neslinur
Wed 14 July 2010, 12:14 pm GMT +0200
Hatîb b. Ebî BelteaveSâre Olayı:
Savaş şartlarında belki en büyük kötülük düşmana bilgi vermektir. Rasûlullah böylesine ağır bir suçu işleyen kişiyi bile affetmiştir. Bu konuda şöyle ilginç bir olay vardır:
Hatib b. Ebî Beltea, Mekke fethi için Medine'de Müslümanların yaptığı hazırlığı Mekke'de bulunan akrabalarına haber vermek istemiş, bunun için de bir kadını kullanmıştı. Hz. Peygamber, Zübeyr, Mikdâd ve Hz. Ali'yi gönderdi. Bu şahıslar gidip kadını yakaladılar ve saç örgüsü içerisinde saklamış olduğu mektubu alarak getirdiler. Hâtib b. Ebî Beltea'nın Mekke Fethiyle ilgili mektubunu, saçlarının arasına saklayarak Mekke'ye götürürken yakalanan Sâre isimli bu kadın af dışı tutulmuştur.
Mektup, Rasûlullah'ın savaş hazırlığım Mekkelilere haber veriyordu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) Hâtib'İ çağırarak: "Ey Hâtib! Bu ne iştir?" diye sordu. Hâtib: "Ey Allah'ın Rasûlü, bana kızma konusunda acele davranma. Ben Ku-reyş'e dışarıdan katılan bir adamım. Ben onlardan değilim. Senin yanındaki muhacirlerin (Mekke'de) akrabaları bulunmaktadır. Oradaki mallarını ve ailelerini korurlar. Ben; ise hiç kimsem yoktur. Nesep yönünden olan bu boşluğu Mekke-liler arasında minnettarlık kazanarak doldurmak \ 'tu suretle ailemi himaye etmek istedim. Yoksa dinimden dönmüş olduğum için işlemedim. Hâtib'in bu savunmasından sonra Rasûlullah onu affetti. Fakat öfkesi bir türlü ge; -ven Hz. Ömer: "Yâ Rasûlallah! Beni bırak da şu münafığın boynunu vurayım!" dedi. Ancak Hz. Peygamber (s.a.v.) onun Bedir savaşına katıldığını belirterek buna izin vermedi. [500]
Savaş şartlarında belki en büyük kötülük düşmana bilgi vermektir. Rasûlullah böylesine ağır bir suçu işleyen kişiyi bile affetmiştir. Bu konuda şöyle ilginç bir olay vardır:
Hatib b. Ebî Beltea, Mekke fethi için Medine'de Müslümanların yaptığı hazırlığı Mekke'de bulunan akrabalarına haber vermek istemiş, bunun için de bir kadını kullanmıştı. Hz. Peygamber, Zübeyr, Mikdâd ve Hz. Ali'yi gönderdi. Bu şahıslar gidip kadını yakaladılar ve saç örgüsü içerisinde saklamış olduğu mektubu alarak getirdiler. Hâtib b. Ebî Beltea'nın Mekke Fethiyle ilgili mektubunu, saçlarının arasına saklayarak Mekke'ye götürürken yakalanan Sâre isimli bu kadın af dışı tutulmuştur.
Mektup, Rasûlullah'ın savaş hazırlığım Mekkelilere haber veriyordu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) Hâtib'İ çağırarak: "Ey Hâtib! Bu ne iştir?" diye sordu. Hâtib: "Ey Allah'ın Rasûlü, bana kızma konusunda acele davranma. Ben Ku-reyş'e dışarıdan katılan bir adamım. Ben onlardan değilim. Senin yanındaki muhacirlerin (Mekke'de) akrabaları bulunmaktadır. Oradaki mallarını ve ailelerini korurlar. Ben; ise hiç kimsem yoktur. Nesep yönünden olan bu boşluğu Mekke-liler arasında minnettarlık kazanarak doldurmak \ 'tu suretle ailemi himaye etmek istedim. Yoksa dinimden dönmüş olduğum için işlemedim. Hâtib'in bu savunmasından sonra Rasûlullah onu affetti. Fakat öfkesi bir türlü ge; -ven Hz. Ömer: "Yâ Rasûlallah! Beni bırak da şu münafığın boynunu vurayım!" dedi. Ancak Hz. Peygamber (s.a.v.) onun Bedir savaşına katıldığını belirterek buna izin vermedi. [500]