- Hatim

Adsense kodları


Hatim

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
armi
Fri 19 February 2010, 08:59 pm GMT +0200
HATİM




Mühürlemek, sona erdirmek ve bitirmek. Istılahta; Kur´ân-ı Kerim´i başından sonuna kadar okuyup bitirmeye hatim denmektedir. Bir kimsenin Kur´ân-ı Kerîm´i hatmetmesi demek, Kur´ân´daki 114 surenin tamamını okuyup bitirmesi demektir. Hatim, Kur´ân´ı yüzünden okumak suretiyle yapılabileceği gibi, ezberden okumakla da yapılabilir.

Kur´ân-ı Kerîm´i okumanın fazîletine dair Hz. Peygamber´den pek çok hadis nakledilmiştir: "Ümmetimin ibadetinin en faziletlisi, Kur´ân okumaktır" (Suyûtî, Câmiu´s-Sağîr,, I, 51), "Evlerinizi namaz kılmakla ve Kur´an okumakla nurlandırınız" (Suyûtî, Camiu´s-Sağîr, II, 188).

Bunlardan başka olarak, Kur´ân okunan yere melekler, rahmet ve huzurun indiği, Kur´ân okuyanın misk kabına benzediği, Kur´ân okumanın gıpta edilecek bir durum olduğu, Kur´ân´ı ezberleyenlerin toplumun en şereflileri olduğu sözkonusu hadislerde anlatılan hususlardır. Bu nedenle sahabe Kur´ân okumaya büyük önem vermişler ve sabah evden çıkmadan önce bir miktar Kur´ân okumaya büyük önem vermişler ve sabah evden çıkmadan önce bir miktar Kur´ân okumayı alışkanlık haline getirmişlerdi.

Hatmin faziletleri hakkında da Hz. Peygamber´den birtakım hadisler nakledilmiştir. Ebû Hüreyre´den nakledilen bir hadiste, bir adamın kalkıp, ey Allah´ın Rasûlü, hangi amel daha faziletlidir veya hangi amel Allah´a daha sevimlidir, diye sorduğu, Hz. Peygamber´in de: "Konup göçendir ki, Kur´ân sâhibi (hâfız) Kur´an´a evvelinden başlar, sonuna kadar okur, sonundan başlar, evveline döner ve hatmeder. Böylece o, her zaman konup göçer" buyurduğu anlatılmaktadır (Hâkim, Müstedrek, I, 562). Enes b. Mâlik´ten rivayet edilen bir hadiste de Hz. Peygamber: "Âmellerin en hayırlısı,-Kur´an okumaya başlamak ve hatmetmektir" buyurmuşlardır (Kurtubî, Tezkâr, 127). Onun için müslümanlar, sahabe döneminden bu yana hatim indirmeyi, yani Kur´ân´ı baştan sona kadar okumayı bir alışkanlık haline getirmişlerdi. Nitekim "arza" olayı da bu geleneğin dînî dayanağını oluşturmaktadır.

Burada önemli olan diğer bir nokta da, Kur´ân-ı Kerîm´in yüce manalarını ve ondaki hikmetleri düşünerek okumaya çalışmaktır. Kur´ân okuyan kişinin dili lafızlarla meşgul olurken, kalbi de o lafızların manalarını düşünmekle meşgul olmalıdır. İbn Abbâs şu sözleriyle bu konunun önemini dile getirmiştir: "Âğır ağır, manasını düşünerek yalnız sure okumayı, tamamını okumaktan daha çok severim" (Ebû Şâme, el-Mürşidü´l-Veciz,197).

Kur´ân okuyan kişi, rahmetle ilgili bir ayet okuduğunda gönlü mesrur olur ve Allah´ın kendisine de o rahmeti vermesi için dua eder. Bir azab âyeti okuduğunda da durur. O âyetin mânâsı üzerinde düşünür, o âyet kafirlerle ilgili ise, kendisinin iman üzere olduğunu itiraf eder ve "Allah´a inandık, sadece O´na" der, sonra da kendisini Cehennem azabından koruması için Allah´a dua eder (Zerkeşî, el-Burhân, I, 450). Kur´ân tilaveti böylece canlılık kazanır, okuyucu dâima Kur´ân´ın kendisine hitap ettiğinin bilincinde olur.