hafiza aise
Mon 13 June 2011, 11:44 am GMT +0200
25— Hastalara Moral Verilmesi:
Hz. Peygamber'in (s.a.) gcnüllerini genişletmek ve kalblerini güçlendirmek suretiyle hastaları tedavi konusundaki tutumu şöyledir:
İbn Mâce, Siinen'inde Ebu Saîd el-Hudrî'den Rasûlullah'ın (s.a.) şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Hastanın yanına girdiğinizde, ecel konusunda onu ferahlandırın. Çünkü bu hiçbir şeyi etkilemez. Hastanın gönlünü ferah-Iatır."[576]
Bu hadiste, en üstün tedavi çeşitlerinden önemli bir tür vardır. Bu da, tabiatı güçlendiren, kuvvetin arttığı ve bol sıcaklığın doğduğu o sözün hastayı ferahlatacağını göstermektedir. Hasta böylelikle, hastalığı defetmeye veya doktorun etkileme gayesi olan hafifletmeye yardım alır.
Hastanın gönlünü ferahlatmanın, kalbini iyiliklerle ve içini sevinçle doldurmanın, hastalığının iyileşmesinde ve zayıflamasında şaşılacak bir etkisi vardır. Çünkü ruhlar ve kuvvetler, bununla güçlenir. Tabiat sıkıntı vereni defetmeye yardım alır. İnsanlar, sevdiklerinin ve değer verdiklerinin ziyaret etmesinden, görmesinden, onlarla konuşmasından dolayı pek çok hastanın iyileştiğini görmüştür. Bu, kendilerini ilgilendiren hasta ziyaretlerinin faydalarından biridir. Çünkü bunda dört fayda vardır: Birincisi hastayla ilgili, ikincisi ziyaretçiyle ilgili, üçüncüsü hastanın ailesiyle ilgili, dördüncüsü ise toplumla ilgilidir.
Daha önce de geçtiği gibi, Hz. Peygamber (s.a.) hastaya şikâyetini, kendini nasıl gördüğü-ve canının istediğini sorardı. Elini alnına, bazan da göğsüne koyar, ona dua eder ve hastalığına fayda veren şeyi söylerdi. Bazan ab-dest alır ve suyundan hastanın üzerine serperdi. Kimi zaman da hastaya: "Ziyanı yok, inşaallah temizdir." derdi.[577] Bu iyi davranma, tedavi ve davranış yollarındandır. [578]
[576] İbn Mâce, 1438; Tirmizî, 2087. Senedinde Musa b. Muhammed b. İbrahim et-Teymî yardır, münkeru'l-hadis'tir.
[577] Buharı, 10/103. İbn Abbas'tan.
[578] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/344-345.
Hz. Peygamber'in (s.a.) gcnüllerini genişletmek ve kalblerini güçlendirmek suretiyle hastaları tedavi konusundaki tutumu şöyledir:
İbn Mâce, Siinen'inde Ebu Saîd el-Hudrî'den Rasûlullah'ın (s.a.) şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Hastanın yanına girdiğinizde, ecel konusunda onu ferahlandırın. Çünkü bu hiçbir şeyi etkilemez. Hastanın gönlünü ferah-Iatır."[576]
Bu hadiste, en üstün tedavi çeşitlerinden önemli bir tür vardır. Bu da, tabiatı güçlendiren, kuvvetin arttığı ve bol sıcaklığın doğduğu o sözün hastayı ferahlatacağını göstermektedir. Hasta böylelikle, hastalığı defetmeye veya doktorun etkileme gayesi olan hafifletmeye yardım alır.
Hastanın gönlünü ferahlatmanın, kalbini iyiliklerle ve içini sevinçle doldurmanın, hastalığının iyileşmesinde ve zayıflamasında şaşılacak bir etkisi vardır. Çünkü ruhlar ve kuvvetler, bununla güçlenir. Tabiat sıkıntı vereni defetmeye yardım alır. İnsanlar, sevdiklerinin ve değer verdiklerinin ziyaret etmesinden, görmesinden, onlarla konuşmasından dolayı pek çok hastanın iyileştiğini görmüştür. Bu, kendilerini ilgilendiren hasta ziyaretlerinin faydalarından biridir. Çünkü bunda dört fayda vardır: Birincisi hastayla ilgili, ikincisi ziyaretçiyle ilgili, üçüncüsü hastanın ailesiyle ilgili, dördüncüsü ise toplumla ilgilidir.
Daha önce de geçtiği gibi, Hz. Peygamber (s.a.) hastaya şikâyetini, kendini nasıl gördüğü-ve canının istediğini sorardı. Elini alnına, bazan da göğsüne koyar, ona dua eder ve hastalığına fayda veren şeyi söylerdi. Bazan ab-dest alır ve suyundan hastanın üzerine serperdi. Kimi zaman da hastaya: "Ziyanı yok, inşaallah temizdir." derdi.[577] Bu iyi davranma, tedavi ve davranış yollarındandır. [578]
[576] İbn Mâce, 1438; Tirmizî, 2087. Senedinde Musa b. Muhammed b. İbrahim et-Teymî yardır, münkeru'l-hadis'tir.
[577] Buharı, 10/103. İbn Abbas'tan.
[578] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/344-345.