ehlidunya
Sun 24 October 2010, 11:59 pm GMT +0200
Âhiret nasıl bir yer?
Ebû Said-i Harraz hazretleri, bir gün vefat eden oğlunu rüyada görüp; - Ey oğlum, âhiret nasıl bir yer? diye sordu.
Oğlu cevabında;
- Babacığım, burada iki yer var ki, biri Cennet, öbürü Cehennem’dir. İnsanlar bu iki yerde sonsuz kalacaklar, dedi.
Ve ekledi:
- Burada dünyadaki işlerden soruyorlar. Cevap veremeyenler Cehennem’e, doğru cevap verenler Cennet’e gidiyor.
Şöyle bitirdi:
- Yâni dünyadaki ameller karşılıksız kalmıyor babacığım. İnsanlar, ya ebedî bir azab’a düşüyor, ya da sonsuz bir saâdet’e kavuşuyorlar.
BİZİ ÜZÜYORLAR
Bir gün de, bu zâta biri gelip;
- Efendim, haksız yere bizi üzenler oluyor. Ne yapalım? diye sordu.
Büyük velî cevaben;
- Eden, kendine eder, buyurdu.
Adam sordu:
- Yâni cezasını görür mü efendim?
- Elbette. Yanına kâr kalmaz. Ya kendinden çıkar, ya çocuğundan.
- Ama onlar saltanat sürüyor hocam.
- Bugün öyle, ama yarın ne olacağı belli olmaz. ALLAHü teâlâ zâlimlere mühlet verir, ama ihmal etmez kardeşim.
GENÇLİĞİ FIRSAT BİLİN!
Bir gün de sohbetinde;
- Ey gençler, dikkat edin ki, bu gençliğiniz bir gün biter. Bizim gibi takatten düşmeden önce bu gençliği fırsat bilin ve
Allaha kulluk edin, buyurdu.
Ve ekledi:
- Çünkü gencin yaptığı ibâdetin sevabı öyle çoktur ki, haddi hesabı olmaz. ihtiyarlık gelince, güç ve kuvvet azalır. Çok ibâdet yapsa da fazla sevap alamaz.
Ebû Said-i Harraz hazretleri, bir gün vefat eden oğlunu rüyada görüp; - Ey oğlum, âhiret nasıl bir yer? diye sordu.
Oğlu cevabında;
- Babacığım, burada iki yer var ki, biri Cennet, öbürü Cehennem’dir. İnsanlar bu iki yerde sonsuz kalacaklar, dedi.
Ve ekledi:
- Burada dünyadaki işlerden soruyorlar. Cevap veremeyenler Cehennem’e, doğru cevap verenler Cennet’e gidiyor.
Şöyle bitirdi:
- Yâni dünyadaki ameller karşılıksız kalmıyor babacığım. İnsanlar, ya ebedî bir azab’a düşüyor, ya da sonsuz bir saâdet’e kavuşuyorlar.
BİZİ ÜZÜYORLAR
Bir gün de, bu zâta biri gelip;
- Efendim, haksız yere bizi üzenler oluyor. Ne yapalım? diye sordu.
Büyük velî cevaben;
- Eden, kendine eder, buyurdu.
Adam sordu:
- Yâni cezasını görür mü efendim?
- Elbette. Yanına kâr kalmaz. Ya kendinden çıkar, ya çocuğundan.
- Ama onlar saltanat sürüyor hocam.
- Bugün öyle, ama yarın ne olacağı belli olmaz. ALLAHü teâlâ zâlimlere mühlet verir, ama ihmal etmez kardeşim.
GENÇLİĞİ FIRSAT BİLİN!
Bir gün de sohbetinde;
- Ey gençler, dikkat edin ki, bu gençliğiniz bir gün biter. Bizim gibi takatten düşmeden önce bu gençliği fırsat bilin ve
Allaha kulluk edin, buyurdu.
Ve ekledi:
- Çünkü gencin yaptığı ibâdetin sevabı öyle çoktur ki, haddi hesabı olmaz. ihtiyarlık gelince, güç ve kuvvet azalır. Çok ibâdet yapsa da fazla sevap alamaz.