- Hediyem Kur’an Olsun’ kampanyasına Gaziantep’ten 100 bin Kur’an bağışı

Adsense kodları


Hediyem Kur’an Olsun’ kampanyasına Gaziantep’ten 100 bin Kur’an bağışı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
halim
Fri 25 December 2015, 10:35 pm GMT +0200
Hediyem Kur’an Olsun’ kampanyasına Gaziantep’ten 100 bin Kur’an bağışı

Gaziantep programının ikinci gününde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, açılışını gerçekleştirdiği Gaziantep İl Müftülüğünün konferans salonunda Gazianteplilere bir konferans verdi.

Konferansında, İslam dünyasının içinden geçtiği süreçler, çağdaş dünyada savaş ahlakının yitirilmesi ve Suriyeli mülteciler konularına değinen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Kuran’ı Kerim’de geçen bir ayete atıfta bulunarak, insanın yeryüzünü imar etmek için gönderildiğini, bu imarla şehirlerin bir ruha sahip olduğunu belirtti.

Gaziantep’in ruhu olan bir şehir olduğunu belirten Başkan Görmez, “Bu şehir gerçekten ruhu olan bir şehir. Bu şehrin kurtuluşunda insanların hangi değerler uğruna can verdiklerini gördüğümüzde o ruhu sürekli beslemeye ihtiyacımız olduğunu görüyoruz” dedi.

Son yıllarda İslam dünyasının zor bir süreç yaşadığını belirten Başkan Görmez, dünyada barış zamanında kaybedilen ahlak ve hukukun savaş zamanında daha büyük felaketlere yol açtığını ifade ederek şunları söyledi;

“Barışta ahlakı ve hukuku kaybeden çağdaş dünyanın, savaşta  ahlaktan ve hukuktan bahsetmesi oldukça zordur”

Barışta ahlakı ve hukuku kaybeden çağdaş dünyanın, savaşta  ahlaktan ve hukuktan bahsetmesi oldukça zordur. Çanakkale Destanı'nın ahlak boyutunu Avustralyalı Anzaklar bugün birbirlerine anlatıyorlar. Bugünkü dünyada ölmek üzere olan düşmanı sırtında şifahaneye taşıyan başka asker bulamazsınız. Son nefesinde ‘Bir damla su yok mu’ diyen düşman askerine kendi kırbasından su veren başka asker bulamazsınız. Yanı başımızda kardeşlerini katledenleri görüyoruz.

“Tarihte hiçbir medeniyet sadece maddi kalkınmayla ayakta kalmamıştır. Manevi kalkınmaya da ihtiyacımız var…”

Allah’ın bir lütfu olarak değerlendirdiğim Suriyeli kardeşlerimiz kendi ülkelerindeki ateşten, zulümden kaçarak bize sığındılar. İnsanları bağrına basan bir şehir olarak bu ruhu daha da zenginleştiriyoruz. Bu ruhu ayakta tutmanın bir yolu da sürekli üretmemizdir. Bu üretim iki yönlü olmalı. Tarihte hiçbir medeniyet sadece maddi kalkınmayla ayakta kalmamıştır. Maddi kalkınmanın yanında manevi kalkınma da olmalıdır. Şehrin o ortak değerlerini ayakta tutacak şey inançtır. Bizim ahlakımızdır. Müslümanlığımızdır. İslam dini bize şu duayı öğretir. ‘Allah’ım bize dünyada da ahirette de iyilik ve güzellik ver’ Dünya ve ahiret dengesini iyi kurmalıyız. Kuran’ın eleştirdiği dünya değil, dünyevileşmedir. Allah'ı unutmaktır.

“İslam coğrafyasında yaşanan acıların sebebini sadece bir cinayet şebekesinde değil, Afganistan’ın, Irak’ın işgalinde, Bosna savaşında, Çeçenistan savaşında aramalıyız…”

Coğrafyamızda çok büyük acılar yaşıyoruz. Bu acıların sebebi sadece daha dün ortaya çıkan bir cinayet şebekesi değildir. Bu acıların sebebini Afganistan'ın işgalinde, Irak'ın işgalinde, on sene boyunca Irak’ta bir buçuk milyon insanın katledilişini izleyen, buna şahit olan nesillerde, İran-Irak Savaşı'nda, Bosna Savaşı'nda, Çeçenistan Savaşı'nda aramak gerekir. Bu savaşlar dinlerden değil, insanlardan kaynaklanan sorunlar yüzünden çıktı. İlahi dinler yeryüzüne barış ve rahmeti getirir. İnsanlar, İsa'nın mesajlarından 16 defa Haçlı Seferleri çıkardılar. O Haçlı Seferlerinde kaç yüz bin insan öldü. Tevrat mesajlarından Siyonizm gibi bir ideoloji çıkardılar. Sorun dinlerden değil, insanlardan kaynaklanıyor. İnsanlar daha sonra savaşa sebep olarak gördükleri dinden vazgeçince kendilerine başka bir ideoloji seslendirmeye başladılar. Afrika'yı sömürgeleştirdiler. Burada bir sömürgeler imparatorluğu kurdular. O yetmiyor gibi Antep'e kadar geldiler. Cezayir'de bir buçuk milyon insan öldürüldü. Afrika'da öldürülen insanların hesabı bile yok. Çünkü zaman zaman başka ülkelere devredilmiş. Bu sömürgeci ülkeler birbirlerine Afrika'yı ikram etmişler. İşte bu ideolojiyle barış gelmedi. İsyanlar, savaşlar çoğaldı.

“İslam başkentlerinden ateşler yükseliyor.”

İslam dini ve İslam dünyası tarihin en zor süreçlerinden geçiyor. Biz sekiz asırlık Endülüs Medeniyetini kaybetmişiz. On asır Şark’ı aydınlatan Maveraünnehir Medeniyetini kaybetmişiz. İslam başkentlerinden ateşler yükseliyor. İnsanlar birbirlerini katlediyor. Hepsi umudunu bu ülkeye bağlamış vaziyette. Bu umudu boşa çıkarmamalıyız. 

‘Hediyem Kur’an Olsun’ kampanyasına Gaziantep’ten 100 bin Kur’an bağışı…

Konferansın sonunda Başkan Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının iki büyük kampanyası olduğunu hatırlatarak “Bir tanesi, mahrum, mağdur coğrafyalardaki Müslüman kardeşlerimize Kur’an-ı Kerimi ulaştırmak. Ellerinde Mushaf olmayan nice mahrum coğrafyalar var. Buralara Kur’an-ı Kerimi bu milletin hayırlarıyla ulaştıracağız inşallah. Diğeri ise ‘Dünya’da Hiçbir Lisan Kuran’sız Kalmasın’ kampanyamız. Gaziantep’in hayırseverleri çoktur. Yaptıkları güzel ve hayırlı işler kendi memleketlerinin, ülkelerinin sınırlarını dahi aşmıştır. Bu kampanyamıza da destek vereceklerdir” dedi.

Başkan Görmez’in kampanyaya ilişkin sözlerinin hemen ardından salonda bulunanlar kampanyaya destek verdiler. Konferansı dinleyen hayırseverler kampanyaya 100 bin Kur’an-ı Kerim bağışında bulundular.