hafiza aise
Mon 29 November 2010, 10:55 am GMT +0200
Hayız Kanının Başlaması ve Kesilmesi:
1. Hayız Kanının Başlaması: Hayız görmenin mümkün olduğu zamanda, siyah renkli, koyu ve pis kokulu ilk kanın çıkmasıyla anlaşılır.
2. Hayız Kanının Kesilmesi: Hayzın bitmesidir. Bu, kanın, sarı ve bulanıklığın kesilmesiyle anlaşılır. Bu iki şekilde gerçekleşir;
a) Kuruluk: Rahîme konan hayız bezinin veya petin kuru çıkmasıdır.
b) Beyaz Kireç Gibi Lekesizlik: Hayzın kesilmesiyle birlikte rahimden çıkan beyaz sudur.
Aişe (radiyallahu anhâ)'nın mevlâsı/azatlısı anlatıyor; 'Hanımlar, Müminlerin annesi Aişe ye, hayız kanından sarılık bulunan durulmuş pamuk gönderir ve 'o halde iken namaz hakkında sorarlardı. Aişe (radiyallahu anhâ) onlara; 'hayız bezinizi kireç gibi lekesiz görünceye kadar acele etmeyiniz' derdi. Bu sözüyle hayızdan temizlenmeye kastederdi.[254]
Hayızdan Temizlendikten Sonra Görülen Sarılığın ve Bulanıklığın Hükmü:
Sarılık ve bulanıklık, kadının gördüğü akıntıdır. İrin gibi sarılık üzerine çıkmıştır. Hayız kanının kesilmesinden veya kuruluktan sonra görülen sarı veya bulanık akıntı hayız sayılmaz. Bu durumda kadın temizlenmiştir, namaz kılabilir, oruç tutabilir ve eşiyle ilişkiye girebilir. Ümmü Atiye (radiyallahu anhâ) anlatıyor; '(temizlendikten sonraki) bulanıklığı ve sarılığı hayızdan saymazdık.[255]
Hatırlatmalar:
1. Hayızdan kesildiğinde gusletmek İçin su bulamayan kadın, teyemmüm eder ve eşiyle ilişkide bulunur. Âlimlerin çoğu bu görüştedir. [256]
İmam Ebû Hanîfe'ye Söre, âdeti biten kadının, gusül abdesti almadan eşiyle cinsei ilişkide bulunması caizdir.[257]
2. Kanaması, normal adet süresinden daha fazla devam eden hanım ne yapmalıdır? örneğin genelde her ay altı gün hayız gören bir hanımın kanaması, yedi, sekiz veya on gün olursa ne yapmalıdır?
Bu haldeki bir hanım için, iki durumdan biri söz konusudur;
a) Hayız kanıyla, diğer kanları ayırt edebilecek durumdadır. Dolayısıyla bu kana bakar. Eğer, rengi, kokusu ve vasfı hayız kanı gibiyse, normal hayız günlerinde olduğu gibi namaz, oruç ve cinsel ilişkiden uzak durur. Çünkü daha önce de belirtildiği gibi- hayız süresiyle ilgili bir sınırlandırma yoktur. Şayet kanamasının, normal hayız kanından daha farklı olduğunu görürse, gusül abdesti alır ve namaz kılar.
b) Hayız kanıyla, diğer kanlan ayırt edemeyecek durumdadır. -Bu durum bazı hanımlarda bulunmaktadır-. Bu durumdaki hanımlar, temizleninceye kadar, namaz kılamaz, oruç tutamaz ve eşiyle cinsel ilişkide bulunamaz. Çünkü hayzın en fazla süresini sınırlayan bir nas yoktur.[258]
Hanefî mezhebine göre, en fazla hayız süresi on gün on gecedir. On günden fazla devam eden kanamalar 'özür kanı' hükmündedir. Bu durumda özür kanı hükümleri uygulanır.[259]
3. Normal hayız günlerinde, kanama iki gün olup, üçüncü gün kesiliyor, dördüncü günü tekrar başlıyor ve bu şekilde devam ediyorsa ne yapmalıdır?
Doğrusu, bilinen hayız günlerinde kanamanın kesilmesi de hayızdan sayılır. Burada dikkate alınacak husus, temizlik alâmetinin görülmesidir. Temizlik alameti, hanımlar tarafından bilinen 'kireç gibi lekesizlik' halidir.[260]
4. Hamile Hanımlar Hayız Olur mu? Bu konuda âlimler İki farklı görüş belirtmişlerdir. Bunlar;
a) Alimlerin çoğunluğu, 'hamile kadın hayız olmaz' demişlerdir. Bu görüşlerine Ebû Saîd el-Hudrî radiyallahu anh'ın rivayet ettiği hadisi delil göstermişlerdir.
Ebû Said el-Hudrî radiyallahu anh'den merfu' olarak rivayet olunduğuna göre, Rasûlullah (saliallâhu aleyhi ve sellem) 'Evtas esirleri7 hakkında şöyle buyurmuştur: 'Hamile (olarak esir düşen) kadınlarla,[261] doğum yapıncaya kadar cinsel ilişkide bulunulmaz. Hamile olmayan kadınla da bir defa hayız görünceye kadar cinsel ilişkide bulunulmaz.[262]
Âlimler, 'erkeklerin, hayız gören hanımlarla cinsel ilişkide bulunmamaları, rahimierinin temizlenmesi içindir. Şayet hamile hanımlar hayız görseydi, hayızlı kadınla cinse! temastan uzak kalmak nasıl olabilirdi?' demişlerdir.
b) İmam Şâfî'nin de aralarında bulunduğu bazı âiimler ise, 'hamile hanımlar da, hayız görebilirler' demişlerdir.
Bu iki görüş arasında isabetli olan, asıl ve ağırlıkh genel kural olarak 'hamile hanımların hayız olmayacakları' görüşüdür. Fakat istisnaî bir durum olarak, kanaması olan hamile hanımlar, bu kanamaya bakarlar. Eğer hayız kanının rengini, kokusunu ve özelliklerini taşıyorsa; bu kanamayı hayız kanı olarak niteler ve namazı, orucu ve eşiyle ilişkiye girmeyi bırakırlar. Ancak bu hayız, iddet meselesinde hesaba alınmaz. Çünkü Yüce Allah; '...hamile hanımların iddeti, yüklerini bırakıncaya kadardır..[263]buyurmuştur. Hamile hanımlarda görülen kanama, hayız kanından farklılık arz ediyorsa ve hayız görme zamanında değilse, söz konusu kanama 'hayız kanı' sayılmaz ve itibara alınmaz. Bu isti-haze/özür kanı hükmündedir.
Hanefî mezhebine göre hamile hanımlarda görülen kanamalar, hangi vasıfta olursa olsun hayız kanı sayılmaz. Bu durumda İstihâze kanamaları' hükümleri uygulanır.[264]
[254] Mâlik, 59; Buhârî, tâ'lik yaparak rivayet etmiştir Feth, 1/420; Abdurrez-zâk, 1/302; senedinde zayıflık vardır. Ancak Dâremî'de şahid'İ vardır. 1/214; Beyhakî, 1/337. Böylelikle sahih derecesine ulaşmaktadır. -Allah en İyi bilendir-.
[255] Ebû Dâvûd, 307; Nesâî, 1/186; İbni Mâce, 647; vdğ. Hadiste parantez arasında zikredilen fazlalık, hadisin metnine ait değildir. Bilakis hadisin içeriğinden anlaşılan manadır. Bu fazlalık olmadığı halde İmam Buhâri rahimehullah bab/konu başlığı olarak zikretmiştir. 326.
[256] Mecmuu'İ-Fetâvâ, 1/625; e!-Muhallâ, 2/171; Şerhu Müslim, 1/593; Câ-miu Ahkâmı'n-Nisâ, 1/152.
[257] Bkz. Abdurrahmân el-Cezîrî, el-Mezâhibu'1-Erba'a, 1/134.
[258] 'Câmiu' Ahkâmı'n-Nisâ\ 1/215; İbni Useymin, 'Fetâuâ'l-Mer'e'.
[259] Bu konuda Hanefîler, Dârekutnî ve Taberânî'nİn rivayet ettiği Ebû Umâ-me hadisini; Ibn Adiy'in Muâz bin Cebel ve Enes bin Mâlik'ten; ibnu'l-Cevzî'nin Ebû Saîd el-Hudrî ve Âişe validemizden nakledilen hadisleri delil almışlardır. Bkz. Nasbu'r-Râye, 1/191; Fethu'i-Kadîr, 1/161. (Çev.)
[260] Fetâuâ'l-Mer'e', Derleyen, Muhammed el-Müsned, s. 26.
[261] Mücahitlere ganimet olarak dağıtıldıktan sonra, (çev.]
[262] Ebû Dâvûd, 2157; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 3/62; vdğ. Hadisin bütün rivayetleri 'hasen derecesindedir.
[263] Yani 'doğum yapmalanyla tamamlanır' (Çev.); Talak. 4.
[264] Bkz. El-Merginânî, el-Hıdâye, 186-189 (Çev.).
1. Hayız Kanının Başlaması: Hayız görmenin mümkün olduğu zamanda, siyah renkli, koyu ve pis kokulu ilk kanın çıkmasıyla anlaşılır.
2. Hayız Kanının Kesilmesi: Hayzın bitmesidir. Bu, kanın, sarı ve bulanıklığın kesilmesiyle anlaşılır. Bu iki şekilde gerçekleşir;
a) Kuruluk: Rahîme konan hayız bezinin veya petin kuru çıkmasıdır.
b) Beyaz Kireç Gibi Lekesizlik: Hayzın kesilmesiyle birlikte rahimden çıkan beyaz sudur.
Aişe (radiyallahu anhâ)'nın mevlâsı/azatlısı anlatıyor; 'Hanımlar, Müminlerin annesi Aişe ye, hayız kanından sarılık bulunan durulmuş pamuk gönderir ve 'o halde iken namaz hakkında sorarlardı. Aişe (radiyallahu anhâ) onlara; 'hayız bezinizi kireç gibi lekesiz görünceye kadar acele etmeyiniz' derdi. Bu sözüyle hayızdan temizlenmeye kastederdi.[254]
Hayızdan Temizlendikten Sonra Görülen Sarılığın ve Bulanıklığın Hükmü:
Sarılık ve bulanıklık, kadının gördüğü akıntıdır. İrin gibi sarılık üzerine çıkmıştır. Hayız kanının kesilmesinden veya kuruluktan sonra görülen sarı veya bulanık akıntı hayız sayılmaz. Bu durumda kadın temizlenmiştir, namaz kılabilir, oruç tutabilir ve eşiyle ilişkiye girebilir. Ümmü Atiye (radiyallahu anhâ) anlatıyor; '(temizlendikten sonraki) bulanıklığı ve sarılığı hayızdan saymazdık.[255]
Hatırlatmalar:
1. Hayızdan kesildiğinde gusletmek İçin su bulamayan kadın, teyemmüm eder ve eşiyle ilişkide bulunur. Âlimlerin çoğu bu görüştedir. [256]
İmam Ebû Hanîfe'ye Söre, âdeti biten kadının, gusül abdesti almadan eşiyle cinsei ilişkide bulunması caizdir.[257]
2. Kanaması, normal adet süresinden daha fazla devam eden hanım ne yapmalıdır? örneğin genelde her ay altı gün hayız gören bir hanımın kanaması, yedi, sekiz veya on gün olursa ne yapmalıdır?
Bu haldeki bir hanım için, iki durumdan biri söz konusudur;
a) Hayız kanıyla, diğer kanları ayırt edebilecek durumdadır. Dolayısıyla bu kana bakar. Eğer, rengi, kokusu ve vasfı hayız kanı gibiyse, normal hayız günlerinde olduğu gibi namaz, oruç ve cinsel ilişkiden uzak durur. Çünkü daha önce de belirtildiği gibi- hayız süresiyle ilgili bir sınırlandırma yoktur. Şayet kanamasının, normal hayız kanından daha farklı olduğunu görürse, gusül abdesti alır ve namaz kılar.
b) Hayız kanıyla, diğer kanlan ayırt edemeyecek durumdadır. -Bu durum bazı hanımlarda bulunmaktadır-. Bu durumdaki hanımlar, temizleninceye kadar, namaz kılamaz, oruç tutamaz ve eşiyle cinsel ilişkide bulunamaz. Çünkü hayzın en fazla süresini sınırlayan bir nas yoktur.[258]
Hanefî mezhebine göre, en fazla hayız süresi on gün on gecedir. On günden fazla devam eden kanamalar 'özür kanı' hükmündedir. Bu durumda özür kanı hükümleri uygulanır.[259]
3. Normal hayız günlerinde, kanama iki gün olup, üçüncü gün kesiliyor, dördüncü günü tekrar başlıyor ve bu şekilde devam ediyorsa ne yapmalıdır?
Doğrusu, bilinen hayız günlerinde kanamanın kesilmesi de hayızdan sayılır. Burada dikkate alınacak husus, temizlik alâmetinin görülmesidir. Temizlik alameti, hanımlar tarafından bilinen 'kireç gibi lekesizlik' halidir.[260]
4. Hamile Hanımlar Hayız Olur mu? Bu konuda âlimler İki farklı görüş belirtmişlerdir. Bunlar;
a) Alimlerin çoğunluğu, 'hamile kadın hayız olmaz' demişlerdir. Bu görüşlerine Ebû Saîd el-Hudrî radiyallahu anh'ın rivayet ettiği hadisi delil göstermişlerdir.
Ebû Said el-Hudrî radiyallahu anh'den merfu' olarak rivayet olunduğuna göre, Rasûlullah (saliallâhu aleyhi ve sellem) 'Evtas esirleri7 hakkında şöyle buyurmuştur: 'Hamile (olarak esir düşen) kadınlarla,[261] doğum yapıncaya kadar cinsel ilişkide bulunulmaz. Hamile olmayan kadınla da bir defa hayız görünceye kadar cinsel ilişkide bulunulmaz.[262]
Âlimler, 'erkeklerin, hayız gören hanımlarla cinsel ilişkide bulunmamaları, rahimierinin temizlenmesi içindir. Şayet hamile hanımlar hayız görseydi, hayızlı kadınla cinse! temastan uzak kalmak nasıl olabilirdi?' demişlerdir.
b) İmam Şâfî'nin de aralarında bulunduğu bazı âiimler ise, 'hamile hanımlar da, hayız görebilirler' demişlerdir.
Bu iki görüş arasında isabetli olan, asıl ve ağırlıkh genel kural olarak 'hamile hanımların hayız olmayacakları' görüşüdür. Fakat istisnaî bir durum olarak, kanaması olan hamile hanımlar, bu kanamaya bakarlar. Eğer hayız kanının rengini, kokusunu ve özelliklerini taşıyorsa; bu kanamayı hayız kanı olarak niteler ve namazı, orucu ve eşiyle ilişkiye girmeyi bırakırlar. Ancak bu hayız, iddet meselesinde hesaba alınmaz. Çünkü Yüce Allah; '...hamile hanımların iddeti, yüklerini bırakıncaya kadardır..[263]buyurmuştur. Hamile hanımlarda görülen kanama, hayız kanından farklılık arz ediyorsa ve hayız görme zamanında değilse, söz konusu kanama 'hayız kanı' sayılmaz ve itibara alınmaz. Bu isti-haze/özür kanı hükmündedir.
Hanefî mezhebine göre hamile hanımlarda görülen kanamalar, hangi vasıfta olursa olsun hayız kanı sayılmaz. Bu durumda İstihâze kanamaları' hükümleri uygulanır.[264]
[254] Mâlik, 59; Buhârî, tâ'lik yaparak rivayet etmiştir Feth, 1/420; Abdurrez-zâk, 1/302; senedinde zayıflık vardır. Ancak Dâremî'de şahid'İ vardır. 1/214; Beyhakî, 1/337. Böylelikle sahih derecesine ulaşmaktadır. -Allah en İyi bilendir-.
[255] Ebû Dâvûd, 307; Nesâî, 1/186; İbni Mâce, 647; vdğ. Hadiste parantez arasında zikredilen fazlalık, hadisin metnine ait değildir. Bilakis hadisin içeriğinden anlaşılan manadır. Bu fazlalık olmadığı halde İmam Buhâri rahimehullah bab/konu başlığı olarak zikretmiştir. 326.
[256] Mecmuu'İ-Fetâvâ, 1/625; e!-Muhallâ, 2/171; Şerhu Müslim, 1/593; Câ-miu Ahkâmı'n-Nisâ, 1/152.
[257] Bkz. Abdurrahmân el-Cezîrî, el-Mezâhibu'1-Erba'a, 1/134.
[258] 'Câmiu' Ahkâmı'n-Nisâ\ 1/215; İbni Useymin, 'Fetâuâ'l-Mer'e'.
[259] Bu konuda Hanefîler, Dârekutnî ve Taberânî'nİn rivayet ettiği Ebû Umâ-me hadisini; Ibn Adiy'in Muâz bin Cebel ve Enes bin Mâlik'ten; ibnu'l-Cevzî'nin Ebû Saîd el-Hudrî ve Âişe validemizden nakledilen hadisleri delil almışlardır. Bkz. Nasbu'r-Râye, 1/191; Fethu'i-Kadîr, 1/161. (Çev.)
[260] Fetâuâ'l-Mer'e', Derleyen, Muhammed el-Müsned, s. 26.
[261] Mücahitlere ganimet olarak dağıtıldıktan sonra, (çev.]
[262] Ebû Dâvûd, 2157; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 3/62; vdğ. Hadisin bütün rivayetleri 'hasen derecesindedir.
[263] Yani 'doğum yapmalanyla tamamlanır' (Çev.); Talak. 4.
[264] Bkz. El-Merginânî, el-Hıdâye, 186-189 (Çev.).