- Her cenaze üzerine ayrıca namaz kılmak

Adsense kodları


Her cenaze üzerine ayrıca namaz kılmak

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Mon 28 February 2011, 03:59 pm GMT +0200
Her cenaze üzerine ayrıca namaz kılmak


›-70- Her bir cenaze üzerine ayrıca bir namaz kılınması da caizdir.
 

Çünkü aslolanbudur. Diğer taraftan Peygamber (s.a) da uhud şehidlerine böyle namaz kıldırmıştır. Bu hususta iki hadis-i şerif vardır:

 

Birinci: hadis Abdullah b. ez-Zübeyr'den rivayet edilmiş olup, 59. meselede ikinci hadis olarak kaydedilmiştir. İkinci hadis İbn Abbas'tan rivayet edilmiştir: Dedi ki:"Rasûlullah (s.a) Hamza'nın cenazesi başında durunca... emir vererek kıbleye doğru yerleştirildi. Sonra üzerine dokuz tekbir getirdi. Sonra diğer şehidler onun yanına getirildi. Önüne bir şehid getirildikçe Hamza'nın yanına konuldu. Üzerine ve diğer şehidler üzerine onunla birlikte namaz kıldı. Nihayet hem onun üzerine, hem diğer şehidler üzerine yetmişiki defa namaz kıldı."[36]

 

Derim ki: Bu ceyyid bir seneddir ve bütün ravileri sikadırlar. Ayrıca Muhammed b. İshak bu rivayette "tahdis (haddeseni)" ifadesini açıkça kullanmıştır. Böylelikle onun tedlis yapma şüphesi ortadan kalkmış olmaktadır. Göründüğü kadarıyla İmam Süheyli ile Hafız İbn Hacer bu senede vakıf olmamışlardır. Bundan dolayı Hafız İbn Hacer et-Telhis (V, 153-154)'de şunları söylemektedir: "Yine bu hususta İbn Abbas'tan gelen hadis de vardır. Bunu İbn İshak rivayet etmiş olup, şöyle demiştir: Bana itham etmediğim bir şahıs İbn Abbas'ın mevlası Niksem'den anlattı (haddeseni), o İbn Abbas'tan... (derim ki: Bundan sonra hadisi buna yakın bir şekilde zikretti. Ancak "dokuz" yerine "yedi" dedi ve sonra şunları söyledi). Süheylî dedi ki: Eğer İbn İshak'ın adını müphem bıraktığı şahıs el-Hasen b. İmare ise o zayıftır. Aksi takdirde meçhul bir ravidir ve onda delil olacak bir taraf yoktur. - Süheyli'nin ifadeleri burada sona ermektedir.-

 

Derim ki: Süheyli'yi bu açıklamayı yapmaya iten husus Müslim'in mukaddimesinde Şube'den diye kaydedilen şu rivayettir: el-Hasen b. İmare ona el-Hakem'den naklen anlattı (haddesehu). el-Hakem, Niksem'den, o İbn Abbas'tannaklettiğine göre "Peygamber (s.a) Uhud'da öldürülenler üzerine namaz kıldı." Ben el-Hakem'e sordum da o, onlar üzerine namaz kılmadı dedi." Müslim'in rivayeti burada sonaermektedir. Fakat İbn Abbas'ın zikrettiği hadis daha başka yollardan rivayet edilmiştir..."

 

Derim ki: Sonra bu rivayetlerin bazısını zikretmektedir. Bunlar arasında Taberani'nin sözünü ettiğimiz bu rivayet yolu bulunmamaktadır. Bu rivayet ise diğer rivayette müphem bırakılan kişinin meçhul ya da zayıf olmadığına, aksine sika ve maruf bir ravi olduğuna delalet etmektedir. Bu kişi ise ya Muhammed b. Kâb el-Kurazi yahut el-Hakem b. Uteybe'dir ya da her ikisi birliktedir. el-Hakim'in Müslim'in kaydettiği rivayette: "Onların üzerine namaz kılmadı" şeklindeki ifadesi bunu herhangi bir şekilde yaralamaz. Çünkü el-Hakem'in daha önce naklettiği hadisi unutmuş olması mümkündür.

 

Nitekim benzeri bir olay ondan başka ravilerin başından birden çok hadiste geçmiş bulunmaktadır. Faraza el-Hakem'in kendi hadisini inkar etmesi hadisin ondan gelen rivayetin sıhhatini yaraladığını kabul edecek olsak bile o hadisi sika bir başka ravi ile el- Kurazi rivayet ettiğine göre aynı hadisin sıhhatini olumsuz olarak etkileyeceğini kabul edemeyiz. Bu da yüce Allah'ın izniyle çok açık bir husustur. Nevevi, el-Mecmu'da (V, 225) şunları söylemektedir: "Fukaha herkes için ayrı bir namaz kılmanın daha faziletli olduğu hususunda ittifak etmişlerdir. Ancak et-Tetimme adlı eserin sahibi efdal olanın hepsi üzerine bir defada namaz kılması olduğunu ifade etmiştir. Çünkü bu yolla defin işi çabuklaştırılmış olur ve bu emrolunmuş bir husustur. Ancak mezhebin görüşü birincisidir çünkü daha çok uygulanan odur. Kabul edilme ihtimali daha yüksek olan da o uygulamadır. Ayrıca bu fazla bir gecikme sayılmaz." Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.



[36] Hadisi Taberani, el-Mucemu'l-Kebir'de (III, 107-108), Muhammed b. İshak yoluyla rivayet etmiştir. Muhammed b. İshak dedi ki: Bana Muhammed b. Kâb el-Kurazi ile el-Hakem b. Uteybe Niksem'den, Mücahid de ondan bana anlattı (haddeseni).