- Hayatın İlk Adımları

Adsense kodları


Hayatın İlk Adımları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Fri 24 August 2012, 10:25 am GMT +0200
Hayatın İlk Adımları

Çocuğun saçları ilk defa traş edildiği veya kesildiği zaman, kesilen saçların ağırlığınca gümüş veya tutarı kadar para fakirlere dağıtı­lır. Ayrıca, imkânlar elveriyorsa bir koyun veya keçi kurban edilir ve fakirlere ve dostlasamına kadar orada kalınır. Üç Şeytan taşla­ma yeri vardır: 10'unda sadece birincisi yedi defa taşlanır, diğer günler daima yedi taşla olmak üzere üçünden biri taşlanır. Minâ'daki bu ikamet sırasında, sadece Kabe'yi tavaf et­mek ve Safa ile Merve tepeleri arasında koş­mak için Mekke'ye kısa bir ziyaret yapılır, ar­dından Minâ'ya geri dönülür. Kabe'ye tavaf sırasında ve Safa ile Merve arasındaki koşu sırasında söylenecek dualar ayrı ayrıdır (Ay­rıntılar için "Hac Rehberleri" veya "İlmihal" kitaplarına bakınız). İhrama girdikten başla­yarak ihrâm'dan çıkıncaya kadar, özellikle de her namazdan sonra telbiye (Allah'ın çağrısı­na cevap) tekrarlanır: Lebbeyk Aliahümme lebbeyk. Lebbeyke lâşerike leke lebbeyk. Inne'l-hamde ve'n-ni'mete leke ve'l-mülke la şerike lek! "Emrine itaat ederim Allah'ım, emrine itaat ederim! Senin eşin-ortağın yok­tur; emrine itaat ederim! Hamd sanadır, nîmet senindir, mülk de senin. Senin eşin yoktur, şerîkin yoktur!"

Umre'de ne Minâ, ne Arafat, ne de Müzdelife ziyaret edilir. O yüzden Şeytan taşlama da yapılmaz. Yalnızca ihrâmlı olarak Kabe tavaf edilir ve Safa ve Merve arasında koşu yapılır. Yabancı, Mekke'nin harem bölgesi sınırlan dışında ihrama girer. Şehrin sakinleri umre yapabilir ve ihrama girmek için onlar da kutszal bölgenin dışına çıkmak ve orada ihrama girmek zorundadırlar. Daha sonra şehre döner ve gerekli ibadetleri yerine geti­rirler.

Zekât ziraat, ticaret, maden işletmesi, kamu otlaklarında otlayan davar, sığır veya deve sürüleri ile tasarruflar üzerinden alınan bir vergidir. Tasarruflar üzerindeki vergi günü­müzde, yalnızca gayrimüslim ülkelerde değil, Müslüman ülkelerde de Müslüman ferdin vicdanına bırakılmıştır. Diğer şıkların ise mahallî hükümetler tarafından zekât takibi yapılır. Eğer bir kimse belli bir miktar tasar­ruf eder (Hz. Peygamber zamanında en az 200 dirhem gümüş ve gümüş para biriktirmiş olması esas alınıyordu. Bu miktar günümüzde yaklaşık 90 gram altın olarak düşünülmel tedir) ve bu miktar onun elinde bütün bir ser durur ise, bunun yüzde iki buçuğunu zek' olarak ödemesi gerekir. Şayet borçlan vars; tasarrufundan bunlar düşülerek zekât verili Zekât doğrudan doğruya fakirlere dağıtıh Eğer fakirleri koruyan mahallî müesseselt varsa, bu dağıtım, onların vasıtasıyla da oh bilir. Kur'ân'a göre zekâttan yararlanaca olan kimseler şunlardır: "Zekât, Allah tara fından bir farz olarak ancak, fakirlere, yol sullara, zekât toplama görevlilerine, kalpleı İslâm'a ısındırılmak istenenlere, kendini efer dişinden satın alıp hürriyetine kavuşma duru munda olan kölelere, borcunu karşılayaca durumda olmayan borçlulara, Allah yolund cihad edenlere ve bir de çaresiz kalmış yolcu ya.mahsustur." (9: 60). Yıllık zekât tutan yu kanda sayılan kategorilerde kinden bir tekin veya birçoğuna verilebilir.

Bir başka vergi, yıllık iki bayramla ilgilimi Nitekim, oruç ayı sonunda yetişkin bir kişi) bir gün doyurmaya yetecek bir meblağ bir fa kire verilir. Mekke'ye yapılan hac ile aynı za mana rastlayan ikinci bayramda ise imkânları elverişli olan kimseler kurban ke serler ve etinin bir kısmını yoksullara dağıtır lar. Bir kısmını da aile fertleri ve misafirle tarafından tüketilmek üzere alıkoyarlar.

Para meselelerine gelince, hatırlatmalıyız k bir Müslüman faize dayalı alışveriş işlemleri ne, talih oyunlarına, piyangolara ve benzer diğer şeylere katılamaz. Kimse gönül nzasıy la faiz ödemez! O yüzden borç vermeleri faiz almaktan kaçınılmalıdır. Yatırılan para lara banka tarafından verilen faiz karmaşıl bir şeydir ve her bankanın yönetim mekanız masına bağlıdır. Eğer banka faizci ise, ka zançlarından elde edilen kâr da gayrimeşri olacaktır. Fakat bazı ülkelerde başka türlü yani faizsiz banka bulunmayabilir ve böyles bankalara yatırılmış paralardan faiz almama İslâm davası aleyhinde sonuçlar doğurabilir Meselâ alınmayan bu faizleri küfür işlerin* veya İslâm düşmanı faaliyetlere yatırabilir göyle durumlarda, yatırılan paranın faizini almak, fakat bunları kendi yararına değil de, hayır işlerine sarfetmek yerinde olur.

pevlet veya kamu şirketleriyle yapılmış si­gortalar ile karşılıklı yardımlaşma yoluyla gerçekleştirilen sigortalar meşrudur. Kapita­list sistemin sigortalan ise gayrimeşrûdur.