- Hayat Anlayışı

Adsense kodları


Hayat Anlayışı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Sat 25 August 2012, 11:04 am GMT +0200
Hayat Anlayışı

Hz. Muhammed'in insanoğlunun yeryü­zündeki gayesi ile ilgili anlayışı pratik amel ve işleri temel almaktadır. Hz. Muhammed'in hayat anlayışında salt teorisyenlere ve idealist ahlâkçılara yer yoktur. Çünkü insanın yeryüzündeki başarısı onun pratik çabalarına ve çalışmalarına bağlıdır: "Hanginizin daha güzel davranacağını denemek için, Ölümü ve hayatı yaratan O'dur..." (67: 2). Bu âyet insa­nın yaratılış gayesini açıkça ifade etmektedir: İnsanoğlu dünya hayatında kendisine verilen nimet ve imkânlardan yararlanmalı ve iyi amelleri sayesinde İlahi Vahyin rehberliği al­tında daha yüksek ve yüce mevkilere ulaşma­lıdır.

En'am sûresinde, şöyle buyurulmaktadır: "Verdikleriyle denemek için sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve kiminizi kiminize derece­lerle üstün yapan O'dur..." (6: 165). Aynı şey Enbiya sûresinde bir başka şekilde ifade edil­miştir: "Her can ölümü tadacaktır. Bir imti­han olarak size iyilik ve kötülük veririz. So­nunda Bize dönersiniz." (21: 35). Diğer bir ifadeyle, felâketler (veya zor zamanlar) ve bolluk (veya iyi günler) Rabbimiz tarafından bizlerin O'na olan imanını denemek için ve­rilmektedir, insan sûresinde şu âyetler beyan edilmiştir: "Biz insanı katışık bir nutfeden ya-ratmışızdır, onu deneriz; bu yüzden onun gör­mesini ve işitmesini sağlamışızdır. Şüphesiz ona yol gösterdik; buna kimi şükreder, kimi de nankörlük." (76: 2-3).

İnsanın yaratılışının bütün felsefesi onun yer­yüzünde nasıl davranacağını göstermektedir: Acaba o İlâhî Rehberliği reddederek hayatın yanlış mecralarına mı dalacak; yoksa, onu ka­bul ederek işlediği iyi ameller vasıtasıyla yüksek insanlık seviyesine mi erişecek. Böy­lece İslâm'ın hayat anlayışı fiil ve iş dolu bir hayatı öngörmektedir; soyut düşünceyi değil.


 Hz. Muhammed'in insanoğlunun yeryü­zündeki gayesi ile ilgili anlayışı pratik amel ve işleri temel almaktadır. Hz. Muhammed'in hayat anlayışında salt teorisyenlere ve idealist ahlâkçılara yer yoktur. Çünkü insanın yeryüzündeki başarısı onun pratik çabalarına ve çalışmalarına bağlıdır: "Hanginizin daha güzel davranacağını denemek için, Ölümü ve hayatı yaratan O'dur..." (67: 2). Bu âyet insa­nın yaratılış gayesini açıkça ifade etmektedir: İnsanoğlu dünya hayatında kendisine verilen nimet ve imkânlardan yararlanmalı ve iyi amelleri sayesinde İlahi Vahyin rehberliği al­tında daha yüksek ve yüce mevkilere ulaşma­lıdır.

En'am sûresinde, şöyle buyurulmaktadır: "Verdikleriyle denemek için sizi yeryüzünün halifeleri kılan ve kiminizi kiminize derece­lerle üstün yapan O'dur..." (6: 165). Aynı şey Enbiya sûresinde bir başka şekilde ifade edil­miştir: "Her can ölümü tadacaktır. Bir imti­han olarak size iyilik ve kötülük veririz. So­nunda Bize dönersiniz." (21: 35). Diğer bir ifadeyle, felâketler (veya zor zamanlar) ve bolluk (veya iyi günler) Rabbimiz tarafından bizlerin O'na olan imanını denemek için ve­rilmektedir, insan sûresinde şu âyetler beyan edilmiştir: "Biz insanı katışık bir nutfeden ya-ratmışızdır, onu deneriz; bu yüzden onun gör­mesini ve işitmesini sağlamışızdır. Şüphesiz ona yol gösterdik; buna kimi şükreder, kimi de nankörlük." (76: 2-3).

İnsanın yaratılışının bütün felsefesi onun yer­yüzünde nasıl davranacağını göstermektedir: Acaba o İlâhî Rehberliği reddederek hayatın yanlış mecralarına mı dalacak; yoksa, onu ka­bul ederek işlediği iyi ameller vasıtasıyla yüksek insanlık seviyesine mi erişecek. Böy­lece İslâm'ın hayat anlayışı fiil ve iş dolu bir hayatı öngörmektedir; soyut düşünceyi değil.