- Hiçbir mevcut yoktur ki Halıkını bildirmesin

Adsense kodları


Hiçbir mevcut yoktur ki Halıkını bildirmesin

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Sat 2 October 2010, 03:27 pm GMT +0200
Hiçbir mevcut yoktur ki, Halıkını bildirmesin



Bismillahirrahmanirrahim

Ey Rabbu’l-Berri ve’l-Bahr,


Kur’ân’ın dersiyle ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın talimiyle anladım ki:

Nasıl gökler ve feza ve zemin, Senin birliğine ve varlığına şehadet ederler.
Öyle de, bahirler, nehirler ve çeşmeler ve ırmaklar, Senin vücub-u vücuduna ve vahdetine bedahet derecesinde şehadet ederler.

Evet, bu dünyamızın menba-ı acâip buhar kazanları hükmünde olan denizlerde hiçbir mevcut, hattâ hiçbir katre su yoktur ki, vücuduyla, intizamıyla, menfaatiyle ve vaziyetiyle Hâlıkını bildirmesin.

Ve basit bir kumda ve basit bir suda rızıkları mükemmel bir surette verilen garip mahlûklardan ve hilkatleri gayet muntazam hayvanât-ı bahriyeden, hususan bir tanesi bir milyon yumurtacıklarıyla denizleri şenlendiren balıklardan hiçbirisi yoktur ki, hilkatiyle ve vazifesiyle ve idare ve iaşesiyle ve tedbir ve terbiyesiyle yaratanına işaret ve rezzâkına şehadet etmesin.

Hem denizde, kıymettar, hâsiyetli, ziynetli cevherlerden hiçbirisi yoktur ki, güzel hilkatiyle ve câzibedar fıtratıyla ve menfaatli hâsiyetiyle Seni tanımasın, bildirmesin.

Evet, onlar birer birer şehadet ettikleri gibi, heyet-i mecmuasıyla, beraberlik ve birbiri içinde karışmak ve sikke-i hilkatte birlik ve icatça gayet kolay ve efratça gayet çokluk noktalarından Senin vahdetine şehadet ettikleri gibi;

arzı, toprağıyla beraber bu küre-i arzı kuşatan muhit denizlerini muallâkta durdurmak ve dökmeden ve dağıtmadan güneşin etrafında gezdirmek ve toprağı istilâ ettirmemek ve basit kumundan ve suyundan, mütenevvi ve muntazam hayvanâtını ve cevherlerini halk etmek ve erzak vesair umûrlarını küllî ve tam bir surette idare etmek ve tedbirlerini görmek ve yüzünde bulunmak lâzım gelen hadsiz cenazelerinden hiçbirisi bulunmamak noktalarından,
 Senin varlığına ve Vâcibü’l-Vücud olduğuna mevcudatı adedince işaretler ederek şehadet eder.

Ve Senin saltanat-ı rububiyetinin haşmetine ve herşeye muhit olan kudretinin azametine pek zâhir delâlet ettikleri gibi, göklerin fevkindeki gayet büyük ve muntazam yıldızlardan, tâ denizlerin dibinde bulunan gayet küçücük ve intizamla iaşe edilen balıklara kadar herşeye yetişen ve hükmeden rahmetinin ve hâkimiyetinin hadsiz genişliklerine delâlet ve intizâmâtıyla ve faydalarıyla ve hikmetleriyle ve mizan ve mevzuniyetleriyle, Senin herşeye muhit ilmine ve herşeye şâmil hikmetine işaret ederler.

Ve Senin bu misafirhane-i dünyada yolcular için böyle rahmet havuzların bulunması ve insanın seyr ü seyahatine ve gemisine ve istifadesine musahhar olması işaret eder ki, yolda yapılmış bir handa, bir gece misafirlerine bu kadar deniz hediyeleriyle ikram eden Zât, elbette makarr-ı saltanat-ı ebediyesinde öyle ebedî rahmet denizleri bulundurmuş ki, bunlar onların fâni ve küçük nümuneleridirler.

İşte denizlerin böyle gayet harka bir tarzda arzın etrafında vaziyet-i acibesiyle bulunması ve denizlerin mahlûkatı dahi gayet muntazam idare ve terbiye edilmesi, bilbedahe gösterir ki, yalnız Senin kuvvetin ve kudretinle ve Senin irade ve tedbirinle,
Senin mülkünde, Senin emrine musahhardırlar ve lisan-ı halleriyle
Halıkını takdis edip Allahu Ekber derler. (Lemalar, Münacat)

Bediüzzaman Said Nursi

 LÜGAT:

Arz : Dünya
Azamet : Büyüklük, Yücelik
Câzibedar : Çekici
Cevher : Asıl, Öz
Delâlet : Delil Olma, İşaret Etme
Efrad : Fertler, Bireyler
Erzak : Rızıklar
Fevkinde : Üstünde
Fıtrat : Yaratılış, Mizaç
Hadsiz : Sayısız, Sınırsız
Hâkimiyet : Egemenlik, Hükümranlık
Hâlık : Herşeyi Yaratan Allah
Halk Etmek : Yaratmak
Hâsiyet : Özellik, Hususiyet
Haşmet : Büyüklük, Görkem
Hayvanât : Hayvanlar
Hayvanât-I Bahriye : Denizde Yaşayan Hayvanlar
Heyet-İ Mecmua : Bütün Birşeyin Tamamı; Bütün
Hilkat : Yaratılış
Hususan : Özellikle
İaşe Etmek : Beslemek
İaşe : Besleme, Yedirip İçirme
İntizam : Düzen, Tertip
İntizâmât : Düzenler, Tertipler
Katre : Damla
Kıymettar : Kıymetli
Kudret : Allah’ın Güç, Kuvvet Ve İktidarı
Küllî : Kapsamlılık; Tür
Küre-İ Arz : Yerküre, Dünya
Mahlûk : Yaratılmış
Menba-I Acâip : İnsanı Hayrette Bırakan Şeylerin Kaynağı
Mevcudat : Varlıklar
Mevcut : Varlık
Muallâk : Asılı, Boşta
Muhit : Her Tarafı Kuşatan
Muntazam : Düzenli, İntizamlı
Mütenevvi : Çeşitli
Rahmet : İlâhî Şefkat, Merhamet
Rezzâk : Bütün Canlıların Rızıklarını Veren Allah
Rızık : Allah’ın İhsan Ettiği Nimetler, Yiyecekler
Saltanat-I Rububiyet : Rablık Saltanatı; Allah’ın Herşeyi Kuşatan Egemenliği
Sikke-İ Hilkat : Yaratılış Mührü
Suret : Şekil
Şehadet Etmek : Şahitlik Etmek, Göstermek
Tedbir : İdare Etme, Çekip Çevirme
Terbiye : Belli Bir Amaca Erişecek Şekilde Geliştirme, Olgunlaştırma
Umûr : İşler
Vâcibü’l-Vücud : Varlığı Gerekli Olan Ve Var Olmak İçin Hiçbir Sebebe İhtiyacı Bulunmayan Allah
Vahdet : Allah’ın Birliği
Vaziyet : Durum, Hâl
Vücud : Varlık, Var Oluş
Zâhir : Açık, Âşikar
Ziynet : Süs