Hadice
Mon 16 May 2011, 12:43 pm GMT +0200
Hudeybiye Gazası
Hicretin altıncı yılı Rasulullah (s.a.v.) ashabım umre yapmaya davet etti. Ashabı hemen geldi. Rasulullah, Medine'de yerine, Ibn Umm-i Mektum'u bırakarak yola çıktı. Müslümanlar yanlarında, kınlarında sokulu olan kılıçlardan başka silahları olmaksızın yola çıktılar. Kendisi ve ashabı umre için kurbanlık develer götürüyorlardı. Öğle namazını Zulhuleyfe'de kıldı. Daha sonra kurbanlık develeri getirtip üzerlerine çul örttü. Kurbanlığın sağ tarafına işaret koydu. Boynuna kurbanlık nişanı taktı. Ashabı'da işaret koydular. Yetmiş tane kurbanlık deve vardı. Bunların arasında, Ebu Cehil'in Bedir savaşında ele geçirilen deveside vardı. Rasulullah ihrama girdi ve telbiye getirdi.
Müşrikler, Rasulullah'ın yola çıktığını duydular. Ona engel olmaya karar verdiler. Beldahda ordugâhlarını kurdular. İkiyüz atlıyı Kurau'l Gamim'e gönderdiler ve yaklaştılar.
Rasulullah (s.a.v.), korku namazı kıldı. Sonra [Mekk'ye] yaklaştı. Bindiği deve [Kasva) orada çöktü. Müslümanlar: Hal, hal, diyerek kaldırmak istediler. Ama Kasva kalkmadı, dediler. Rasulullah; "Onun böyle bir huyu yoktur. Ancak, fıl'i Mekke'ye girmekten tutup alıkoyan, şimdi de onu tutup, alıkoydu. Vallahi, onlar (Kureyş müşrikleri) Allah'ın Ha-rem'inde işlenmesini yasakladığı şeylerden hangisini benden isteyecek olurlarsa muhakkak kabul edeceğim ve onların bu yoldaki isteklerini yerine getireceğim' dedi.
Bundan sonra Kasva'yı kaldırmak için zorladı. Hayvan kalktı. Geri dönüp başladığı yere kadar gitti. Rasulullah müsl umanları Hudeybi-ye'nin suyu az olan çukurlarından birine indirdi Rasulullah (s.a.v.) ok çantasından bîr ok çıkarıp oraya sapladı Onlar için su fışkırmaya başladı. Öyle ki onlar avuçlarıyla çukurdan su içtiler.
Budeyl İbn Verka geldi ve şöyle dedi: Biz Sana kavminin yanında*1 geldik. OnJar, Ehabis'le kendilerine bağlı olanları sana karşı topladılar
Onların yanında sütlü ve yavrulu develer kadınlar ve çocuklar var. Cemaatları dağılıncaya kadar seni Beyt'ten alakoymaya yemin ettiler.
Rasuluilah (s.a.v.) da şöyle dedi:
"Biz çarpışmak için gelmedik. Biz ancak Beytullah'ı tavaf etmek için geldik. Kim bizi bundan menederse, onunla çarpışırız."
Budeyl geri dönüp Kureyşe Rasulullah'm (s.a.v.) söylediklerini haber verdi. Kureyşliler bu defa Urve İbn Mesud'u gönderdiler. Rasuluilah (s.a.v.) ona da aynı şekilde konuştu. Urve gidip bunu Kureyş'e anlattı. Kureyşliler; Biz bu yıl onu, Beyti ziyaretten alakoyacağız. Gelecek yıl dönebilir. Mekke'ye girip onu tavaf edebilir.
Rasuluilah (s.a.v.) Osman İbn Affan'ı Mekkelilere gönderdi. Rasu-lullah'a Hz. Osman'ın öldürüldüğü haberi geldi. Bunun üzerine asha-bıyla, ağacın altında Rıdvan beyatini yaptı.
Daha sonra sulh, yapmağa karar verdiler. Ve şunu yazdılar. Muhammed îbn Abdillah ile Süheyl İbn Anır barış yaptılar. Şöyle:
Halkın (müslümanlarla müşriklerin) emniyeti içinde yaşamaları, birbirlerine zarar vermekten el çekmeleri için harp,onlardan on yıl kaldırılmak üzere, aramızda hırsızlık ve hainlik olmamak üzere, aramızda iyi niyet ve vefakarlık olmak üzere, Kureyş'in himayesine girmek isteyen, ona girmekte, serbest olmak üzere, Kureyş'İllerden velisinin izni olmaksızın Muhammed'in yanma gelecek kimseleri Kureyş'lilere geri çevrilmek üzere, Muhammed'in yanında bulunanlardan, Kureyşliler gelecek olanları, Muhammed'e geri çevrilmemek üzere, Muhammed'in bu yıl ashabıyla birlikte geri dönüp gelecek yıl ashabıyla birlikte bizim yanımıza gelip kalmak üzere, bizim yanımıza ancak yolcu silahıyla gelebilmek ve kıhnçları kınlarında olmak üzere anlaşma yapmışlardır. Ebu Bekir, Ömer, Osman, Abdurrahman, Said, Ebu Ubeyde, ibn Mesle-me ve Huveytıb şahit olmuşlardır. Ali de yazmıştır."
Bu belge, Rasulullah'm (s.a.v.) ve bir nüshası da Süheyl İbn Amr'ın yanındaydı.
O sırada Süheyl'in oğlu Ebu Cendel İbn Süheyl ayakları zincire vurulmuş olarak geldi. Süheyl: Üzerinde seninle anlaştığım anlaşma gereğince, bana gen çevireceğin kişilerin ilki, dedi.
Sonra Rasuluilah (s.a.v.) kurbanlık develerini kesti ve ona: "Biz sana apaçık bir fetih verdik" ayeti nazil oldu.[34]
[34] Fetih suresi, 1.