kimse ise sabredip Yüce Allah'ın Nûr sûresinde belirttiği gibi hareket etmelidir:
Nikâha gücü olmayanlar {yani, evlenecek maddî imkânı bulamayanlar) da, Allah fazlından kendi-_ terine {helâl yoldan} bir genişlik verinceye kadar iffetlerini (yani, zinadan uzak durarak iffetlerini} korusunlar! (Nûr/33)
Dedi: Bize Mukâtil ed-Dahhak ve 'Atâ'dan, onlar da Ibn Abbas'tan, bir kadın ile zina edip, sonra da onunla evlenmek isteyen bir kişi hakkında şöyle dediğini rivayet ettiler: "Onların evlenmeleri helâldir; fakat onun öncesi zina, sonrası nikâhtır. Her ikisinin de tevbe etmeleri, zina edip de evlenmeyen ve zinalarından dolayı tevbe edenlerin tevbelerinden daha hayırlıdır. Ardmdan_da, Ey îmân edenler! Allah'a topluca tevbe edin ki felah bulaşınız (Nûr/31) âyetini okudu."
Dedi: Bize Mukâtil Abdullah b. Zekvan'dan, o Sa'îd b. el-Müseyyeb'ten, o da Ebû Bekr es-Sıddîk'tan (r.a) şöyle rivayet etti: "Ona, Kureyşli Zeyneb bt. Erkanı ile zina eden Kureyşli Matar b. el-Esved getirildi. Her ikisi de muhsan değillerdi. Onlara hadd vurdu, sonra da onları evlendirdi."
Dedi: Yine bize Mukâtil Katâde'den, o Süleyman b. Yesâr'dan, o da İbn Abbas'tan şöyle dediğini rivayet etti: "Bir adam nikâhı altındaki cariyeyi boşarsa, câriye ondan bâin talâkla boşanmış olur. Sonra onu satın alacak olursa, -sahibi olması sebebiyle- onunla cima edebilir."
Dedi: Yine bize 'Atâ'dan, onun da İbn Abbas'tan naklettiğine göre Nebî (s.a) şöyle buyurmuştur:
Bir câriye ile nikâhlı olan kimse, onu iki talâk ile boşadıktan sonra câriye hürriyetine kavuşturulur da iddeti içerisinde onunla evlenirse, ona helâl olur ve onun yanında tek bir talâk hakkı ile kalır.
Şayet onunla evlenmeden önce iddeti bitecek olursa, bir başkasıyla evlenmedikçe ona helâl olmaz. [206]
[206] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 193-196.