hafız_32
Mon 15 November 2010, 07:04 pm GMT +0200
Hamilelikten Korunma Yöntemleri:
Korunma yöntemlerini, azil/dışarıya boşalma, süresiz ve süreli kısırlık olmak üzere üç bölüme ayırmak mümkündür.[580]
1. Azil konusuyla ilgili gerekli açıklamalar daha önce yapıldı. Kadınların süreli kısırlık için kullandıkları haplar ve benzer ilaçlar azil hükmündedir. Ancak azil yapmak, ilaçlardan sakınmak daha ihtiyatlıdır. Hamilelikten korunmak için ilaçlar kullanılması, rızık darlığı veya fakirlik korkusuyla yapılıyorsa, hiç kuşkusuz haramdır. Çünkü bu tür şeyler, geçmiş ve gelecek nesillerin rızkına kefil olan Yüce Allah hakkında kötü zan beslemektir. Nitekim Yüce Allah; 'Geçim sıkıntısı korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyiniz; onları da sizleri de biz rızıklandırıyoruz [581] buyurmuştur.
2. Yumurtaları veya rahmi aldırarak ebedi kısırlık ise, -âlimlerin İttifakıyla- haramdır. Çünkü bu davranış şeriatın gelecek nesilleri korumak ve artırmakla ilgili emrine aykırıdır. Ancak hamile kalması durumunda anne sağlığı tehlikeye giriyorsa veya buna benzer ciddi zaruretler söz konusuysa caiz olur.
3. Süreli kısırlık, daha önce de belirtildiği gibi azil hükmünde olup caizdir. -Allah en doğrusunu bilir-.
Tüp Bebek Veya Aşılama Yöntemiyle Hamilelik:
Tüp bebek veya aşılama yöntemiyle, bilinen tabi ilişkinin dışında farklı yollarla oluşan hamileliği kastetmekteyiz.
Dr. Zekeriya El-Berrî'nin de dediği gibi, çocuk istemelerine rağmen normal ilişkiyle veya farklı rahatsızlıkları nedeniyle çocukları olmayan çiftlerin, kendi eşlerinin menisi kullanılarak aşılama yöntemiyle hamile kalmaları caizdir. Fakat yabancı bir erkeğin menisinin kullanılması durumunda ise haramdır. Çünkü bu zina anlamında olup, nesebin karışması demektir. Bu durumda çocuk, kendi sulbünden almadığı bir babaya nispet edilecektir. Oysa birinci durumda, çocuk kadının kendi kocasından olmaktachr ve herhangi bir nesep ve soy karışması söz konusu değildir. Bu nedenle çocuk bütün haklarını kazanmaktadır. Haram olan ikinci durumda, -yani yabancı bir erkeğin menisinin kullanılması durumunda- İse, nesep sabit olmamaktadır. Çocuk zinadan olma çocuk hükmünü almaktadır.[582]
Mısır fetva dairesi, yukarıda işaret ettiğimiz şartlar ve kurallar İçerisinde tüp bebek ve aşılama yöntemleriyle hamileliğin caiz olduğuna dair fetva vermiştir. Bu fetva, son derece titizlikle on bir kurala dayandırılmıştır. Bunlar;
1. Nesli korumak, islam şeriatının gözettiği zorunlu maksatlardandır. Bu nedenle nikâh meşru kılınmış, zînâ ve evlat edinme yasaklanmıştır.
2. Kadın ve erkeğin cinsel teması, her iki neslin de devamı için tek vesiledir. Bundan zaruretler haricinde vazgeçilemez.
3. Haram olmayan yöntemlerle tedavi caizdir. Bu can güvenliği, eşlerden birinin veya her ikisinin kısırlık tedavisi gibi bazı durumlarda vacip olur.
4. Kadına, kendi kocasının menisinin aşılanması, başka bir insan veya hayvan menisiyle değiştirilmediği veya karıştır ılmadı-ğmdan -şüphe duyulmayıp- emin olunduğu sürece caizdir. Meninin kadının kocasına ait olduğu sabit olduğu sürece nesep sabit olur. Kadına, kocasının dışında başka birinden alınan meniyle aşılama yapılması haramdır; anlam ve sonuçlan itibariyle bu zina hükmündedir.
5.Yumurtasına, yabancı bir erkeğin menisi aşılandıktan sonra yumurtası, meninin ait olduğu erkeğin hanımına nakledilmesi zina hükmündedir ve haramdır.
6. Hamile kalamayan bir kadının yumurtası alınıp, dışarıda kendi kocasının menisiyle aşılandıktan sonra, başka bir insan veya hayvan menisiyle hiçbir değiştirme ve karıştırma olmaksızın tekrar ait olduğu kadının rahmine konması caizdir.
7. Kadının yumurtası, kocasının menisi alınıp, başka bir hayvanın rahminde birleştirilerek, belirli bir süre bekletildikten sonra, yumurtanın ait olduğu kadının rahmine tekrar yerleştirilmesi haramdır. Bu tür bir uygulama, Yüce Allah'ın arzında halifesini ifsat etmektir.
8. Haram yöntemlerle hamile kalan kadının doğurduğu çocuk, şer'an kocasına ait olmaz. Hanımının başka bir erkekle fiili ilişkisinden veya başka bir erkeğin menisinden hamile kalmasını kabullenen bir erkek, İslam şeriatında 'deyyus' olarak isimlendirilir.
9. Haram yöntemlerle yapılan aşılama sonucunda doğan çocuk, zorla babasına nispet edilemez. Çocuğu doğuran anneye nispet edilir ve tamamen fiili zina çocuğu hükümleri uygulanır.
10. Konu uzmanı doktorun haram yöntemlerle mesleğini icra etmesi, hangi suretle olursa olsun meşru değildir. Günahtır ve kazancı haramdır. Doktorun mesleğini mubah olan sınırları koruyarak icra etmesi gerekir.
11. Belirli vasıflardaki kişilerin menilerinin alınıp, daha sonra bunların belirli niteliklerdeki kadınlara aşılanmak üzere sperm bankalarının oluşturulması, aile yapısını bozguna uğratan büyük bir felakettir. Allah'ın dilediği, aile hayatının sona erdiği alarmıdır.
[580] Dr. Muhammed Bekir İsmail, el-Fıkhu'l-Vâdih, 2/464-466.
[581] Isra, 31.
[582] Ahkâmu'lEvlâd fi'1-îslâm, 13.
Korunma yöntemlerini, azil/dışarıya boşalma, süresiz ve süreli kısırlık olmak üzere üç bölüme ayırmak mümkündür.[580]
1. Azil konusuyla ilgili gerekli açıklamalar daha önce yapıldı. Kadınların süreli kısırlık için kullandıkları haplar ve benzer ilaçlar azil hükmündedir. Ancak azil yapmak, ilaçlardan sakınmak daha ihtiyatlıdır. Hamilelikten korunmak için ilaçlar kullanılması, rızık darlığı veya fakirlik korkusuyla yapılıyorsa, hiç kuşkusuz haramdır. Çünkü bu tür şeyler, geçmiş ve gelecek nesillerin rızkına kefil olan Yüce Allah hakkında kötü zan beslemektir. Nitekim Yüce Allah; 'Geçim sıkıntısı korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyiniz; onları da sizleri de biz rızıklandırıyoruz [581] buyurmuştur.
2. Yumurtaları veya rahmi aldırarak ebedi kısırlık ise, -âlimlerin İttifakıyla- haramdır. Çünkü bu davranış şeriatın gelecek nesilleri korumak ve artırmakla ilgili emrine aykırıdır. Ancak hamile kalması durumunda anne sağlığı tehlikeye giriyorsa veya buna benzer ciddi zaruretler söz konusuysa caiz olur.
3. Süreli kısırlık, daha önce de belirtildiği gibi azil hükmünde olup caizdir. -Allah en doğrusunu bilir-.
Tüp Bebek Veya Aşılama Yöntemiyle Hamilelik:
Tüp bebek veya aşılama yöntemiyle, bilinen tabi ilişkinin dışında farklı yollarla oluşan hamileliği kastetmekteyiz.
Dr. Zekeriya El-Berrî'nin de dediği gibi, çocuk istemelerine rağmen normal ilişkiyle veya farklı rahatsızlıkları nedeniyle çocukları olmayan çiftlerin, kendi eşlerinin menisi kullanılarak aşılama yöntemiyle hamile kalmaları caizdir. Fakat yabancı bir erkeğin menisinin kullanılması durumunda ise haramdır. Çünkü bu zina anlamında olup, nesebin karışması demektir. Bu durumda çocuk, kendi sulbünden almadığı bir babaya nispet edilecektir. Oysa birinci durumda, çocuk kadının kendi kocasından olmaktachr ve herhangi bir nesep ve soy karışması söz konusu değildir. Bu nedenle çocuk bütün haklarını kazanmaktadır. Haram olan ikinci durumda, -yani yabancı bir erkeğin menisinin kullanılması durumunda- İse, nesep sabit olmamaktadır. Çocuk zinadan olma çocuk hükmünü almaktadır.[582]
Mısır fetva dairesi, yukarıda işaret ettiğimiz şartlar ve kurallar İçerisinde tüp bebek ve aşılama yöntemleriyle hamileliğin caiz olduğuna dair fetva vermiştir. Bu fetva, son derece titizlikle on bir kurala dayandırılmıştır. Bunlar;
1. Nesli korumak, islam şeriatının gözettiği zorunlu maksatlardandır. Bu nedenle nikâh meşru kılınmış, zînâ ve evlat edinme yasaklanmıştır.
2. Kadın ve erkeğin cinsel teması, her iki neslin de devamı için tek vesiledir. Bundan zaruretler haricinde vazgeçilemez.
3. Haram olmayan yöntemlerle tedavi caizdir. Bu can güvenliği, eşlerden birinin veya her ikisinin kısırlık tedavisi gibi bazı durumlarda vacip olur.
4. Kadına, kendi kocasının menisinin aşılanması, başka bir insan veya hayvan menisiyle değiştirilmediği veya karıştır ılmadı-ğmdan -şüphe duyulmayıp- emin olunduğu sürece caizdir. Meninin kadının kocasına ait olduğu sabit olduğu sürece nesep sabit olur. Kadına, kocasının dışında başka birinden alınan meniyle aşılama yapılması haramdır; anlam ve sonuçlan itibariyle bu zina hükmündedir.
5.Yumurtasına, yabancı bir erkeğin menisi aşılandıktan sonra yumurtası, meninin ait olduğu erkeğin hanımına nakledilmesi zina hükmündedir ve haramdır.
6. Hamile kalamayan bir kadının yumurtası alınıp, dışarıda kendi kocasının menisiyle aşılandıktan sonra, başka bir insan veya hayvan menisiyle hiçbir değiştirme ve karıştırma olmaksızın tekrar ait olduğu kadının rahmine konması caizdir.
7. Kadının yumurtası, kocasının menisi alınıp, başka bir hayvanın rahminde birleştirilerek, belirli bir süre bekletildikten sonra, yumurtanın ait olduğu kadının rahmine tekrar yerleştirilmesi haramdır. Bu tür bir uygulama, Yüce Allah'ın arzında halifesini ifsat etmektir.
8. Haram yöntemlerle hamile kalan kadının doğurduğu çocuk, şer'an kocasına ait olmaz. Hanımının başka bir erkekle fiili ilişkisinden veya başka bir erkeğin menisinden hamile kalmasını kabullenen bir erkek, İslam şeriatında 'deyyus' olarak isimlendirilir.
9. Haram yöntemlerle yapılan aşılama sonucunda doğan çocuk, zorla babasına nispet edilemez. Çocuğu doğuran anneye nispet edilir ve tamamen fiili zina çocuğu hükümleri uygulanır.
10. Konu uzmanı doktorun haram yöntemlerle mesleğini icra etmesi, hangi suretle olursa olsun meşru değildir. Günahtır ve kazancı haramdır. Doktorun mesleğini mubah olan sınırları koruyarak icra etmesi gerekir.
11. Belirli vasıflardaki kişilerin menilerinin alınıp, daha sonra bunların belirli niteliklerdeki kadınlara aşılanmak üzere sperm bankalarının oluşturulması, aile yapısını bozguna uğratan büyük bir felakettir. Allah'ın dilediği, aile hayatının sona erdiği alarmıdır.
[580] Dr. Muhammed Bekir İsmail, el-Fıkhu'l-Vâdih, 2/464-466.
[581] Isra, 31.
[582] Ahkâmu'lEvlâd fi'1-îslâm, 13.