saniyenur
Mon 14 November 2011, 08:40 pm GMT +0200
7- Her Sarhoşluk Veren Şeyin Şarap Ve Her Şarabın Haram Olması
1831- Hz. Âişe (r.anhâ)'dan rivayet edilmiştir:
“Resulullah (s.a.v.)'e, bal şerbetinden yapılan içkinin hükmü soruldu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):
“Sarhoşluk verici her içki haramdır” buyurdu. [82]
Açıklama:
Hamr içki, örtme anlamına gelen bir kökten gelir. Aklı örten yani sarhoşluk veren şey demektir. Yalnız içkinin terim anlamı üzerinde görüş ayrılığı vardır. Diğer mezhep imamları, içki denince, bütün sarhoşluk veren içkilerdir. İmam A'zam ise, bu kelimeyle, üzüm suyunun kaynayan ve kaynaması artarak üzerindeki köpüğünü atan şeklini anlamıştır. Bu görüş ayrılığı, içki kelimesinin sözlük anlamına bağlı kalmaktan kaynaklanmaktadır.
Bir içecek maddesinde haramlık vasfının varlığı veya yokluğu aranırken, ona takılmış olan ismi veya yapılmış olduğu hammaddeyi göz önüne almayıp, aksine insan üzerinde bırakacağı sarhoşluk edicilik özelliğine sahip olup olmadığına dikkat etmek gerekmektedir. Çünkü geçmişe nazaran bugün içki türleri ve isimleri daha çoktur.
Günümüzde İmamı A'zam'ın bu görüşü istismar edilerek;
“Arpa suyu haram değildir, rakı haram değildir” gibi ileri sürülen sözlerin hiçbir muteber tarafı yotur. Çünkü İmamı A'zam'ın bu konudaki görüşü, sarhoş edici içeceklerin hepsini içine almaktadır. Bugün pazarlanan bütün alkollü içeceklerin sarhoşluk edicilik vasfı, herkesçe bilinmektedir. Sarhoş eden her şeyin, Kur'an [83] da, haram edilmiş olan “Hamr” olduğu da bilinmektedir.
Resulullah (s.a.v.), bu hadiste; haram olan içecek maddesinin ismi üzerinde durmaktan ziyade “Sarhoş edici” vasfı üzerinde durmaktadır.
Bir şişe içilince ancak sarhoşluk veren yani alkol miktan son derece az olan bir maddenin az miktan dahi haramdır. Haram olma hali, içecek maddesinin insanda fiilen meydana getireceği etkiden değilde, maddenin tabiatından gelmektedir. Tıpkı pis bir maddenin azı da çoğu da pis olması gibi.
O halde bu meselede, illet ile maslahatı birbirine karıştırmamak gerekmektedir. Çünkü cenab-ı Hak, sarhoşluk verici maddeyi Mâide: 5/90-93'de haram kılmıştır. O maddelerin haram edilişinin illeti asıl sebebi, Resulullah (s.a.v.)'in hadisleriyle tebliğ edilmiş olan ilahi yasaklamadır. Elbette Allah, bu yasağı, insanların aklını, sağlığını koruma maslahatına binaen koymuştur. Fakat biz, bize tanınmayan bir ruhsatı, kendimize tanıyarak illeti yerine maslahatı koyup: “İçki sarhoş ettiği için haramdır” ve “İçkinin sarhoş etmeyen miktan haram olmaz” diyecek olursak, büyük bir hataya düşmüş oluruz. Hiçbir alim bunu söylememiştir.
1832- Ebu Musa el-Eş'arî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Peygamber (s.a.v.), beni, Muaz b. Cebel'le birlikte Yemen'e gönderdi. Ben:
“Ey Allah'ın resulü! Memleketimizde yapılan bir içki türü var, ona, “Mizr” denilir. Arpadan yapılır. Bir içki türü daha var ki, ona da “Bit'u” denilir. Bu da, baldan yapılır. Bunları içmenin hükmü nedir?” diye sordum. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):
“Sarhoş eden her şey, haramdır” buyurdu. [84]
Açıklama:
Bit'u ve Mizr adlı içkilerin günümüzdeki karşılığı, bira olmaktadır.
1833- Câbir (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Yemen'in Ceyşan şehrinden bir adam gelmişti. Peygamber (s.a.v.)'e, memleketlerinde içtikleri darıdan yapılan Mizr denilen bîr içkinin hükmünü sordu. Peygamber (s.a.v.):
“Bu içki, sarhoşluk verir mi?” diye sordu. Adam:
“Evet, verir” diye cevap verdi. Resulullah (s.a.v.):
“Sarhoşluk veren her şey, haramdır. Dünyada iken sarhoş edici içki içene ahirette “Tînetu'l-Habâl” denilen yanına esnasında cehennem halkının bedenlerinden akan sarı sudan içirmesi, Yüce Allah'ın kendi üzerine bir taahhüddür” buyurdu. Sahabiler:
“Ey Allah'ın resulü! Bu, Tînetü'l-Habâl nedir?” diye sordular. Peygamber (s.a.v.):
1834- Abdullah İbn Ömer (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
“Sarhoşluk veren her şey, içkidir. Sarhoşluk veren her şey, haramdır. Bir kimse dünyada içki içip ona devam ederek tevbe etmeden ölürse, ahirette onu içemez.”[85]
Açıklama:
Hadis, sarhoşluk veren her içkinin şarap gibi haram olduğu ifade edilmektedir. Bu ifadeden; sarhoşluk veren içkinin haram sayılması hususunda onun, şu veya bu şekilde olması nerekmediği, hangi halde olursa olsun ve hangi şekilde alınırsa alınsın haram sayılması gerektiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla sarhoşluk veren içkiler, maddeleri şarap gibi pis olmasalar bile şarap gibi içilmeleri haramdır ve içenlere had cezası uygulanır.
“Bir kimse dünyada içki içip ona devam ederek tevbe etmeden ölürse, ahirette, onu içemez” ifadesi iîe ilgili olarak Nevevî (ö. 676/1277) der ki: Dünyada içki içmeye tevbe etmeden ve ona devam ederek ölen kimse, cennete girse de cennet şarabından içemeyecektir.”
Kurtubî (ö. 671/1273)'ye göre de; hadisin zahiri, cennetteki şarabın, o kimseye ebediyen haram olduğunu göstermektedir.
[82] Buhari, Vudû1 71, Eşribe 4; Ebu Dâvud, Eşribe 5, 3682, 3687; Tirmizî, Eşribe 2, 1863, 1866; Nesâî, Eşribe 23; İbn Mâce, Eşribe 9, 3386; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/36, 97, 190, 225,226.
[83] Mâide: 5/90, 93.
[84] Buhârî, Meğâzî 60, Edeb 80; Nesâî, Eşribe 24; İbn Mâce, Eşribe 9, 3391; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/410, 417.
[85] Buhârî, Eşribe 1; Ebu Dâvud, Eşribe 5, 3679; Tirmizî, Eşribe 1, 1862; Nesâî, Eşrîbe 22; İbn Mâce, Eşribe 9, 3387; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/98, 134, 137.