sumeyye
Fri 18 December 2009, 10:27 pm GMT +0200
Hendeğin Geçilmesi
Müşrik orduları hiç beklemedikleri bir şeyle, hendekle karşı laştılar. Daha önce böyle bir şey görmedikleri için, bu durum karşısında nasıl bir tedbir alacaklarını bilemediler. Dolayısıyla, bu yeni durum karşısında Medine´yi yıkıp müslümanların kö künü kazıma istekleri suya düşmüştü. Fakat buna rağmen, ba zı´ müşrikler Hendek´ten karşı tarafa geçmek için yol bulmuş lardı. Örneğin Ebu Cehil´in oğlu îkrime ile Mahzum Oğulla-rı´nın bir kısmı ve Amir bin Abdi vüd el-amiri el Arabi hen dekten karşı tarafa geçmeyi başarmışlardı. Airir bin Abdivüd el-Amiri elArabi, son derece güçlü bir kimseydi. Bedir savaşı na katılmış, ağır yara aldığı için Uhud savaşma katılamamıştı. Hendek savaşma yerini ve gücünü göstermek, öfkesini dindir mek ve öcünü almak için gelmişti. Çarpışmak için müslüman-lardan adam istedi. Hz. Ali ona karşı çıkmak istedi, ama Pey gamber efendimiz iki defa Ali ´yi tutup bırakmadı. Amr, müs-lümanları karşısına gönderecek adamları olmadığını söyleye rek ayıplayınca, bu defa Hz. Ali duramadı, ona karşı atıldı.
Hz. Peygamber de ona engel olamadı. Karşı karşıya geldikle rinde, Hz. Ali onu hidayete davet etti ve şöyle dedi: "Ey Arar, sen daha önceleri Allah´a söz vermiştin. Kureyşliler´den bir adam seni iki şeyden birine davet ettiği zaman o şeylerin en hayırlısını kabul edeceğini söylemiştin. Öyle değil mi?" Amr, evet deyince, Hz. Ali bu defa ona şöyle dedi: "Ben seni Allah´a, Re sulüne ve islam´a davet ediyorum." Amr: "Benim buna ihtaya-cım yok" cevabını verdi. Hz. Ali ise: "Ben seni atından inmeye davet ediyorum" dedi. Amr sordu: "Niçin ey kardeşimin oğlu? Allah´a andolsun ki, ben seni öldürmek istemiyorum." Hz. Ali ona dedi ki: "Öyle ama, vallahi ben seni Öldürmek istiyorum."
Hz. Ali ´nin bu sözleri üzerine Am r Öfkelenerek atını mız rakla yaraladı ve öldürdü. Attan inip Ali ile karşılaştı. Öyle gö rülüyor ki, Hz. Ali at üzerinde değildi. Amr da, onunla at üze rinde değil; attan indikten sonra savaşmak istemişti. Sonra Ali´ye yöneldi ve karşılıklı hücuma geçtiler. Ali´ye bir darbe vurdu ve Ali i onu kalkamyla karşıladı. Bu darbe Ali´nin kal kanını parçalamış ve başından yaralamıştı. Bunun üzerine Ali de onun kürek kemiğine bir darbe vurarak onu öldürdü. Ali´nin darbeleri gerçekten şiddetliydi. Onu öldürünce müslümanlar tekbir getirdiler. Bunu işiten Peygamber efendimiz, Ali´nin onu öldürdüğünü anlamıştı. Ali sevinçle Hz. Peygamberin ya nma geldi. Hattab oğlu Ömer ona: "Ey Ali! Onun zırhını yağ-malasaydın ya. Çünkü Araplar arasında onun zırhından daha iyi bir zırh yoktur" dedi. Hz. Ali ise ona: "Ben onu vurdum. Fakat o ardını bana döndü, ben de onun üzerindeki eşyaları yağmalamaktan utandım" diye cevap verdi.
Amr bin Abd-i Vüd, müşrikler arasında itibar sahibi bir kimseydi. Nitekim öldürüldükten sonra, müslümanlar tarafına bir miktar mal göndererek onun cesedini istediler. Hz. Peygam ber ise, herhangi bir karşılık almadan cesedi onlara gönderdi ve: "O sizin olsun. Biz ölülerin bedelini istemeyiz ve yemeyiz" dedi. îşte hendeği geçenler bunlardı. Aralarında İkrime bin Ebi Cehlle diğerleri de vardı. Bazı rivayetlere göre Halid bin Velid de onlar arasında bulunuyordu. Bunlar Hz. Ali ile Amr bin Abd-i Vüd arasında geçen teke tek çarpışmayı görmüşler di. Gerçekten de Amr bin Abd-i Vüd hiç bir karşılaşmada ye-nilmemişti. Onun öldürüldüğünü görür görmez, tekrar hendekten atlayarak müşrik tarafına kaçtılar. Amr´ın öldürülmesin den sonra hiç kimse Hz. Ali´ye karşı çıkma cesaretini göstere medi. Taberi´nin, Tarih´inde anlattığına göre, Nevfel bin Ab dullah bin Mugire, hendeğe yuvarlanıp düşmüş ve mü´minler tarafından taş yağmuruna tutulmuştu. Bunun üzerine: "Öldü-recekseniz bari daha güzel bir şekilde öldürün" dedi. Hz. Ali hendeğe inerek onu orada öldürdü. Bir rivayete göre onu Zü-beyr bin Avvam öldürmüştür. Kureyşliler, öldürülmesinden sonra onun cesedini de mal karşılığında istemişlerdi. Hz. Pey gamber yine herhangi bir karşılık almadan onun cesedini de ia de etmiş ve: "Biz ölülerin parasını yemeyiz" demişti.