- Hayatın içinden Ücret

Adsense kodları


Hayatın içinden Ücret

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
SevD@_GüLü
Wed 4 April 2012, 06:06 pm GMT +0200
               Hayatın içinden Ücret

Soğuk bir kış gecesinde eve dönerken, kaldırımın ortalık yerinde duran genç bir adama rastladım. Derin derin soluk alıyor ve düşmemek için yanındaki elektrik direğine sarılıyordu.

Bir vitrine bakıyormuş gibi yaparak göz ucuyla onu seyrettim. Otuzbeş-kırk yaşlarında olmalıydı ve üstü başı da bir sarhoştan beklenmeyecek kadar temizdi. Yanından geçenlerden bazıları yüksek sesle konuşarak içki içmenin kötülüğünden bahsediyor, bazıları da sadece alaylı gülüşmelerle yetiniyorlardı.

Yolun boşalmasını kolladıktan sonra yavaşça yanına sokularak;

- İyi misiniz? diye sordum. Bir ihtiyacınız var mı?

Zorlukla aralayabildiği dudaklarından iniltiye benzeyen tek bir kelime çıkabildi:

- Hastayım...

Düşmemesi için bir kolumu beline dolayarak taksi beklemeye koyuldum. Akşam vakitlerinde kesilen kar yağışı tekrar başlamış, yavaş yavaş beyazlanmaya başlayan yollarda birbiriyle yarışan sokak köpeklerinin dışında bir hayat emaresi kalmamıştı.

Geceyarısını geçtiğimiz için araba bulmaktan ümidimi kestiğim sırada, yanımda bir taksi duruverdi. Şoföre durumu anlatarak acele etmemiz gerektiğini söyledim. Hastamızı zor da olsa arka koltuğa yatırarak hastahanenin yolunu tuttuk ve verilen serum tamamlanana kadar iki saate yakın bir süre başucunda bekledik.

Nöbetçi doktor, hastayı en azından donmaktan kurtardığımızı ifade ediyor, kendine gelmekte olan genç adam ise henüz konuşamadığı için, sadece gözlerimizin içine bakıp gülümsemekle yetiniyordu. Daha sonra onu şoförle birlikte tekrar arabaya bindirip evine götürdük.

Hastamızın eşi, onun sık sık şeker komasına girdiğini bildiginden müthiş bir paniğe kapılmış ve 7-8 yaşlarındaki yavrusunu da alıp sokağa fırlamıştı. Bizi görünce koşarak yanımıza geldiler ve büyük bir sevinçle kucaklaştılar.
Saatler süren yorgunluğumuz bir anda koybolmuş, bize nasıl teşekkür edeceğini şaşıran o ailenin mutluluğu karşısında gözlerimiz dolu dolu olmuştu.

Ellerimize sarılarak bizi uğurladıklarında, şoföre borcumun ne kadar olduğunu sordum.

Bana farkettirmeden gözyaşlarını silmeye çalışırken;

- Borçlu değil alacaklısın dostum, dedi. Böyle bir iyiliğe beni de ortak etmekle borcunu zaten ödemiştin. Ama belki de yirmi yıldır ağlamayı unutan bir adama bu güzel duyguyu hatırlattığın için alacaklı duruma düştün.

O mert adamla kucaklaşıp helâllaşırken, artık gecenin ayazını bile duymuyor ve evime yürüyerek gitmek istiyordum.
Karla kaplanmış yolumun üzerinde yardımımı bekleyen bir başka insan daha bulabilir miydim acaba?

[/color

Cüneyt SUAVi


saniyenur
Wed 4 April 2012, 07:37 pm GMT +0200
Unuttuk..Kendimizi düşünmekten başkalarını düşünmeyi unuttuk, kim bilir hangi köşe başında kaç yardım bekleyen insanı görmemezliktan geldik..

buzdağı
Mon 16 April 2012, 04:48 pm GMT +0200
Artık sadece kendimizi düşünüyoruz bencillik yapıyoruz.

hafiza aise
Sat 5 January 2013, 02:27 pm GMT +0200
Derinden etkileyen ,bu tür hikaylerlerin arttığı bir günde yaşıyoruz maalesef. Yazık bize. Efendimiz bize böyle mi öğretti. Biz kimden öğrendik bu davranışları.

Kevšer
Sun 4 October 2015, 11:38 pm GMT +0200
  Esslâmü Aleyküm. Paylaşım için Rabbim Razı olsun kardeşim. Nefslerimizi terbiye ettikçe bencillik duygusundan kurtulabiliriz oda ancak samimi bir şekilde kalbimizin Allah demesi ve Peygamberimizin sünnetlerine uyarak mümkün olur inşaAllah. .

melda 6D
Mon 5 October 2015, 11:37 am GMT +0200
Selamün aleyküm. Allah c.c razı olsun bu güzel paylaşım için. Rabbim bu güzel duyguları eksik etmesin. Tü hastalara şifa versin.