- Hudeybiye anlaşmasının maddeleri

Adsense kodları


Hudeybiye anlaşmasının maddeleri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Wed 6 July 2011, 03:37 pm GMT +0200
B) HUBEYBİYE ANLAŞMASININ ÖNEMİ VE HİKMETLERİ

[size=103pt]
1—Hudeybiye Anlaşmasının Maddeleri:
[/size]

 

Anlaşma şu şekilde neticelendi: Müslümanlarla Mekke'liler on yıl süreyle savaşmayacaklar ve insanlar birbirlerinden emin olacaklar. Müslümanlar bu yıl geri dönecekler, ancak ertesi yıl Mekke'ye gelecekler, Mekkeliler şehre gir­melerine engel olmayacaklar ve Hz. Peygamber (s.a.) orada üç gün kalabile­cek. Müslümanlar Mekke'ye, ancak kılıçları kınlarında olduğu halde, yolcu silahlarıyla girebilecekler. Müslümanlardan Mekkeliler tarafına geçen biri olur­sa geri verilmeyecek, Mekkelilerden müslümanlar tarafına geçen kimse ise iade edilecek. Her iki taraf anlaşmaya uymaya dikkat edecekler, aralarında her­hangi bir hırsızlık ve hıyanet olmayacak.'

Bunun üzerine müslümanlar: "Ey Allah'ın Rasûlü! Bunu onlara vere­cek miyiz?" diye sordular. Peygamberimiz (s.a.): "Bizden onların tarafına gidecek olanı Allah uzak etsin! Onlardan bize gelip de tekrar onlara verece­ğimiz kimseye gelince, Allah d kimse için bir ferahlık, bir çıkış yolu yarata­caktır." buyurdu. [707]

Allah Teâlâ, Hudeybiye kıssası içerisinde, Kâ'b b. Ucre'nin yaptığı gi­bi, (ihramdan çıkmadan) saçlarını tıraş ettiren kimseler hakkında fidye ola­rak oruç tutmaları veya sadaka vermeleri veyahut kurban kesmeleri hükmünü indirdi.

Allah Rasûlü (s.a.) Hudeybiye'de başlarını tıraş ettirenlere üç kere, saç­larını kısalttıranlara ise bir kere olmak üzere bağışlanmaları için dua etmiştir.

Müslümanlar Hudeybiye'de, bir deveyi ve bir sığın yedişer kişi adına kur­ban ettiler.                                                   

Allah Rasûlü (s.a.) orada, müşrikleri öfkelendirmek için, burnunda gü­müş halka bulunan ve Ebu Cehiİ'e ait bir deveyi kurbanlıkları arasında kur­ban etti.

Fetih sûresi burada nazil oldu. Huzâalılar Allah Rasûlü'nün (s.a.), Be-kiroğulları ise Kureyşlilerin müttefiki oldular. Çünkü anlaşma şartlarına gö­re; dileyen Allah Rasûlü'nün, dileyen de Kureyş'in müttefiki olabilecekti.

Allah Rasûlü (s.a.) Medine'ye dönünce, aralarında Ukbe b. Ebî Muayt'ın kızı Ümmü Külsûm'un da bulunduğu bir grup mü'min kadın gelerek Pey-gamberimiz'e sığındılar. Ümmü Külsûm'un ailesi, aralarındaki anlaşma ge­reği onun kendilerine iade edilmesini istemek için geldiler. Fakat Allah Rasûlü (s.a.) onu geri vermedi. Zira Allah Teâlâ O'na, kadınları iade etmeyi yasak­lamıştı.

Denilmiştir ki: Bu yasaklama, kadınlarla ilgili şartın neshedilmesi demek­tir. Yine denilmiştir ki: Bu, sünnetin Kur'an ile tahsis edilmesidir ki, gerçek­ten büyük bir şeydir. Ayrıca "Bu şart sadece erkeklerle ilgili idi; müşrikler ise hem erkekler hem de kadınlar hakkında geçerli bir hüküm saymak iste­mişler, fakat Allah Teâlâ bunu reddetti" denilmiştir. [708]


[707] Ahmed b. Hanbel, 4/325; Ebu Davud, 2766. İbn İshak, Zührî-Urve b. Zübeyr-Mis b. Mahreme-Mervan b.Hakem senediyle rivayet etmiştir Râvileri sikadır.

[708] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/343-344.