- Herkesin Hakkına Riayettir Hizmet

Adsense kodları


Herkesin Hakkına Riayettir Hizmet

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ehlidunya
Sat 24 August 2013, 01:18 pm GMT +0200
Herkesin Hakkına Riayettir Hizmet



Huriye Karnap, Allah rızasını kazanmak amacıyla başkaları için yaptığımız hizmetlerde ailelerimizin haklarına da riayet etmemiz gerektiğini belirtiyor

Sorsalar ki hizmet nedir; "Allah rızası için iyiliktir, yardımdır, cömertliktir, fedakarlıktır, ülfet etmektir, şefkatli olmaktır" gibi nice güzel hasleti peş peşe sıralayıp, tanımlamasını kolayca yapabiliriz. Bir adım daha ileri giderek Seyyid Osman Darendevi'nin (k.s) "Alemi sen kendinin kölesi kulu sanma / Sen Hak için alemin kölesi kulu ol" mısralarında yer verdiği gibi tüm mahlukatı hizmet edilesi bilir, öyle kabul ederiz.

Böylece, hizmet etmeyi bir hedef haline getirip gerek ferdi olarak ve gerekse vakıfların bünyesinde "Benim de tuzum bulunsun" niyetiyle "alemin kölesi kulu olmaya" çabalarız. Hatta bazen bu gayretimizin, şevkimizin mesaisi bile olmaz; annemizin, babamızın, eşimizin, çocuğumuzun haklarını adeta "Sen başının çaresine bak" dercesine zayi ederiz.


EVDE KÜLFET EHLİ DIŞARIDA HİZMET EHLİ

Bir yandan Allah Teala'nın emirlerine ve Rasulü'nün (s.a.v) sünnetine uymaya çalışarak nefsimizin ıslahına hizmet ederken diğer yandan elimizden geldiğince, gücümüz yettiğince başkalarının iyiliğine koşarız. Ne var ki, ne Allah Teala'nın buyruklarında ne de Rasulullah'ın (s.a.v) sünnetinde "Ele hizmet ederken kendi yakınlarınızı ihmal edin, gevşeklik gösterin" buyruğu yer almaz.

Aksine, Rasul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerine "Haklarını korumanız gereken yakınlarınızı öğrenin..." şeklinde başlarken, iyiliğe evvela kimlerin layık olduğunu belirtir. Nisa Suresi'nin 36. ayet-i kerimesinde de Mevla; "Allah'a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındakilere iyilik edin..." buyurur.

Gerek ayet-i kerimelerde ve gerekse hadis-i şeriflerde annelerimizin, babalarımızın ve diğer yakınlarımızın haklarına özellikle vurgu yapılmışken, halisane hizmet niyeti ve mesuliyeti taşıyorsak bu kişilere karşı daha titiz davranmamız gerekmez mi?

Bu çerçevede, bir genç kızın veya delikanlının ihtiyaç halindeki annesinin yahut babasının ihtiyacını gidermeden farklı hizmet çalışmalarını daha mühim görmesi söz konusu olabilir mi? Olmamalı; zira anne ve babasının hayır duasını alan evladın sırtı yere gelmez biiznillah. Aynı şekilde bir hanımın, rızası olmadığı halde eşine her öğün kahvaltılık çıkarıp dışarıda koşuşturması, ev içi her türlü sorumluluğunu hizmet için askıya alması ve yine bir erkeğin, hanımının ve çocuklarının haklarını hafife alıp "hizmet ediyorum" diyerek gece geç saatlere kadar yuvasından ayrı kalması hizmetin meşruluğuna, hayrına gölge düşürür. Bu türlü davranışlar her şeyden evvel güzel bir mümin olmamıza ket vurur. Bununla da kalmayıp hizmetin yara almasına sebep olacağı gibi aile içi uyumsuzlukların, kırgınlıkların baş göstermesine de zemin hazırlar. Böylece sorumluluklarımız dahilinde yerli yerinde olması gerekenler aksamaya başlarsa, dışarıda aranan hizmet nimeti, evlerimize külfet olarak döner.


HİZMET VARSA DENGE DE OLMALI

Gariptir ki başkalarına hizmet ettiğimizde nefsi bir "seçilmişlik" hissine kapılabiliyorken, elimizin altındakilerin, birinci dereceden yakınlarımızın hizmetini gördüğümüzde, haklarına riayet ettiğimizde o seçilmişlik hissinden eser kalmıyor. Aksine onları, dışarıdaki hizmetlerimiz için önümüze konulmuş birer engel olarak görebiliyoruz. Ve bu da bizi "Nasılsa onlar benden gelecek sıkıntıya katlanırlar, ben başkalarının sıkıntısına derman olayım" düşüncesinde ısrarcı olmaya itebiliyor. Oysa biz, annemizin, babamızın, eşimizin, çocuğumuzun hizmetini görmek için seçilmiş değil miyiz? Öyleyiz ama nefsimiz boş bir anımızı yakalayıp niyetimize ve hedefimize çelme takmadıkça...

Bizi olgunlaştıracak, halimizi güzelleştirecek hizmetten vazgeçemeyeceğimize göre, hem annemizin, babamızın, hem de eşimizin, çocuğumuzun ve diğer yakınlarımızın haklarına riayet ile birlikte farklı hizmet çalışmalarını nasıl sürdüreceğiz? Bu sorunun cevabı ve belki de sorunun çözümü kişilerin içinde bulundukları şartlara göre değişiklik gösterebilir; bu nedenle detaya girmekten fayda hasıl olmayabilir. Fakat esasını; "mesul olduğumuz kişilerin gönüllerini edip rızalarını almak, birbirimize karşı müsamahalı olmak (özellikle hanımların kocalarının yaptıkları hizmetin sevabına ortak olduklarını bilip fedakarlık göstermeleri), dar vakitlerde bile kaliteli zaman geçirmeye gayret etmek, yapılışı gereği geniş vakte yayılması mümkün olan işleri ertelemek, planlı ve programlı olmak" şeklinde toparlamak mümkün sanırız.

Neticede, "İyilik adetini kimseye karşı asla bozma! / İyiliğe güç yetirdikçe ve günler aktıkça" diyen şairin nasihati doğrultusunda yeniden hatırlayalım: Nefsimizin ıslahı hizmetten, hizmet de güzel geçim, iyilik gibi hasletlerden geçtiğine göre hizmet etmede kişi seçme lüksüne sahip değiliz. Bununla birlikte haklarını yerine getirmede önceliği olanlara karşı mesuliyetimizi ihmal etmeden, hayır ve hizmete onlardan başlayarak hizmetimizi dengede tutabiliriz.

Kaynak: Serhaber


Rüveyha
Sat 24 August 2013, 07:34 pm GMT +0200
Çok güzel bir paylaşım olmuş..Hizmet eşittir fedakarlik demek bence.Bunu yaparkende elbette eşimizin ,ailemizin ,dostumuzun hakkını görmemezlikten gelemeyiz..Rabbim dünyada ne kadar sevenimiz ve sevdiğimiz varsa hepbirlikte hizmet ehli omayı nasip eyle ..Sevdiklerimizle birlikte ölünceye kadar  yarattığın her canlıya faydalı olanlardan eyle..

ebu avane
Sat 24 August 2013, 08:41 pm GMT +0200
Emeği geçenlerden Allah razı olsun ... Çok ehim bir noktaya parmak basılmış. Günümüzde bir cok evliliği bitme noktasına getiren sorunlardan biri hatta ve hatta dinden soğutmaya kadar götüren sorunlar arasında görebilir.  Oysa ki vahyin ilk Emirlerinden biri "en yakınını uyar" şeklindedir ... Gerek tebliğ, gerek hizmet önce evde başlar ... Örneğin; Kadının tüm vaktini dışarda geçirip çocuğunu ihmal etmesi ev içi bir çok problemle karşı karşıya bırakacaktır. Sorgulayan zihniyette ki bir çocuk sorunun sebebini annesinin hizmeti olarak görecektir ve bu çocuğa dini, islamı ve hizmeti sevdirmek neredeyse imkansız hale gelecektir. Efendimizin de yaşantısını göz önünde bulunduraraktan her zaman itidal olma yolunu tutmalıyız. Rabbim rızası doğrultusunda hareket ettirsin. Gaflete düşersek şefkat tokadı ile uyandırsın inş.

cerendemir
Sat 24 August 2013, 10:35 pm GMT +0200
Gerçek bir hizmet,fedakârlıktan gelir.Birazcık kendin den,birazcık ailen den,birazcık da hayatın dan.Ama sonun da büyük bir sevap,büyük bir mutluluk.Allah herkese,Allah rıza için hizmet etmeyi nasip etsin.