Eslemnur
Fri 4 March 2011, 06:11 pm GMT +0200
Müminlerin, -Ne Kadar Az Olursa Olsun-Hayra Teşvik Edilmeleri,
-Ne Kadar Az Olursa Olsun-Şerden Korkutulmaları
Dedi: Ona olan sevgilerine rağmen miskine, yetime ve esire yemek yedirirler (İnsan/8) buyruğu nazil olduğunda Müslümanlar, Allah için verdikleri az birşey sebebiyle ecir kazanmadıkları düşüncesiyle, kapılarına gelen yoksula bir hurma, bir ekmek parçası, bir ceviz ya da buna benzer bir şey vermeyi azımsıyor ve "Bu birşey değildir. Biz ancak sevdiğimiz şeyleri verecek olursak ecir kazanırız" diyerek onu geri çeviriyorlardı. Ayrıca bir yalandan, bir bakıştan, bir gıybetten ve benzeri şeylerden ötürü günah kazanmadıklarını düşünüyor, "Allah büyük günahlar sebebiyle cehennem ile tehdit etmiştir" diyorlardı. Bunun üzerine Yüce Allah onları ne kadar az olursa olsun —zira onun artma ihtimali vardır- hayır işlemeye teşvik etti:
Kim zerre {yani, en küçük karınca} kadar bir hayır işlerse, onu görecektir {yani, kitabında görecektir), kim de zerre {yani, en küçük karınca) kadar bir şer işlerse onu {kitabında} görecektir; {o halde hayrı izlenecek bir yol haline getirin}. (Zilzâl/7-8)
Dedi: İyi ya da kötü herkes için bir kötülüğe karşılık bir kötülük yazılır, fakat bir iyiliğe karşılık on iyilik yazılır. Kıyamet günü Yüce Allah mü'minin her iyiliğine on katı ile mükâfaat verecek, her iyiliği karşılığında on kötülüğünü de silecek; iyilikleri kötülüklerine zerre kadar ağır basarsa cennete girecektir. İşte Yüce Allah'ın, Kuşkusuz Allah zerre kadar zulmetmez. Bir kasene olursa {ve zerre kadar kötülüklerden fazla gelirse} onu kat kat arttırır ve lütfundan büyük bir mükâfaat verir (Nisâ/40) buyruğu bunu anlatmaktadır. Müşriğe gelince, (iyilikleri sebebiyle) onun da kıyamet günü azabı hafifletilir, fakat cehennemden çıkamaz. [279]
[279] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 297-298.