sumeyye
Wed 3 March 2010, 03:28 pm GMT +0200
Hubab b. Münzir´in Karargâh Hakkında Arzettiği Görüşünü Peygamberimiz Aleyhisselamın
Benimseyip Muhammed Mesleme´ye Karargâh İçin Elverişli Bir Yer Aratışı
Benimseyip Muhammed Mesleme´ye Karargâh İçin Elverişli Bir Yer Aratışı
Hubab b. Münzir:
"Yâ Rasûlallah! Burası Natat kalesine çok yakındır. Hem de, Hayber´in bütün savaşçıları orada toplanmıştır.[131]
Ben Natat kalesi halkını çok iyi tanırım.
Onlar kadar uzaklara ok atabilen ve onlar kadar oklarını isabet ettiren bir kavim yoktur.
Bununla birlikte, onlar bizim üst tarafımızda da bulunuyorlar.[132]
Bizim bütün tutum ve davranışlarımızı görebilecek, öğrenebilecek bir mevkidedirler.
Biz ise, onların tutum ve davranışlarını görebilecek, öğrenebilecek mevkide değiliz![133]
Onların okları, yukarıdan aşağı doğru hızla iner,[134] bizim oklarımız ise onlara ulaşmaz![135]
Bununla birlikte, onların evlerinden sık sık çıkıp sık hurma ağaçlan içinde siperlenmeyeceklerinden de emin değilim.[136]
Burası, humna bahçeleri arasında tehlikeli bir yerdir.
Tehlikelerden, bozukluklardan uzak bir yeri karargâh edinmeyi emretseniz olmaz mı?[137]
Hiç değilse, şu kara taşlık, kayalık yeri aramızda bulunduralım.
Yahudilerin atacakları oklar bize erişemesin!" dedi.[138]
Peygamberimiz Aleyhisselam, Hubab b. Münzir´e:
"İşaret ettiğin görüş yerindedir!" buyurdu[139] ve Muhammed b. Mesleme´yi yanına çağırarak, ona:
"Bak! Yahudilerin kalelerinden ve bataklık hastalığından uzak, Yahudi evlerinden yapılabilecek saldırılardan emniyet ve selamette kalabileceğimiz, karargâh edinmeye elverişli bir yer araştır!" buyurdu.
Muhammed b. Mesleme etrafı dolaşarak Reci´e kadar vardıktan sonra, geceleyin Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına döndü ve:
"Senin için, karargâh edinmeye elverişli bir yer buldum!" dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
"Allah´ın bereketi onun üzerinde olsun!" buyurdu.[140]
[131] Diyarbekıİ, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 46.
[132] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 643, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 731.
[133] Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 46.
[134] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 643, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 731.
[135] Diyarbekıi, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 46.
[136] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 643, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 731.
[137] Diyarbekıİ, Târîhu´l-hamfs, c. 2, s. 46.
[138] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 643.
[139] Diyarbekrî, Târîhu´l-hamîs, c. 2, s. 46, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 731.
[140] Vâkıdî, Megâzî, c. 2, s. 644, Halebî, İnsânu´l-uyûn, c. 2, s. 731.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 6/41-42.