müzzemmil
Tue 13 September 2011, 12:27 pm GMT +0200
Harp ve Esirler
Harp (savaş) kelimesi türevleriyle birlikte Kur'an’ı Kerim'de 6 defa zikredilmiştir, el-harb şeklinde şu ayette olduğu gibi 4 yerde tekrarlanmıştır:
"Ne zaman savaş (el-harb) için bir ateş yakmışlarsa Allah onu söndürmüştür." [1110]
Harebe lafzı da şu ayette bir defa geçmiştir:
"Zarar vermek, (hakkı) tanımamak ve müminlerin arasını açmak ve önceden Allah ve Resulüyle savaşmış (harabe) olanı göz etmek için bir mescid yapanlar da var." [1111]
Yuhâribûne lafzı ise Allah’u tealanın şu sözünde bir defa zikredilmiştir:
"Allah ve elçisiyle savaşanların (yuhâribûne) ve yeryüzünde bozgunculuk yapmağa çatışanların cezası: ya öldürülmeleri..." [1112]
İlginçtir ki; harb (savaş)'ten bahsedildiği kadar üserâ (esirler) den bahsedilmiştir. Ne var ki bu iki kelime bir ayette, üstelik bir surede bir arada gelmemiştir...
esrâ lafzı şu ayette olduğu gibi 2 yerde geçmektedir:
"Yeryüzünde ağır basıncaya kadar hiçbir peygambere esirler (esrâ) sahibi olmak yakışmaz.'' [1113]
Kelime diğer kullanış biçimleriyle birer defa olarak ayetlerde şöyle zikredilmiştir:
"(Onlardan) bir kısmını öldürüyordunuz, bir kısmını da esir (tesirûne) alıyordunuz." [1114]"Onları biz yarattık ve mafsallarını biz bağladık, (esrehüm).” [1115]"Yoksula, yetime ve esire (esirâ) O'nun sevgisi için yemek yedirirler."[1116]"Onları çıkarmak size yasaklanmış iken esir olarak (usârâ) geldiklerinde fidyelerini veriyorsunuz.''[1117]
[1110] Maide: 5/64.
[1111] Tevbe: 9/107.
[1112] Maide: 5/33.
[1113] Enfal: 8/67.
[1114] A’hzab: 7/26.
[1115] İnsan: 76/28.
[1116] İnsan: 76/8.
[1117] Bakara: 2/85. Abdurrezzak Nevfel, Kur’an’da Ölçü ve Ahenk, İnkilap Yayınları, İstanbul, 1988: 134-135