- Hatâen Öldürülen Kimsenin Diyeti

Adsense kodları


Hatâen Öldürülen Kimsenin Diyeti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Eslemnur
Tue 8 March 2011, 12:56 am GMT +0200
Hatâen Öldürülen Kimsenin Diyeti



 Nisâ sûresinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

Bir mü'minin bir mü'mini öldürmesi -hatâen olması müstesna- olacak şey değildir {yani, mü'mini öldürmek mü'mine yakışmaz/uygun düşmez}. (Nisâ/92)

İbn Abbas b. Ebî Rebia, Âmir b. Lüey oğullarından Haris b. Yezid'i —ki o sırada müşrikti- öldürmek üzere ye­min etti. Fakat sonra Haris Müslüman oldu, Abbas ise onun Müslüman olduğunu bilmediği için Medine'de karşı­laştığında onu öldürdü.

Yüce Allah, bir mü'mini hatâen öldürenin yükümlülü­ğünü açıklamak üzere şöyle buyurdu:

Kim bir mü'mini hatâen öldürürse, mü'min {yani, Allah dışında ilah olmadığını tasdik edip beş vakit namaz kılan} bir köle azad etmesi ve onun ehline (yani, öldürülen kimsenin velilerine} teslim edile­cek {yani, Öldürenin âkilesi tarafından teslim edi­lecek} bir diyet vermesi gerekir. (Nisâ/92)

Sonra Yüce Allah istisnada bulunarak buyuruyor ki:

Onların tasadduk etmeleri müstesnadır {yani, Öl-;îs,dürülenin velilerinin, diyeti katile sadaka olarak bağışlamaları müstesnadır}. (Nisâ/92)

Bu, onların daha büyük ecir almalarına sebeb olur. Azad edilecek kölenin bedeli ise, katilin malından ödenir. Arkasından Yüce Allah buyuruyor ki:

Şayet o {yani, öldürülen kişi} -mü'min olmakla be­raber- size düşman {yani, ehl-i harbten} olan bir ,    :     kavimden ise, katilin mü'min bir köle azad etmesi gerekir. (Nisâ/92)

Dedi: Bu âyet, Mirdâs b. Amr hakkında inmiştir. Mir-dâs Müslüman olmuş, kavmi ise harb ehli kâfir kimseler idi.

Sonra Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:

Şayet o {yani, öldürülen kişi), kendileriyle aranız­da bir antlaşma {ve bir ateşkes} bulunan bir ka­vimden ise, o vakit onun ehline {yani, Öldürülenin Arab müşriklerinden olup da kendileriyle antlaşma yapılmış kavmine) teslim edilecek bir diyet vermek ve mü'min bir köle azad etmek gerekir. (Nisâ/92)

Nebî'nin (s.a) antlaşma yaptığı Arab kabilelerinden bir kişiyi, antlaşma süresi içerisinde öldüren Müslüman, maktulün yakınlarına diyetini öderdi. İşte bu âyet bunu anlatmaktadır.

Kim bulamazsa (yani, kim azad edecek köle bulamazsaf, Allah'tan bir tevbe {yani, hatâen Öldürmeye karşılık keffâret ve diyeti teşrî kılması hasebiy­di, le Allah'ın bu ümmete bir bağışı) olmak üzere iki :İ!>!' ay aralıksız oruç tutmalıdır. Allah alimdir, hakîm, dir {yani, O'nun, hatâen öldürmeye karşılık keffâ­ret öngörmesi hikmetinin bir tecellisidir}. (Ni­sâ/92)

Sonra, kendileriyle antlaşma ve ateşkes yapılmış olan müşrik Arablardan öldürülenlerin diyeti -Tevbe süresin­deki şu âyetle- neshedildi:[247]

Artık o müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün! (Tevbe/5)

Nebî (s.a) buyurdu ki:                                   

İki millet [dîn] ehli birbirinden miras almaz. [248]   


[247] parantez içindeki yemin lafzı, kitabın "içindekiler" bölümünde­ki ibareden hareketle eklenmiştir. (Çeviren)       

[248] Mukatil B. Süleyman, Ahkam Ayetleri Tefsiri, İşaret yayınları: 257-259.