saniyenur
Tue 1 November 2011, 08:49 pm GMT +0200
24- Hayvanlara Ve Başka Şeylere Lanet Edilmesinin Yasak Edilmesi
2343- İmrân b. Husayn (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Bir defasında Resulullah (s.a.v.) seferlerinden birinde iken Ensar'dan bir kadın da dişi devesi üzerinde yolculuk ediyordu. Kadının canı sıkılıp deveye lanet etti. Resulullah (s.a.v.) bu lanet sözünü işitti. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):
“Bu devenin üzerinde bulunanları alın, deveyi de serbest bırakın. Çünkü o, lanetlenmiştir” buyurdu.
İmran:
“Ben o deveyi halen insanlar arasında yürürken görür gibiyim. Ona hiç kimse sataşmıyordu” dedi. [779]
2344- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:
“Sıddîk bir kimseye lanetçi olmak yakışık almaz.” [780]
2345- Zeyd b. Eslem'den rivayet edilmiştir:
“Abdulmelik b. Mervan, kendisine ait döşeme, minder, yastık gibi bazı (ev) eşyalarını Ümmü Derdâ'ya göndermişti. Gecelerden bir gece olunca Abdulmelik geceleyin kalkıp hizmetçisini çağırdı. Hizmetçi gelmekte ağır davranıp huzuruna geç kalınca, Abdulmelik ona lanet etti. Sabah olunca Ümmü Derdâ', Abdulmelik'e:
“Geceleyin ben senin ne söylediğini işittim. Sen hizmetçini çağırdığın sırada ona lanet ettin” deyip sonra da şöyle dedi:
“Ben, Ebu Derdâ'nın şöyle dediğini işittim: Resulullah (s.a.v.):
“Lanet ediciler, kıyamet gününde şefaatçılar ve şahidler olamazlar” buyurdu. [781]
Açıklama:
Hadis, lanetçilerin kıyamet gününde şefaatlerinin kabul edilmeyeceğini haber vermektedir.
Şehadet kelimesine gelince, bazı alimlere göre lanetçinin kıyamet gününde şehadeti kabul edilmeyecektir.
Bazı alimlere göre de lanetçinin şehadeti dünyada kabul edilmez. Çünkü onlar, fasıklar zümresine girmektedirler.
2346- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.)'e:
“Ey Allah'ın resulü! Müşriklerin aleyhine beddua et!” denildi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.):
“Ben lanetçi olarak gönderilmedim. Ben ancak rahmet olarak gönderildim” buyurdu. [782]
Açıklama:
Lanet etmek, dua yoluyla birşeyin Allah'ın rahmetinden kovulmasını ve uzaklaştırılmasını istemektir. Belli bir şahsa bu manada kesin bir şekilde lanet etmek asla caiz değildir. Ancak Ebu Cehil gibi küfür üzere öldüğü kesin olarak bilinen kimselere lanet etmekte bir sakınca görülmemiştir. Dolayısıyla zina isnadından dolayı eşler arasında başvurulan lânetleşme olayında, lanetin yöneltildiği eş kesin bir şekilde belli olmadığından sözü geçen lanetleşmede bir sakınca bulunmadığı gibi, ölüp gitmiş olan bir kafir ya da bid'atçi için; “Eğer küfür üzerinde ya da bid'at üzerinde ölmüş ise Allah ona lanet etsin” demekte de bir sakınca görülmemiştir. Çünkü bu tür lanette bir kesinlik yoktur. Sadece bir şarta bağlılık vardır.
“Allah rüşvet verene de alana da lanet etsin” [783]
“Allah kendini kadınlara benzeten erkeklerle, erkeklere benzeten kadınlara lanet etsin” gibi bazı hadislerdeki lanet ise muayyen bir şahsa yöneltifmemiştir. Bilakis kimlikleri meçhul kimselere yöneltilmiş bir lanettir. Bu sebeple bu tür lanetlerde bir sakınca yoktur.
Ama müslümana yakışan, hiçbir kimseye lanet okümamaktır. Çünkü Cenab-ı Hak İbus dahil herhangi bir şeye lanet etmemizi bize vâcib kılmamıştır. Zira peygamber (s.a.v.):
“Mümin sövüp sayıcı lanet edici, hayasızca konuşucu ve edebsiz değildir.” [784]
Açıklama:
Lanet etmekle ilgili olarak 1463 nolu hadisin açıklamasına da bakabilirsiniz.
[779] Ebu Dâvud, Cihad 50, 2561; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/429, 431.
[780] Buhârî, Edebü'l-Müfred, 317; Ahmed b. Hanbeİ, Müsned, 2/337, 365.
[781] Buhârî, Edebü'l-Müfired, 316; Ebu Dâvud, Edep 45, 4907; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/448.
[782] Buhârî, Edebü'l-MÜfred, 321.
[783] Ebû Davud, Akdiye 4.
[784] Tirmizî birr 48; Ahmed b. Hanbel, I, 405, 416.