- Hem ibadethane hem okul

Adsense kodları


Hem ibadethane hem okul

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
selsebil
Sat 7 November 2009, 02:55 am GMT +0200


İnsanları bir araya toplayan yer anlamına gelen mescid Kuzey Virginya’daki Dar El-Hijrah Camisii'nde anlam buluyor. Çünkü Dar El-Hijrah sadece bir ibadethane değil...

Arapçadaki mescid (cami) kelimesinin anlamlarından biri insanları bir araya toplayan yer demektir. Ve birçok kültürü bünyesinde bulunduran bir bölge olan Kuzey Virginya’daki Dar El-Hijrah Camisi de tam olarak isminin anlamına uygun bir şekilde yaşıyor. Camiye yapılan bir ziyaret sırasında İmam Şakir El-Seyyid “Dar El-Hijrah’ı tanımlamam gerekse, Müslüman camianın hayatının merkezi diye tanımlardım” dedi.

Hiçbir şey bu durumu 1000 kişilik kapasitesi olan camiyi Cuma günü dolduran insanlardan daha iyi özetleyemez.

Cami görevlileri, ibadet için gelen 4000 kişinin her birine, her Cuma ardarda üç namaz seansı düzenleyerek hizmet vermeye çalışıyor.

El-Seyyid, “Sürekli olarak camiye gelenlerin sayısı 500-600den 1000 çıktı, ve artmaya devam etti ta ki biz tüm insanlara hizmet verebilmek için birden fazla Cuma namazı kıldırmaya başlayana kadar” diyor ve ekliyor:
“Sonuç olarak artık üç kez Cuma namazı kıldırıyoruz ve eminim ki eğer dördüncüsünü de uygulamaya koysak, yine camiyi dolduracak kadar gelen olacaktır.”

Cami görevlileri, ABD’de Cuma hutbelerini duyamayan insanlar için işaret alfabesine çevirttiren ilk cami olmaktan özel bir gurur duyuyor.

“Bu fikri yaklaşık olarak iki yıl önce hayata geçirdik.” diyor İmam El-Seyyid ve dema ediyor:
“İşte o zaman ilk tercümanımızı işe aldık, ve şimdi iki tane tercümanımız var. İkincisi aslında Mormon inancına sahip bir bayan, ama bu cemaati seviyor ve hatta ailesi olarak kabul ediyor.”

Kuzey Virginya, farklı etnik kökenlere ve geçmişe sahip 350.000 kadar kişiyi barındıran ciddi bir Müslüman topluluğa ev sahipliği yapıyor.

Dar El-Hijrah, başlangıçta Falls Church şehrindeki Müslümanlar tarafından ibadet etmek için kullanılan bir evdi.

Yolculuğun 1983’te bölgedeki farklı üniversitelerde okuyan bir grup öğrenci ile başladığını belirten İmam El-Seyyid, “Farklı yerlere dağılmış bir şekilde ibadet ediyorlardı. Sonra bir araya toplanmaya karar verdiler ve bir grup kurdular, ve belli bir yere ihtiyaçları olduğunu düşündüler. Sonuç olarak şu an caminin arazisinde olan eski bir evi satın aldılar ve onu ibadethaneleri olarak kullanmaya başladılar” diyor.

Zamanla bu yer sadece Virginya’daki değil, tüm Amerika’daki en büyük ve en önemli camilerden biri haline geldi.

İmam El-Seyyid, “İnsanlar bu yeri seviyor. Sırf camiye yakın olabilmek için başka bölgelerden aileleriyle birlikte buraya taşınıp yerleşen insanlarımız var” diyor.

ABD’deki camilerin büyük çoğunluğu gibi, Dar El- Hijrah da sadece bir ibadethane değil.

İmam El-Seyyid, yüzünde bir gülümsemeyle, “İnsanlar anlaşmazlığa düştüklerinde, biz yargıçlarız” diyor ve ekliyor: “İnsanlar barışmak istediklerinde bizler arabulucularız, biri evlenmek istediğinde bizler nikahı kıyanlarız, biri öldüğünde, cenazeyle ilgilenenler bizleriz.”

Cami, haftanın altı günü hizmet veren sınıflarıyla, hemen hemen tüm alanlarda da halka eğitim veriyor.

Programlarının neredeyse tüm konuları kapsadığı iddiasındaki imam, “Ayrıca cemaatimize hizmet veren Washington İslam Akademisi’ne de destek oluyoruz, çünkü bölgede İslami okullar için çok ciddi bir ihtiyaç vardı ve hala var” diyor.

Caminin idari amiri olan Samir Abo-Issa, insanlara 4 yaşından başlayıp lise ya da üniversite seviyesine kadar hizmet ettiklerini söyledi. Abo-Issa, “Çocuklar için Kur’an, Cumartesi ve Pazar sınıfları olmak üzere üç okulumuz var” dedi.

Ayrıca eğitim programlarının yanında çocuklara, gençlere ve yetişkinlere yönelik, karateden bilgisayar ve yoga kurslarına kadar birçok günlük sosyal ve sportif aktivite sınıfları da olduğunu ekledi.

Verilen bunca çeşitli ve farklı hizmetin arasında, Dar El-Hijrah, kadınları da unutmuş değil.

Kadınlar, başlangıçtan beri bu yeri ayrılmaz bir parçası olmuştur” diyen İmam El-Seyyid, Camiyi inşa ederken, onların kendilerine ait ibadet yerlerinin olmasına özellikle dikkat ettiklerini belirtiyor.

Cami yönetimi, kadınlar için hizmet veren aktivite ve eğitim sınıflarını genişletiyor.

Kadınlar için yoga ve bilgisayar kursları olduğunu belirten İmam El-Seyyid, kadınların kendilerine ait yerin mahremiyetine saygı olarak kendi girişlerinin olduğunu söylüyor ve bunun bazı gayrimüslimlerce yanlış anlaşılmasından dolayı hayıflanıyor.

El-Seyyid, “Onun binanın arka tarafında bırakılmış ikinci derece bir giriş olduğunu söylüyorlar. Yaptığınız her şeyi hep yanlış yorumluyorlar. Ama kız kardeşlerimiz kendilerini saygı gösterilmiş, özen gösterilmiş ve desteklenmiş hissediyor” diyor.

Dar El-Hijrah’ta, kadınlara ait, onların ihtiyaçlarıyla ilgilenen bir komite var. Ayrıca, ihtiyaç halinde kadınlara yardım eden ve çeşitli konularda tavsiye veren bir sosyal hizmetler servisi var.

Ofisteki çalışanlardan biri olan Mersada, “kadınları göğüs kanseri konusunda uyarmaya ve dikkatli olmalarını sağlamaya çalışıyoruz” dedi ve ekledi: “Ayrıca yeni evlat edilmiş ve Müslüman ailelerle vakit geçirmesi gereken çocukların ailelerine de manevi ebeveynlikle ilgili destek olmaya çalışıyoruz. Aileler için evlat edinen ebeveynler ve edindikleri çocuklarla ilgili problemleri nasıl aşacakları ile ilgili seminerler düzenleyerek ailelere destek olmak için Huzurlu Çocuklar’la birlikte hareket ediyoruz.”

Dar El-Hijrah, ayrıca halka hizmet ve dinler arası diyalog konularına da özel ilgi gösteriyor.

“Civardaki kiliselerle ortak çalışmayı seviyoruz.” diyen İmam El-Seyyid, “Burada, Virginya’da yeni yeni oluşan ve adı VOCİE (Virginians Organized For Interfaith Comminity Engagement /Dinlerarası Diyalog İçin Organize olan Virginyalılar) olan bir organizasyonun bir parçasıyız” diyor.

Cami, fakirler ve ihtiyaç sahipleri için, bir yemek bankası da kurdu.

“Bu civarlarda Katolik Kilisesi ile ortaklaşa kurduğumuz bir de kliniğimiz var” diyen İmam, tüm bunlara rağmen 2001deki terörist eylemlerden sonra camilerinin ‘9 Eylül Camisi’ olarak adlandırılmasından büyük bir üzüntü ile bahsediyor ve ekliyor: “9 Eylülden sonra üç gün boyunca camiyi kapatmak zorunda kalmıştık. Çok zor zamanlardı.”

Caminin liderleri FBI görevlilerini camiye davet etti ve onlara bu iddiayı kanıtlamaları için meydan okudu.

“Bize ‘Korsanlardan ikisi ehliyetlerine caminizin adresini yazdırmışlar’ dediler. İddialarını bu anlamsız ve zayıf kanıtları üzerine temellendirdiler” diyen El-Seyyid, tüm yaftalamalara karşı dursalar da, her zaman itamda bulunmanın çok kolay, ama bu ithamların geçersizliğini kanıtlamanın çok zor olduğunu ekledi.

İmam hatıralarını yoklayarak, mutlu bir biçimde, “9 Eylülden sonra kapatmak zorunda kaldığımızda, etraftaki sakinlerin bazıları ellerinde mumlarla ve çiçeklerle gelip dışarıda dikildiler ve bizden camiyi tekrar açmamızı istediler. Tekrar açılabilmemiz için 7/24 caminin önünde nöbet tutacağını dair imza veren 100 sakinimiz vardı.” diyor.

İmam, yerel halktan gelen ve caminin gayrimüslimler için hiçbir zaman karanlık, muğlâk bir yer olmadığına dair verilen ifadelerden ve olumlu tepkilerden de bahsederek “Biz kapılarını Noel ya da diğer önemli günler için Hıristiyanlara, gelip bizim çocuklarımızla oynaması için çocuklarına ve sağlık hizmetlerinden yararlanmaları için herkese açan ya ilk cami, ya da iklerden biri.” diye iddia etti.
Timeturk