- Hendek Gazvesi

Adsense kodları


Hendek Gazvesi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 18 December 2009, 10:19 pm GMT +0200
Hendek Gazvesi





Hicretin beşinci yılı, Rebiül-evvel ayında yapılan Devmetül-Cendel gazvesinden 6 ay sonra yine hicri beşinci yılın Şevval ayında Hendek gazvesi yapılmıştır. Devmetül-Cendel gazvesi ile Hendek gazvesi arasındaki altı aylık boşluk döneminde, Peygamber (sav) efendimiz islam davetini tebliğ ediyor, müz minlere İslamiyet´in topluma, fazilete, mali ve gayri mali mua melelere dair prensiplerim öğretiyordu. Davetçilerini Arap bel delerine gönderiyor, onların haberlerini topluyordu. Bir nur gibi, Arap beldelerinin ötelerine kadar yayılıyordu. O, rahat ve müsterih idi. Medine´ye saldıran hiçbir düşman onu rahatsız etmiyordu. Hak davetini yaparken, kendisine hıyanette bulu nanlara aldırış etmiyordu. Bütün kabilelerden mü´minler teker teker yanına gelip saflarına katılıyorlar, yahut kendi kabileleri ne ve milletlerine dönerek onları İslam´a davet ediyorlardı.

Hz. Peygamberin çevresinde Huzaa Oğulları yahudileri var dı. Bunlar O´na karşı tuzak kuruyorlardı. Her ne kadar bu düş manlıklarını açıktan açığa yapmasalar da, Hz.Peygamberim düşmanlarıyla işbirliği yapıyor, müşriklerle ortak hareket edi yorlardı. Sürgün edilen Nadir Oğulları´nın elçileri gibi hareket ediyorlardı. Aslında, gerek müşrik, gerek yahudi, gerekse hıris-tiyan olsun, bunların hepsi müslümanlara karşı tuzak kurmak ve müslümanları tamamen ortadan kaldırmak hususunda el birliği yapan tek bir millettirler. Hz. Peygamber onlarla barış anlaşması yapıyor, ama onlara karşı tedbirli davranıyordu. On lar ise Hz. Peygambere karşı tuzak kuruyorlardı. Fakat her de­fasında, Cenab-ı Allah bu tuzaklarını aleyhlerine çeviriyordu.

Normal olarak bir ayı geçmeyen Muhammedi gazalara baktığımızda, bunların İslam davetinin toplam süresine nisbet-le çok az bir zaman tuttuklarım görürüz. Bunlar gelip geçici durumlara benzerler. Hz. Peygamber karşılaştığı düşman sal dırılarım bertaraf etmek ve kendini savunmak için gaza yapar dı. Sonra da rabbinin risaletini tebliğ etmeye koyulur, onun şe-riatini açıklardı. İslam dinini yahudilerle müşrikler karşısında delil ve hüccetle müdafaa ederdi. Tartışır, tebliğ eder, öğretirdi. Müminler onun hadislerini tekrarlar, onun amellerini, davra nışlarını ve hareketlerini birbirlerine naklederlerdi. Böylece rî-saletin tebliği tamamlanmış oluyordu.