- Her çağda içtihada ihtiyaç vardır

Adsense kodları


Her çağda içtihada ihtiyaç vardır

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Wed 16 February 2011, 05:42 pm GMT +0200
Her Çağda İçtihada İhtiyaç Vardır:


Şah Veliyyullah Dihlevî, dört mezhebin özelliklerini, onların üstünlüklerini, özellikle büyük muhaddis fakihlerin yaptıkları hiz­metleri, onların sahip oldukları üstün mevkii itiraf eder. Yine mevcut fıkıh ve hadis külliyatının büyük bir servet olduğunu, on­lardan istifade edileceğini, onlardan müstağni olunamayacağını ve bu zengin mirasa sırt çevirmenin ancak hüsran ve mahrumiyet se­bebi olacağını kabul eder. Bütün bunlara karşılık içtihadın -tabii ki şartlarına riayet kaydıyla- her çağda ihtiyaç duyulan bir mü­essese olduğuna inanır ve bunun, devamlı gelişmekte ve değişmek­te olan insan hayatının bir gereği olduğunu düşünür, onu sürekli meydana gelen yeni yeni olayların çözümü, beşerî ihtiyaçların kar­şılanması için zarurî görür. el-Musaffa’nın mukaddimesinde şöyle der:

“İçtihad, her devirde farz-ı kifâyedir. Burada içtihaddan mak­sat, meselâ İmam Şafiî’nin içtihadı gibi, ne cerh ve ta’dîlde, ne dil ve benzeri araç olan ilimlerde, ne de içtihadı dirayette bir başkası­na ihtiyaç duyacak olan imamlar hakkında söz konusu olan mut­lak içtihad değildir. Bizim maksadımız müntesip müctehidliktir. Bu, şer’î hükümleri tafsili delillerinden bilme, müctehidlerin yolu üzere ayrıntılara çözüm bulabilme ve onları düzene koyma faaliye­tidir. Bunun, imamlardan birinin irşadı (metodu) doğrultusunda yapılmış olmasının bir mahzuru yoktur.

Biz, asrımızda içtihadın vacip olduğunu söylerken şuna da­yanmaktayız: Meseleler, olaylar pek çoktur. Bunların belli bir sayı altına sokulması, hepsinin ihata edilmesi imkânı yoktur. Buna rağmen, her biri hakkında Allah’ın hükmünü bilmek gerekmekte­dir. Şimdiye kadar yazılmış, tedvin edilmiş hükümler yeterli değil­dir. Kaldı ki onlar hakkında da pek çok ihtilâf bulunmaktadır. Bu durumda çözüm için mutlaka delillere müracaat etmek gerekmektedir. Meseleler hakkında imamlardan yapılagelen rivayetler, kal­be tam güven verecek kadar her zaman için sağlam da değildir; ço­ğunda kesinti vardır. Bu yüzden, mutlaka içtihad usûl ve kaidelerine başvurmak gerekecek, onların araştırılması zorunlu­luk arzedecektir.”[27]

İçtihad, taklid, mezhebe bağlılık, intikâl, telfik gibi konularda görüşlerim genişçe Ikdu’l-cîd risalesinde açıklayan Şah Veliyyullah Dihlevî, bazılarının yaptığı gibi içtihadı adeta imkânsız kıla­cak şartlar ileri sürmez.[28]

Onun bu konulardaki görüşlerini şöyle özetlemek mümkün­dür:

İnsanlar kulluk görevini ifa edebilmek için iki yoldan birini tutmak zorundadırlar:

a) Eğer müctehidlerse içtihad ederler,

b) Değillerse, “Bilmiyorsanız, erbabına sorun” prensibi gere­ğince, müctehidlere sorarak kulluk görevini icra ederler.

Sorarak kulluk görevini ifa edecek kişiler, illâ falanca müctehide sormak zorunda olmadıkları gibi, bir müctehide sorduktan sonra ondan aldığı fetva ile amel etmek, ya da artık bütün mesele­lerini hep ona sormak gibi bir mecburiyeti de yoktur.



[27] el-Musaffâ, s. 12.

[28] Bu konudaki görüşleri, ictihâd için ileri sürdüğü şartlar, ictihâd konusunda mevcut bulunan ifrat ve tefrit görüşleri tenkidi vb. için Bkz. Ikdu'l-cîd, (Türkçesi: Karaman, H., Dört Risale içerisinde), s. 151-222.