- Hilei şeriye

Adsense kodları


Hilei şeriye

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 25 February 2011, 02:42 pm GMT +0200
Hile-i Şer'iye

 

“Çare, maharet, beceriklilik” manalarına gelen Hile, “İş ve tasarrufları şeklen ve zahiren fıkha uygun düşürmek için bulunan yollar, çareler ve çıkış noktalarıdır. Hile-i Şer'iye için, Hiyel veya Meharic tabirleri de kullanılır.

Hile-i Şer'iye'ye başvurma yolu, Ebu Hanife ve mez­hebine nisbet edilegelmiştir. Gerçekten de, Ebu Hanife, Ebu Yusuf ve Muhammed bu usulü çok kullanmışlardır. Bu büyük imamların hile-i şer'iyye'ye başvurmasının amacı, fıkıh ile hayatı uyumlaştırmak, zaruret yoluyla haramların mubah sayılmasını azaltmak, insanların apaçık şer'î kaideleri çiğnemesini önle­mektir. Onların, bir teklifi ortadan kaldırmak, Allah'ın emrinden kaçmak niyeti yoktur; şer'i hükümleri zahiren uygular görünüp de içlerinden onların meşruiyetini ve hikmetini bozacak, yüksek gayelerini sarsacak gizli bir maksat ve niyet gözetmiş değildirler, onların hileleri asla dinin ruhuna aykırı değildir.

Kendisine ait olduğu her ne kadar şüpheli ise de, İmam Muhammed ve ayrıca Hanefi fakih Hassaf'ın Hiyel kitaplarında yer alan hileler, dört grupta toplanmaktadır:

1) Yemin ve talak konusundaki hileler. Bunların da çoğu, talak yeminlerine aittir.

2) Akidlere dair hileler. Bun­lardan maksat, herhangi bir hakkı ileride zayi olmaması için ihtiyaten teminat altına almak veya akit sebebiyle herhangi bir zarara uğramaktan kaçınmaktır.

3) Akitlerin meşru olup günah olmayan maksatları ile akitlerin sahih olması için fukahanın ileri sürdükleri şartlar ve kayıtlan uyujnlaştınp birleştirmek için benimsenen hileler.

4) Fıkıhta kabul edilmiş bazı prensipleri korumak için konulan bazı kaidelerin engellediği hakları elde etmek için yol göstermek ve şer'î hükümler ile insanların oynamasını önlemek için bulunan hileler. İbadetler konusunda bu kitaplarda herhangi bir nakil yoktur.

Fakat başlangıçtaki bu anlayış, zamanla çığırından çıkmış; haramı helâl saymak, haksız mal kazanmak gibi maksatlarla kullanılmaya başlanmıştır. Meselâ, zekat kaçırmak için yılın sonuna doğru malın eş veya oğula hibe edilmesi, bir süre sonra da geri alınması öğütlenmiş, faiz alıp verebilmek için çeşitli muvazaalı ve hileli yollara başvurulmuştur.

Hanbelîlerden İbnü'l-Kayyim, gayesi ve çaresi mubah ise hilenin mubah, aksi halde haram olacağını savunmuştur. Ona göre, hileler üç gruptur:

1) Haddizatında haram olan bir şeye ulaşmak için gizli yollardan gitmek, işe şeklen şer'î bir mahiyet vermek, zahiren şer'î hükümleri uygular görünüp, esas maksat haram olan o şeyi kitabına uydurup işlemektir. Bunlar, büyük günah ve haramlardandır.

2) Hile meşru olduğu gibi, onun götürdüğü netice de meşrudur. Burada, hile, ondan zahiren maksud olan gayeye bir vesile olarak kullanılır. Bu çeşit hileler helâldir.

3) Bir hakkı ortaya koymak veya zulmü ortadan kaldırmak üzere, bu iş için konulmamış olan başka bir mubah yoldan çare aramaktır.

Hanefî imamların hileleri işte bu üçüncü gruptakilere girmektedir. Hile-i Şer'iye'nin yaygın olan “kitabına uydurmak” ilamının onlarla hiçbir ilgisi yoktur.