derya
Thu 7 January 2010, 09:16 am GMT +0200
HOCA MAHMUD ENCİR FAGNEVİ
Hoca Arif bağlılarının en kemâllisi ve üstünü.Hoca Ârif Hazretlerinin mensupları arasında hilâfet ve irşâd makamına liyakatle mümtaz olmuştur. Doğdukları yer olan Fagnî, Buhara´dan üç fersah uzaklıkta büyükçe bir bucak.
Geçimini dülgerlikle sağlardı.
Açık zikir kendileri tarafından ve Hoca Arif Hazretlerinin ölüm hastalıkları sırasında tatbik edilmiştir. Hoca Arif
— Bu, bize işaret edilen vakittir!
Demişlerdir.
Hoca Mahmud Hazretlerine soruyorlar :
— Açık zikri ne niyetle ediyorsunuz?
— Uyuyanlar uyansın, gafiller işitsin ve Hak yoluna, şeriat ve tarikat hedefine yönelsinler diye.
Bu cevabı beğenen Mevlânâ Hafüzuddin :
— Niyetiniz dürüsttür ve bu hal size helâldir.
Karşılığını veriyor.
Açık zikre bir sınır çizmesi istenince Hoca Mahmud :
— Açık zikir, diyor; o kimseye yaraşır ki, dili yalan ve gıybetten, boğazı haram ve şüpheden, gönlü riya ve eğlenceden ve sırrı Haktan gayrı şeylerle uğraşmadan mahfuz olsun.
Hoca Mahmud´un ileri müridlerinden ve ana yolun kol basılarından Ali Ramitenî Hazretleri anlatıyor :
— Bir derviş Hoca Mahmud zamanında Hızır´ı gördü ve sordu : Bu zamanda, eteğine yapışılacak, doğruluk caddesi üzerinde sabit mürşid kimdir? Hızır cevap verdi : Hoca Mahmud Encir , Fagnevî´dir.
Hoca Ali Ramiteni bağlıları ise bu nakildeki dervişin bizzat Hoca Ali olduğunu fakat Hızır´ı görmüş olmak iddiasından kaçındığı için böyle dediğini söylediler.
Bir gün Hoca Ali, Hoca Mahmud´un bağlılariyle, Ramiten´-de zikirle meşgul olurken başı üstünden bir ak kuş geçiyor ve açık dille :
— Yâ Ali, diyor; erliği elden bırakma! Merd ol! Kuşun gagasından dökülen bu açık kelimeler halkada bulunanlara öylesine dokunuyor ki, kendilerinden geçiyorlar. Akılları başlarına gelince de soruyorlar :
— Bu ne halettir ? Şu cevabı alıyorlar :
— Hoca Mahmut Hazretleridir o kuş. . Allah ona öyle bir keramet vermiştir ki, Musa Peygamberle nice bin kelime söyleştiği makamda uçurur onu.
Şimdi Hoca Evliya-yı Kebîr´in halifesi Hoca Dehkan ölüm halinde bulunduğu için kendisini ziyarete ve hatırını sormaya gidiyorlar. Zira Hoca Dehkan Allah´tan dilemişti ki, ölümüne yakın, dostlarından birini kendisine göndersin ve o dost göçeceği zaman elinden tutsun.
Hoca Arif bağlılarının en kemâllisi ve üstünü.Hoca Ârif Hazretlerinin mensupları arasında hilâfet ve irşâd makamına liyakatle mümtaz olmuştur. Doğdukları yer olan Fagnî, Buhara´dan üç fersah uzaklıkta büyükçe bir bucak.
Geçimini dülgerlikle sağlardı.
Açık zikir kendileri tarafından ve Hoca Arif Hazretlerinin ölüm hastalıkları sırasında tatbik edilmiştir. Hoca Arif
— Bu, bize işaret edilen vakittir!
Demişlerdir.
Hoca Mahmud Hazretlerine soruyorlar :
— Açık zikri ne niyetle ediyorsunuz?
— Uyuyanlar uyansın, gafiller işitsin ve Hak yoluna, şeriat ve tarikat hedefine yönelsinler diye.
Bu cevabı beğenen Mevlânâ Hafüzuddin :
— Niyetiniz dürüsttür ve bu hal size helâldir.
Karşılığını veriyor.
Açık zikre bir sınır çizmesi istenince Hoca Mahmud :
— Açık zikir, diyor; o kimseye yaraşır ki, dili yalan ve gıybetten, boğazı haram ve şüpheden, gönlü riya ve eğlenceden ve sırrı Haktan gayrı şeylerle uğraşmadan mahfuz olsun.
Hoca Mahmud´un ileri müridlerinden ve ana yolun kol basılarından Ali Ramitenî Hazretleri anlatıyor :
— Bir derviş Hoca Mahmud zamanında Hızır´ı gördü ve sordu : Bu zamanda, eteğine yapışılacak, doğruluk caddesi üzerinde sabit mürşid kimdir? Hızır cevap verdi : Hoca Mahmud Encir , Fagnevî´dir.
Hoca Ali Ramiteni bağlıları ise bu nakildeki dervişin bizzat Hoca Ali olduğunu fakat Hızır´ı görmüş olmak iddiasından kaçındığı için böyle dediğini söylediler.
Bir gün Hoca Ali, Hoca Mahmud´un bağlılariyle, Ramiten´-de zikirle meşgul olurken başı üstünden bir ak kuş geçiyor ve açık dille :
— Yâ Ali, diyor; erliği elden bırakma! Merd ol! Kuşun gagasından dökülen bu açık kelimeler halkada bulunanlara öylesine dokunuyor ki, kendilerinden geçiyorlar. Akılları başlarına gelince de soruyorlar :
— Bu ne halettir ? Şu cevabı alıyorlar :
— Hoca Mahmut Hazretleridir o kuş. . Allah ona öyle bir keramet vermiştir ki, Musa Peygamberle nice bin kelime söyleştiği makamda uçurur onu.
Şimdi Hoca Evliya-yı Kebîr´in halifesi Hoca Dehkan ölüm halinde bulunduğu için kendisini ziyarete ve hatırını sormaya gidiyorlar. Zira Hoca Dehkan Allah´tan dilemişti ki, ölümüne yakın, dostlarından birini kendisine göndersin ve o dost göçeceği zaman elinden tutsun.