Hadice
Sun 5 June 2011, 03:12 pm GMT +0200
3. Hatîb el-Bağdâdi ve el-Kifâye fî ilmi'r-rivâye'si.
Sırf ilme vakfedilmiş bir hayatın sahibi olan Ebû Bekr Ahmed b.Ali b. Sabit b. Ahmet El-Hatîb el-Bağdâdî (392/1002)'de doğmuş, babasından ve çevredeki ulemâdan dini ilimleri, hadis, kıraat ve fikıh tahsil etmiştir. Çok çeşitli şehirlere ilim yolculukları yapmış, ilim merkezlerini ziyaret etmiştir. İlmî ihtiras ve hassasiyeti kendisini, değişik kaynakların tenkidlerine maruz bırakmıştır. Ancak O, gerek iîmî, gerek siyâsî olaylarda doğru olduğuna inandığı şekilde hareket etmekten çekinmemiştir.
Hatib daha çok hadis ve tarih sahasında verdiği eserleriyle ün yapmıştır. 4500 hadis ihtiva eden Tarihu Bağdâd'ım istisna edersek, hemen bütün eserleri badis ilminin muhtelif şubelerine dâir kıymetli tetkiklerdir. Bunlar arasında el-Kifâye fi ilmi'r-rivâye, özellikle hadis Usûlü konularını, er-Râmehurmüzî gibi "bab" başlıkları altında ve tabiî senedli rivayetler ile işlediği önemli bir eseridir.
Kendisinden sonraki âlimlerin müracaat kaynağı olan el-Hatib, el-Kifâ-ye'de ilk bab olarak "Allah'ın kitabının hükmü ile Rasûlullah'ın sünnetinin hükmünün mükellefiyet gerektirmekteki denkliğT'ni ele almıştır. Sünnetin ki-tab karşısındaki durumu, haberlerin çeşitleri, haber- i vâhid'in tetkiki gibi ciddî konulara yer verdiği kitabında ravî, rivayet, cerh-ta'dil gibi hadis usûlünün temel meselelerine temas ettikten sonra nassların tearuzu ve tercih konularıyla eserini bitirmiştir.
Açık bir gerçektir ki, Hatîb, el-Hakim'in Ma'rifetu uîûmi'l-hadîs'inin hemen hemen iki misli bir hacme sahip olan el-Kifâye'de, usûl konularını daha teknik ve daha geniş olarak incelemiştir.
Gerek el-Kifâye, Takyıdu'1-ilm, Şerefu ashâbi'l-hadîs, el-Câmi' ahlâki'r-râvi ve adâbi's-sâmi, er-Rihle fî talebi'l-hadîs ve bazı risaleleri[589] gibi neşredilmiş olan eserleriyle kendisinden sonra gelecek ilim erbabına gerçekten müstağni kalamayacakları kıymetli eserler bırakmıştır. Zaten o, mütekaddimû-nun sonuncusudur. Kendisinden önceki neşriyatın özünü onun eserlerinde bulmak mümkündür.
Mütekaddimûn'a ait bu üç usûl eseri bir arada mütalaa edildiği zaman usûl konularını büyük ölçüde işlemiş oldukları görülür. Bundan sonraki dönemde kaleme alınacak usûl edebiyatı, pek tabiî olarak, bu üç eserden oldukça faydalanacaktır.[590]
[589] Kifâye, Haydarabad'da 1357'de; Takyidu'I-ilm, Dimeşk'de, 1949'da; Şerefu ashabı'I-hadis, Ankara'da 1971'de , er-Rihle ise, Lübnan'da 1975'te basılmıştır. Bazı risaleleri de Medine'de 1969'da basılmış bulunmaktadır.
[590] Doç. Dr. İsmail Lütfi Çakar, Hadis Edebiyâtı, İfav Yayınları: 179-180.