sumeyye
Fri 7 September 2012, 01:31 pm GMT +0200
Herkese Açık Olması (İzni Amm): [306]
Hanefî Mezhebine, Evzâî ve Huyeyb b. Ebî Sâbit’e göre, cuma namazı kılınacak yerin, devletçe izin verilerek herkese açık olması gerekir. Devlet başkanı evinde cuma kıldırırsa, kapısını açık bırakarak girme izniyle namaz kerahetle sahihtir. Kaleler de bu hükümdedir.
Bina:
(a) Şafiî Mezhebine göre, cuma namazının, toplu halde yaşayan insanların bulunduğu yerde kılınması gerekir. Bu yerin şehir, köy, mağara, kale olması sonucu değiştirmez. Şehir dışındaki açık alanda namaz kılmak sahih değildir. Bu konuda mutemed ölçü şudur: Namazın kasr (kısaltma) ile kılındığı yerde cuma sahih değildir, kasru’s-salatın uygulanmadığı yerde sahihtir[307].
(b) Maliki Mezhebine göre, cuma namazı kılınacak caminin, bina olması şarttır. Bu binanın, en az şehrin normal binalarına eşit olması gerekir. Meselâ pişmiş tuğla ile bina yapmak âdetse, pişmemiş kerpiçten yapılmış camide cuma kılınmaz. [308]
Cemaat: [309]
Şart Olması:
Bütün hukukçulara göre, cuma namazının cemaatle kılınması, sahih olma şartıdır.
Hanefî Mezhebine göre, cemaat, muktedî ve imam, cumanın in’ikad; Züfer’e göre hem in’ikad, hem beka şartıdır. Bu sebeple, bir rekâti secdesiyle tamamlayınca cemaatin çıkması halinde, namaz cuma olarak tamamlanır; Züfer’e göre teşehhüd miktarı oturmazdan önce cuma bozulur, öğle yeni baştan kılınır.
Yine hanefî hukukçular başka bir konuda daha ihtilaf halindedir: Ebu Hanife’ye göre cemaat imam hakkında tahrimen değil, edanın in’ikad şartıdır; Ebu Yusuf ve eş-Şeybanî’ye göre ise, tahrimenin in’ikad şartıdır. Bu görüş ayrılığına bağlı olarak, cemaat bir rekâti secdesiyle tamamlanmazdan önce, tahrimeden sonra namazdan ayrılacak olsa, Ebu Hanife’ye göre -Züfer’in görüşü gibi-namaz bozulur; Ebu Yusuf ve eş-Şeybanî’ye göre namaz bozulmayıp, cuma olarak tamamlanır.
Sayısı: [310]
Şevkanî’nin İbnu’l-Haceri’l-Askalani’nin Fethu’1-Bâri adlı eserinden nakline göre, cuma namazındaki cemaat sayısı (nisâbu’l-cum’a) hakkında -bir kişiden seksen kişiye kadar uzanan- onbeş farklı ictihad bulunmaktadır
[306] Kasam, BS, c. I, s. 269; Serahsî, age, c. II, s. 25, 120.
[307] İbn Kudârae, age, c. II, s. 332. Cezîrî, Fame, c. I, s. 383, 387.
[308] Cezîrî, Fame, c. I, s. 381.
[309] İbn Rüşd, BM, c. I, s. 124; Kâsânî, BS, c. I, s. 266-267; Cezîrî, Fame, c. I, s. 387-389.
[310] Şafiî, Umm, c. I, s. 190; Ahmed, Mesâil, s. 121 (438), 124 ( 452), 126-127 (462-464); Serahsî, age, c. 24; Kâsânî, BS, c. I, s. 268; Şafiî, Umm, c. I, s. 190-192; İbn Kuşd, BM, c. I, s. 124; İbn Kudâme, age, c. II, s. 327- 328-329; Cezîrî, Fame, c. I, s 380, 381, 387-389; Mergınânî, Hidâye, c. I, s. 84; İbnu'l-Hacer, Fethu'l-Bârî, c. II, s. 423; Şevkanî, Neylu'l-Evtâr, c. III, s. 46-248; Karaman, İslâm'ın Işığında Günün Meseleleri, s. 39 ve Sabunî, Tefsîru Âyâti'l-Ahkâm, c. II, s. 585; Humeynî, age, s. 87.