saniyenur
Sun 12 August 2012, 03:24 pm GMT +0200
Hükümlerin Tefsiri
İnsan yaşadığı hayat içinde öyle muameleler ve öyle meselelerle karşılaşır ki, bunlar hakkında ne Kur'ân-ı Kerim'de ne de Rasûlullah'in Sünnetinde her ne suretle olursa olsun, açık bir hüküm, kesin bir kural veya her ne şekilde olursa olsun, hususî bir usul bulunamaz. Bu gibi meselelerde ve böyle muamelelerde, fıkıh âlimi veya kadı (hâkim) yahut da herhangi bir kanun koyucu idare ve heyet, seri'atın verdiği hükmü ve kararlaştırmış bulunduğu kaideyi de bozmaz. Bu, bunların kanun vazetmek için çalışamayacakları mânasına da gelmez. İnsanî kanun vaz'etmek şekli meyanında, bu muameleler hususunda, şu nokta, her şeyden önce gözönünde bulundurulacaktır: Bu meselenin hakikati ne olabilir? Bu hakikat nasıl ortaya çıkabilir? Bunun hakkında nasıl hüküm verilebilir? Sonra karşılaşılacak bu gibi meseleler, esas hükümlere nasıl intikal ettirilecek ve umumî hükümler, ferî hükümler için ne şekilde kanun mahiyeti taşıyacaktır? Bu işlerin hepsi ile birlikte şu husus da müşahhas bir şekilde tesbit edilmelidir: İstisnaî haller ve olaylarda bu hükümler ve bu kaideler gözönünde bulundurulmaksızın ne dereceye kadar çalışabilme imkânı vardır ve bu İş bu hususta nereye kadar sığabilir?