- Her işe besmele ile başlamalıyız

Adsense kodları


Her işe besmele ile başlamalıyız

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Wed 25 April 2012, 01:28 pm GMT +0200
Her işe besmele ile başlamalıyız

Temmuz 2007 22.SAYI

“Bir nimet verirken, Bismillah diyerek ver. Bir nimet alırsan, Bismillah deyip al. Verdiğin, aldığın elin üstünde Bismillah’ı, Rahman ve Rahim olan Allah’ın ismini gör. Böyle olursa verdiğin de aldığın da deva olur.” (Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri)

Besmele ile başladığımız her iş bereketli olur. Günlük işlerimizden, aldığımız kararlara kadar her işe başlarken besmele çekmeliyiz. Evimizden çıkarken, arabamıza binerken, yatağımızdan kalkarken, yemek yerken, sadaka verip alırken, oturup kalkarken… Hatta bir işe başlarken unuttuğumuzda bile yeni başlıyor gibi niyet edip besmele çekmeliyiz.  Besmeleyi, her kapıyı açan bir dua olarak bilmeli, dilinden besmeleyi düşürmeyen insanlardan olmaya çalışmalıyız.

Namazda sallanmadan durmalı

Hz. Aişe’nin (r.a) annesi Ümmü Ruman (r.a) anlatır: “Namazımda sallanıyordum. Ebu Bekir (r.a) beni o vaziyette görünce öyle bir azarladı ki az daha namazdan çıkacaktım. Daha sonra o, Rasulullah Efendimiz’in şu mübarek sözlerini söyledi: ‘Herhangi biriniz namaza durduğunda her tarafı sakin olsun. Yahudiler gibi sallanmasın. Zira vücudun sükunu, namazın tamamındandır.” (Elmalılı Tefsiri)

“İşte Rasulullah’ın mirası budur!”

Ebu Hüreyre (r.a) bir gün çarşıya gelerek orada bulunanlara şöyle seslenir: “Rasulullah’ın mirası camide taksim edilirken, siz hala burada mı duruyorsunuz?” Bunun üzerine herkes çarşıdan mescide doğru koşar. Camiye girdiklerinde ortada taksim edilen bir miras olmadığını görünce “Ya Ebu Hüreyre, camide taksim edilen bir miras görmedik” derler. Ebu Hüreyre, “Peki ne gördünüz?” diye sorar. “Bazılarının Allah’ı zikrettiğini, bazılarının ise Kur’an okuduğunu gördük” cevabını verirler. Ebu Hüreyre onlara, “İşte Rasulullah’ın mirası budur!” der. (İmam Gazali, İhya)

Vesveseden Efendimiz’in tavsiyesiyle kurtulalım

Şeytan, insana zaman zaman farklı şekillerde vesvese verir ve yanından ayrılır. Kalbe fısıltı halinde gelen, kalbi karıştıran düşünceleri dikkate alıp üzerinde yoğunlaşırsak, şeytan işini başarmış olur. Vesvese ağına kapılan çoğu kişi yolunu kaybedebilirken bazen normal hayat düzeni bile alt üst olabilir.
Elimizde olmadan kalbimize düşen ve bizi esir eden vesveseye karşı nasıl korunacağımız hususunda Rasulullah Efendimiz (s.a.v) bizlere şu yolu göstermiştir: “Şeytan sizden birisine gelir ve ‘Yeri kim yarattı, göğü kim yarattı, şunu kim yarattı, bunu kim yarattı?’ diye sorar. Kul da hepsine ‘Allah yarattı’ diye cevap verir. Sonunda, ‘Peki Allah’ı kim yarattı?’ diye kalbe bir soru atar. İçinde böyle sorular bulan kimse, onun şeytandan geldiğini bilsin, hemen soruya son versin, Euzübesmele çekip Allah’a sığınsın ve ‘Ben Allah’a ve O’nun peygamberlerine iman ettim’ desin.” (Müslim, İman, 209-217)

Dünyada, ağaca konan kuş gibi ol!

“Kar yağarken gördüğümde defterlerin uçuşup sahiplerine dağılışını düşünürüm. Çekirge sürüsü gördüğümde haşri hatırlarım. Ezanı işittiğimde kıyamete seslenecek münadiyi hatırlarım. Nefsime de şunu tavsiye ederim: Rabb’in takdiri gerçekleşene (ölene) kadar dünyada ağaca konan kuş gibi ol!” (Rabia Adeviyye)

Ümitsizliğe düşmek, ilahi yardımdan şüpheye düşmek gibidir

Kalbimizde ümitsizliğe yer vermeyelim. Ümitsizliğe düşen kişi, Rabbi’nin her türlü yardım, şefkat ve yol göstericiliğinden şüpheye düşmüş gibidir. Kur’an-ı Kerim’de ve hadisi şeriflerde iman ve ümit bahsi çokça işlenmiş, iman olan kalpte ümitsizlik duygusunun bulunamayacağına işaret edilmiştir.

“Derdine şifa arayan bir hasta düşünün. İyileşmesine vesile olacağı söylenen bir ilaç ne kadar acı bir tat verse de iyileşme ümidiyle o ilacı içer. Hastalığını artıracağı söylenen lezzetli yiyecekleri de yemez. Sağlığına kavuşma inancı ve ümidi olmasaydı bunları nasıl uygulayabilirdi? Ümidini kesme! Ancak inanmayanlardan başkası, Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez. Ümit, kişide ‘kanat’ misalidir. Kanatlarının kuvvet ve sağlamlığı ne kadar fazla olursa maneviyatını o denli güçlü tutar, başarılı olur. Ümidi tükenirse tembelleşir, ondan insanlığa faydalı olmasını beklemek çoğu kez sonuç vermeyebilir.” (Mevlana, Fihi Ma Fih)

Efser BERİN

melikebat
Wed 25 April 2012, 10:35 pm GMT +0200
Elimizde olmadan kalbimize düşen ve bizi esir eden vesveseye karşı nasıl korunacağımız hususunda Rasulullah Efendimiz (s.a.v) bizlere şu yolu göstermiştir: “Şeytan sizden birisine gelir ve ‘Yeri kim yarattı, göğü kim yarattı, şunu kim yarattı, bunu kim yarattı?’ diye sorar. Kul da hepsine ‘ALLAH yarattı’ diye cevap verir. Sonunda, ‘Peki ALLAH’ı kim yarattı?’ diye kalbe bir soru atar. İçinde böyle sorular bulan kimse, onun şeytandan geldiğini bilsin, hemen soruya son versin, Euzübesmele çekip ALLAH’a sığınsın ve ‘Ben ALLAH’a ve O’nun peygamberlerine iman ettim’ desin.
vesveseden kurtulmanın yolu besmele inşaallah.

Hadice
Thu 26 April 2012, 12:50 pm GMT +0200
Besmeleyi, her kapıyı açan bir dua olarak bilmeli, dilinden besmeleyi düşürmeyen insanlardan olmaya çalışmalıyız.

Rabbim böyle kullarından eylesin cümlemizi inşaallah

“Derdine şifa arayan bir hasta düşünün. İyileşmesine vesile olacağı söylenen bir ilaç ne kadar acı bir tat verse de iyileşme ümidiyle o ilacı içer. Hastalığını artıracağı söylenen lezzetli yiyecekleri de yemez. Sağlığına kavuşma inancı ve ümidi olmasaydı bunları nasıl uygulayabilirdi? Ümidini kesme! Ancak inanmayanlardan başkası, ALLAH’ın rahmetinden ümidini kesmez. Ümit, kişide ‘kanat’ misalidir. Kanatlarının kuvvet ve sağlamlığı ne kadar fazla olursa maneviyatını o denli güçlü tutar, başarılı olur. Ümidi tükenirse tembelleşir, ondan insanlığa faydalı olmasını beklemek çoğu kez sonuç vermeyebilir.” (Mevlana, Fihi Ma Fih)

Allah razı olsun kardeşim...İnşaallah ümidini kaybedenlerden olmayız..

melikebat
Thu 26 April 2012, 08:21 pm GMT +0200
amin amin amin ecmain hatice kardeşim.