- Hastalar bahsi

Adsense kodları


Hastalar bahsi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sumeyye
Tue 14 June 2011, 02:15 pm GMT +0200
 
HASTALAR BAHSİ

 

1281- Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre  Radıyallahu Anhüma dan rivayet edilmiştir:

«Diken batırılmasına varıncaya kadar müslümanlanın başına gelen musibet, meşakkat sıkıntı, üzüntü, eziyet ve keder gibi şeyleri, muhakkak Allah Tealâ o müslümanm günahlarına keffaret kılar.»

Mütercim:

İmam Gazali Hazretleri, müslümanın başına gelen musibetleri üçe bölmüştür. Birincisi, münafık olanlara gelen hastalık ve felâket­lerdir. Münafık bunlar için Cenabı Hakk'a itirazda bulunur. Ondan dolayı da çektiği hastalık ona azabdan başka bir şey olmaz.

İkincisi, sabırlı mümine gelen hastalıklardır. Mümin bunlara sabrettiği için sevab kazanır, günahlarına keffaret olur.

Üçüncüsü, şükraniyet makamında olana gelen hastalıktır. Gelen musibete karşı Allah'a şükür ve hamd eder. Böyle musibetler, onun derecesini yükseltmek içindir.

 

1282- Ebû Hüreyre  (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilmiştir:

«Müminin hali, yaş ekine benzer. Rüzgâr ona ne taraftan eserse,

rüzgâra uyarak meyleder. Rüzgâr gidince de doğrulup kalır,   Facir

(kâfir) ise kaskatı ve dik duran çam gibidir. Allah dilediği   zaman

onu kırar (artık doğrulmaz)

Mütercim:

Buharî'de bu hadis-i şeriften sonra «Allah Tealâ Hazretleri, sev­diği kulu, dünyada çeşitli musibetlerle müptelâ eder (derecesinin yükselmesi için musibetler günahlarına kefaret olur) «şeklinde riva­yet vardır.

 

1283- Abdullah bin Mes'ul (Radıyallahu Anh) der klî Ben, Pey­gamber SallaUahu Aleyhi ve SellenVin hastalığında ateşinin şiddetin­den mübarak vücudunun titrediğini görünce dedim ki:

__Ya Resûlallah! Bu derecede şiddetli hastalığınız, herhalde si­ze iki kat sevaba vesile olacaktır. Peygamber SallallahuAleyhi ve Sellem beni doğrulayarak şöyle buyurdu «Evet, Hiç bir müslüman yoktur ki, bir eziyete uğrasında, Allah onun günahlarını ağaç yap­raklarının dökülmesi gibi dökmesin.»

Mütercim:

Alimlerin çoğu, mümin kul büyük günahlardan sakındığı müd­detçe, musibetlerden dolayı günahlarının döküleceğini kabul etmişler­dir Yani hastalık ve musibetler sebebiyle ancak küçük günahlar bağışlanır. Günahların büyükleri ise ancak tevbe edip mağfiret dilemekle ve haklar ödenmekle bağışlanır.

 

1284- tbni Abbas (Radıyallahu Anhüma) der kiî

Bir kadın Peygamber Sallallahu Aleyhi- ve Sellem'in huzuruna geldi ve: Ya Resulallah! Beni sar'a tutuyor ve bu esnada üstün başım da açılıyor. Allah'a dua ediniz de uundan kurtulayım, dedi. Hazreti Peygamber ona şöyle buyurdu:

İstersen buna sabreder ve karşılığında cenneti kazanırsın. İster­sen seni iyileştirmesi için Allah'a dua ederim.»

Bunun üzerine kadıncağız:

— Ya Resulallah! Bu halime sabrederim; yalnız açılmamam için dua ediniz, dedi ve Hazreti peygamber de ona dua etti.

 

1285- Enes Hazretleri  (Radıyallahu AnhJ'nden    rivayet edil­miştir:

-Allah Tealâ buyurmuştur: Ben bir kulumu iki sevgili gözünden mahrum ettiğim zaman kul buna sabrederse, gözlerine karşılık ona cenneti veririm.* (sabır, belanın başında olursa makbuldür. Ümit kesildikten sonra sabrın faydası kalmaz.)

 

1286- Kasım bin Muhammed ibni Ebi Bekir (Radiyallahu An-hüm) der ki:

Birgün Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) şiddetli bir baş ağrısına yakalanmıştı. Ölümüne sebeb olacağını ifade eder şekilde «Vay ba­şım, ölüyorum!» deyince, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona şöyle buyurdu:

«Eğer ben sağ iken sen (bu ağrıdan) öleydin, senin için mağfiret dilerdim ve sana dua ederdim.» Bunun üzerine Hazreti Aişe son de­rece üzülerek sitem yollu Hazreti Peygambere:

— Vay başıma gelen! Vallahi, sanıyorum ki, siz benim ölümümü istiyorsunuz, dedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hazreti Aişe'yi teskin etmek için şöyle buyurdu:

«Hayır, senin sandığın gibi değil. Ah başım I diyen benim. İçim­den geçti veya istedim ki, Ebû Bekir ile oğluna haber göndereyim ve (hilafet meselesinde) kendisiyle sözleşeyim ki, kimse lâf etmesin ve umutlu olanlar da umutlanmasınlar. Sonra düşündüm ki, nasıl olsa Allah, (ondan başkasını) kabul etmez ve müminler de reddederler veya Allah, (ondan başkasını) reddeder ve müminler de kabul et­mez.*

Mütercim:

Bu hadîs-i şerif Hazreti Peygamberin mucizelerinden olup Haz­reti Ebû Bekir'in hilâfetine de delil olabilir.

 

1287- Enes (Kadıyallahu AnhJ'den rivayet edilmiştir:

«Sakm sizden biriniz, çektiği acıdan dolayı ölümü istemesin. Eğer Ölümü istemek zorunda kalırsa desin ki: Allahim!    Yaşamak hakkımda hayırlı ise, bana sağlık ver; ölüm benim için  hayırlı ise canımı al!»

Mütercim:

Buradaki emir vücubü ifade etmeyip bu şekilde dua yapılabilece­ğine bir izin teşkil etmektedir.

 

1288- Ebû Hüreyre (Radıyallaiıu AnhKdan   rivayet edilmiştir: «Hiç kimseyi ameli cennete koyamaz.» Ashab sordular: Ya Resû-lallahS Sizi de mi ameliniz cennete koyamaz? Hazreti Peygamber şöy­le buyurdu:

«Beni de amelim Cennete sokamaz. Ancak Allah Teâlâ'nm lütfü ve rahmeti beni kaplarsa cennete girerim. Sizler dürüst olunuz ve mutedil .davranınız. Hiç biriniz ölümü zinhar temenni etmesin! iyi ki­şi ise iyiliği artabilir ve kötü kişi se pişmanlık duyup tevbe edebilir.»

 

1289- Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) der ki:

Bir hasta okunmak için, Peygamber .Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e getirildiği zaman ona şöyle dua ederlerdi:

«Ey insanların Rabbı! hastalığı gider ve şifa ver. Şifa veren an­cak sensin, senden başka şifa veren yoktur. Geride hastalık bırak­mayacak bir şifa ver!»[53]



[53] Ömer Ziyaeddin Dağistâni, Zübdetü’l-Buhari, Hisar Yayınevi:879-884

ceren
Sat 10 June 2017, 01:17 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm.Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim...

Bilal2009
Sat 10 June 2017, 06:22 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doğru yoldan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Sat 10 June 2017, 07:21 pm GMT +0200
Ve aleykümselam her hastalık Müslüman ların günahlarına kefarettir inşaAllah