sumeyye
Sat 27 March 2010, 11:36 am GMT +0200
Hayâ ve Peygamberimiz Aleyhisselamın İnsanların En Hayâlısı Oluşu
Haya; genellikle utanmak dem ektir. [84]
Haya, isyan ehli için de, itaat ehli için de yararlı olan fıtrî birhaslettir. [85]
Kadınlar, aşırı şehvetlerini üstün derecedeki haya ile kınp, bu hususta erkeklere kat kat üstünlük sağlarlar. [86]
Haya; hoşa gitmemesi me´mul olan veya geri bırakılması işlenmesinden daha uygun bulunan birşeyin işlenmesi sırasında insanın yüzünde beliren ince kızarma halidir. [87]
Haya; nefsin kıskanılacak birşeyden dürülüp tor top olması, sıkılması, ayıplanmak, kınanmak korkusundan onu bırakmasıdır.
Bu da iki kısım olup; birincisi, nefsânî, yani Yüce Allah´ın herkeste yaratmış olduğu fıtrî hayâdır-insanlar arasında edeb ve avret mahallini açmaktan ve cinsel ilişkilerden utanmak, sıkılmak gibi.
Diğeri de imanî hayadır ki, mâsiyetve günah olan kötü işlerden mü´mini alıkoyar. [88]
Hayanın, yerine göre, değişik biçimleri vardır. Meselâ, işlenen kabahatten dolayı hayâ-Âdem Aleyhisselamınkı gibi.
Yüce Allah ona "Bizden kaçıyor musun?" diye sorduğu zaman, Âdem Aleyhisselam "Hayır, kaçmıy orum! Fakat Senden haya ediyorum" demiştir. [89]
[84] Ffruzâbâdf, Kâm ûs, c. 4, s. 323.
[85] Haris el-Muhâsibf, er-Riâye, s. 324-326.
[86] Hakfm-i Tirmizî, Nevâdiru´l-usûl, c. 1, s. 360 .
[87] Kadı I yaz, Şifâ, c. 1.S.87.
[88] Seyyid Şerif, Ta´rifât, s. 65.
[89] Kuşeyrî, Risale, c. 2, s. 457.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 8/428.